FITIK GİTTİ KAVGA BİTTİ
Sevgili arkadaşım Perilim ve canım kızlarım, tatlı karaböcüklerim Zeynep ile İpek, size güzel jestiniz için, desteğiniz ve varlığınız için, çok çok teşekkür ederim. Sevgiyle öpüyorum canlarım.
Kuğucum, Aslıcım, Civcivcim, Figencim, Ösnurcum, Andycim, Koyubeyazcım, Ferhancım, Gamzelicim, Yağmurumcum, Renklercim, Lolalolacım, Denizanasıcım, Hacercim, Nenonicim, Baldan Tatlıcım, Elçincim, Oceancım, Kumraladacım, Limoncum, Nescim, Sanemcim, Mücevher kutucum, Gülercim, Elifcim.. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Dualarınızla iyi dileklerinizle bana ve Mini’ye verdiğiniz destek, inanın o kadar işe yaradı ki. Sizi seviyorum. İyi ki varsınız arkadaşlarım.
Ameliyat olacağını duyalı beri, pek bir nazlı olmuştu bizimki. Canı bir şey mi istedi ki? Şeklinde gelen soruyu, maalesef duyduğundan, canı olur olmaz her şeyi istedi bu süreçte. Özellikle yasak olanları.
Anne canım çok cips çekti. Biliyorum zararlı ama, yemezsem fıtığım şişer sonra.
Anne bu akşam yemek yemiycem. Canım hamur çekti. Ondan yapsana bana. Malum fıtığım var benim. (Hamur dediği, bizim memlekette bidahne denilen, bazı yerlerde akıtma olarak bilinen ve bazen kahvaltıda yaptığım bir çeşit yiyecek. Aslında, peynir yediremediğim için, içine peynir rendeliyorum da, o hala peynir yemediğini sanıyor. Uyanık ya.. )
Anne bu gün burnuma ne koktu biliyon mu? (Mangal filan yaptılar herhal, diye düşündüm tabii.) Yok anne, hani böyle yılanlı şekerler var ya. Ondan koktu. ( Yok artık.)
Anne sen şimdi beni böyle ağlatıyon ya. İstediğimi almıyon ya. Fıtığım şişsin iyice de öliim diye yapıyon dimi? ( Allah korusun. Su katılmamış deli.) Ama benim canım çok çekti. (Ne çekmiş, bunun canı, biliyor musun?) Anne mermili tabanca al bana yaaaa… (Aslında senin canın dayak çekmiş te, atacak adam yok.)
Neyse işte, beklenen gün geldi çattı. Doktorla randevumuz için hastanenin yolunu tuttuğumuzda, hepimizde ayrı heyecan. Bizimki, “inşallah bi dahaki seneye ameliyat günü verirler” şeklinde dualar etti. Sabahki kan alım seansında, yine ufak çaplı bir kriz yarattı. Doktorumuz kan sonuçlarının mükemmel olduğunu söylediğinde, “zaten benim kanım çok güzel olduğu için alıyorlar durmadan” diye hava bastı. Aynı gün ameliyata gireceğini öğrendiğinde, “banane ben eve gidicem” diye huysuzlandı. Ben yatış işlemini yaptırırken, birkaç firar girişiminde bulundu.
Altı saattir hiçbirşey yemediği için de biraz sinirliydi. “birazcık su verin bari, ne kadar gaddarsınız” diye duygu sömürüsü yaptı. Ben abisine, “ kuzum bir şeyler ye, aç kalma” dedim diye kıskançlık krizine girdi. “Ona kuzum ye diyosun, beni aç bırakıyosun” diye trip yaptı.
Sonunda odamıza girdik. Ameliyat önlüğünü giydiğinde, yüzü allak bullak olmuştu. Çizgi film seyretti biraz. Yatağı aşağı yukarı oynattı. Stresini atması için, bin tane dil döktük. Biraz rahatlamış görünüyordu ki, doktorumuz geldi. Bizimki “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 1 “ diye sordu. Daha sonra, anestezi doktoru kapıdan girdi. “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 2” dedi. O gitti, hastabakıcı geldi, “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 3” dedi. Sonunda beklenen an geldi, benim yavrumu ameliyathaneye götürmek için gelen iki görevli, odamıza geldi. Onlara da soruldu “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 4”…
“Gel sana hastanemizin çocuk parkını ve havuzunu gösterelim” şeklinde, pinokyovari bir cümleyle, yavru odadan çıkarılıp, konvoy halinde ameliyathanenin kapısına gidildi. Konvoyda, N.Sultan, Bigbrother, Gmemuzin ve İncegül kişileriyle, Mini kişisinin daha sonra nefretle anacağı, iki görevli bulunuyordu.
Okumayı öğrenmiş, bilmiş bir velet olmasından mütevellit, hemen uyandı bizimki. “Ameliyathane burası yaaa. Hani havuza gidiyoduk” diye feryada başladı. Zorla kapıdan aldılar bunu içeriye. “ Durun zorlamayın beni, şimdi ben kendi isteğimle giricem içeriye” diye, cesurca direndi önce. Kapılar kapanmadan, anneyle gözgöze gelindi. Kapalı kapı arkasından, “Nooolur, bi kerecik annemi göreyim. İzin verin, annemi görmek istiyorum” diye ağlaması, o ana kadar dimdik duran annenin yıkılma anıydı.
Geçmek bilmeyen, ömrümün en uzun bir saatini yaşadıktan sonra, sedyeyle odaya getirildi Miniğim. Yarı baygın, gözler kapalı. Hemen abisini sordu. Ne seninle, ne sensiz, durumu yani. Narkozun etkisiyle saçmalayacağı, hatta söylediklerinin hiçbirini daha sonra hatırlamayacağı varsayımlarını, toptan çöpe yolladı. Gayet güzel anlattı. Doktorların Galatasaraylı olduğunu, kendisine, sen Fenerli olduğun için böyle titriyorsun dediğini, elinin üstündeki sarı lacivert kelebekten, bayıltma suyu!! verdiklerini, sonrasında uyuduğunu ve hiç acı hissetmediğini uzun uzun anlattı.
Birkaç saat içinde hastaneden ayrıldık. Çıkışta, herkesler bize gülümsüyordu. En küçük ve sanırım en vukuatlı hasta olduğundan, bayağı tanındı. Doktor, hemşire ve hastane personelinin ona ismiyle hitap etmesinden dolayı çok şaşırdı. “Anne, bu hastanede herkes benim ismimi biliyor he” diye şımardı. Sonunda, adını altın harflerle yazdırıp, mekanı terk etti.
Velhasılı kelam, gayet başarılı bir ameliyat geçirdik. Şu anda durumu iyi. Evde dinleniyor. Sabah bana “ameliyatlı bir çocuğa bu yapılır mı?” diye bozuk attı. İşe gitmek zorunda olduğum için bana kızgın. Ama, yapabilecek bir şey yok. Önce Rabbime, sonra N.Sultan’a emanet kendisi.
Tekrar tekrar teşekkür ediyor ve hepinizi öpüyorum.
Kuğucum, Aslıcım, Civcivcim, Figencim, Ösnurcum, Andycim, Koyubeyazcım, Ferhancım, Gamzelicim, Yağmurumcum, Renklercim, Lolalolacım, Denizanasıcım, Hacercim, Nenonicim, Baldan Tatlıcım, Elçincim, Oceancım, Kumraladacım, Limoncum, Nescim, Sanemcim, Mücevher kutucum, Gülercim, Elifcim.. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Dualarınızla iyi dileklerinizle bana ve Mini’ye verdiğiniz destek, inanın o kadar işe yaradı ki. Sizi seviyorum. İyi ki varsınız arkadaşlarım.
Ameliyat olacağını duyalı beri, pek bir nazlı olmuştu bizimki. Canı bir şey mi istedi ki? Şeklinde gelen soruyu, maalesef duyduğundan, canı olur olmaz her şeyi istedi bu süreçte. Özellikle yasak olanları.
Anne canım çok cips çekti. Biliyorum zararlı ama, yemezsem fıtığım şişer sonra.
Anne bu akşam yemek yemiycem. Canım hamur çekti. Ondan yapsana bana. Malum fıtığım var benim. (Hamur dediği, bizim memlekette bidahne denilen, bazı yerlerde akıtma olarak bilinen ve bazen kahvaltıda yaptığım bir çeşit yiyecek. Aslında, peynir yediremediğim için, içine peynir rendeliyorum da, o hala peynir yemediğini sanıyor. Uyanık ya.. )
Anne bu gün burnuma ne koktu biliyon mu? (Mangal filan yaptılar herhal, diye düşündüm tabii.) Yok anne, hani böyle yılanlı şekerler var ya. Ondan koktu. ( Yok artık.)
Anne sen şimdi beni böyle ağlatıyon ya. İstediğimi almıyon ya. Fıtığım şişsin iyice de öliim diye yapıyon dimi? ( Allah korusun. Su katılmamış deli.) Ama benim canım çok çekti. (Ne çekmiş, bunun canı, biliyor musun?) Anne mermili tabanca al bana yaaaa… (Aslında senin canın dayak çekmiş te, atacak adam yok.)
Neyse işte, beklenen gün geldi çattı. Doktorla randevumuz için hastanenin yolunu tuttuğumuzda, hepimizde ayrı heyecan. Bizimki, “inşallah bi dahaki seneye ameliyat günü verirler” şeklinde dualar etti. Sabahki kan alım seansında, yine ufak çaplı bir kriz yarattı. Doktorumuz kan sonuçlarının mükemmel olduğunu söylediğinde, “zaten benim kanım çok güzel olduğu için alıyorlar durmadan” diye hava bastı. Aynı gün ameliyata gireceğini öğrendiğinde, “banane ben eve gidicem” diye huysuzlandı. Ben yatış işlemini yaptırırken, birkaç firar girişiminde bulundu.
Altı saattir hiçbirşey yemediği için de biraz sinirliydi. “birazcık su verin bari, ne kadar gaddarsınız” diye duygu sömürüsü yaptı. Ben abisine, “ kuzum bir şeyler ye, aç kalma” dedim diye kıskançlık krizine girdi. “Ona kuzum ye diyosun, beni aç bırakıyosun” diye trip yaptı.
Sonunda odamıza girdik. Ameliyat önlüğünü giydiğinde, yüzü allak bullak olmuştu. Çizgi film seyretti biraz. Yatağı aşağı yukarı oynattı. Stresini atması için, bin tane dil döktük. Biraz rahatlamış görünüyordu ki, doktorumuz geldi. Bizimki “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 1 “ diye sordu. Daha sonra, anestezi doktoru kapıdan girdi. “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 2” dedi. O gitti, hastabakıcı geldi, “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 3” dedi. Sonunda beklenen an geldi, benim yavrumu ameliyathaneye götürmek için gelen iki görevli, odamıza geldi. Onlara da soruldu “hemen ameliyat etmiyceksiniz dimi 4”…
“Gel sana hastanemizin çocuk parkını ve havuzunu gösterelim” şeklinde, pinokyovari bir cümleyle, yavru odadan çıkarılıp, konvoy halinde ameliyathanenin kapısına gidildi. Konvoyda, N.Sultan, Bigbrother, Gmemuzin ve İncegül kişileriyle, Mini kişisinin daha sonra nefretle anacağı, iki görevli bulunuyordu.
Okumayı öğrenmiş, bilmiş bir velet olmasından mütevellit, hemen uyandı bizimki. “Ameliyathane burası yaaa. Hani havuza gidiyoduk” diye feryada başladı. Zorla kapıdan aldılar bunu içeriye. “ Durun zorlamayın beni, şimdi ben kendi isteğimle giricem içeriye” diye, cesurca direndi önce. Kapılar kapanmadan, anneyle gözgöze gelindi. Kapalı kapı arkasından, “Nooolur, bi kerecik annemi göreyim. İzin verin, annemi görmek istiyorum” diye ağlaması, o ana kadar dimdik duran annenin yıkılma anıydı.
Geçmek bilmeyen, ömrümün en uzun bir saatini yaşadıktan sonra, sedyeyle odaya getirildi Miniğim. Yarı baygın, gözler kapalı. Hemen abisini sordu. Ne seninle, ne sensiz, durumu yani. Narkozun etkisiyle saçmalayacağı, hatta söylediklerinin hiçbirini daha sonra hatırlamayacağı varsayımlarını, toptan çöpe yolladı. Gayet güzel anlattı. Doktorların Galatasaraylı olduğunu, kendisine, sen Fenerli olduğun için böyle titriyorsun dediğini, elinin üstündeki sarı lacivert kelebekten, bayıltma suyu!! verdiklerini, sonrasında uyuduğunu ve hiç acı hissetmediğini uzun uzun anlattı.
Birkaç saat içinde hastaneden ayrıldık. Çıkışta, herkesler bize gülümsüyordu. En küçük ve sanırım en vukuatlı hasta olduğundan, bayağı tanındı. Doktor, hemşire ve hastane personelinin ona ismiyle hitap etmesinden dolayı çok şaşırdı. “Anne, bu hastanede herkes benim ismimi biliyor he” diye şımardı. Sonunda, adını altın harflerle yazdırıp, mekanı terk etti.
Velhasılı kelam, gayet başarılı bir ameliyat geçirdik. Şu anda durumu iyi. Evde dinleniyor. Sabah bana “ameliyatlı bir çocuğa bu yapılır mı?” diye bozuk attı. İşe gitmek zorunda olduğum için bana kızgın. Ama, yapabilecek bir şey yok. Önce Rabbime, sonra N.Sultan’a emanet kendisi.
Tekrar tekrar teşekkür ediyor ve hepinizi öpüyorum.
- Bu da yeni bir not: Gmemuzin kişisi, resmi bir halletsin, yayınlıyacağım hayırlısıyla. Mini ve anası hastanede.
Yorumlar
İyi ağlattın beni yine..oğlumun bademcik ameliyatını yaşadım tekrar.:(
Ohhhh üstümden yük kalktı,hafifledim vallahi.
Resmi sabırsızlıkla bekliyorum.
ve allah başka dert vermesin, çokca öp bizim yerimize miniyi.
ay ıcım bır hos oldu valla hele o anne mı bır kez goreyım dayanılacak gıbı değıl
cok gecmıs olsun
topragın annesı elıf
valla okurken ben ameliyata girecekmişim gibi hissetttim yine cesurmuş mini maşallah
Allah başka rahatsıozlıklar vermesin canım tekrar geçmiş olsun öp yerime miniyide
sevgiler...
Sevgıler,Sıbel Çankaya
Kuguboynu
CİVCİVİM, canım sağolasın. Atlattık çok şükür. Biz de seni çok öpüyoruz sevgilerimizle.:)))
FİGENİM, canım benim sağol. Ay Allah göstermesin. Hiçbir çocuk o ameliyat masasına yatmasın. Sonunda kurtuldu fıttırıktan:) Ameliyattan önce istiyordu ama, şimdi hiçbirşey istemiyor. Naz yapmıyor artık. Biraz da mazlumlaştı. Tabii düzelir, eski haline döner bir kaç güne kadar.) Öperim canım tabii, biz de sizi öperiz.:)))
KOYUBEYAZIM, amin canım. Allah kimseye göstermesin. Çok şükür bitti hayırlısıyla. Sağol canım. Anne olarak evet yüreğim çok acıdı ama, keşke dediğin gibi harika bir anne olabilseydim.:)))
ELİFİM, Rabbim yavrularımızı korusun, cümlesine sağlık versin canım. İşte o sözlerdi beni bitiren zaten. Bir de göremiyorsun ya.. neyse çok şükür bitti. Çok sağol canım benim.:)))
LOLALOLACIM, evet canım. Tüm sıkıntılar böyle işte, geçince, hoş bir anı olarak kalıyor hafızanda. Dediğin gibi, beklediğimden cesur çıktı Mini kişisi. Biz de seni öperiz ablası.:)))
SEVGİLİ SİBEL, çok teşekkür ederim, güzel dileklerin için. Sevgiyle.:)))
LİMONUM, sağol canım benim. Bu yavru, nazlanmıyor artık. Bence iyileştikten sonraya saklıyor. Gerçi listeyi yapmış, kim ne hediye alacak hepsini yazmış. Listede laptop bile var yani. Ben de öpüyorum canım.:))
CADIM, amin canım, Rabbim korusun yavrularımızı. Bilmiyoruz ki ablası, öyle bir değişiklik olsun diye yaptı bizimki herhalde. Biz de seni öperiz, tatlı cadım benim.:)))
nasi da nazi ile oynatmis , uyaniga bakiniz ay..
gozumuz aydin, ameliyat iyi gecmis ve sabriniza degmis.. Allah ayirmasin sizleri..
GAMZELİM, çok şükür canım. Hayırlısıyla bitti gitti inşallah. Sağol benim canım. Amin amin amin. Rabbim cümle yavrularımıza sağlık sıhhat versin. Biz de seni çok öpüyoruz.:))
Ancak ben olayın başka bir yönüne bakmak istiyorum. İçinde bulunduğu durumu lehine çevirmek için türlü dolaplar ve oyunlar çevirmesi acaba kime çekti :):):):)
gelmiş geçmiş olsun en kısa zaman da sağlığına kavuşur inşallah...
birsey yaşatmasın.
Sevgiler,Nur Aksoy
Sevgiler
EMRECİM, Elçinciğimin oğlusuna da çok geçmişler olsun. Allah kimselere evladının hastalığını yaşatmasın canım benim. Sağolasın ablası. Biz de seni öpüyoruz kocaman kocaman.:))
ANDYCİM, senin de dediğin gibi çok zordu. Anlatılmaz bir şey. Rabbim kimseye vermesin. Kime çektiğini inan ki tahmin edemiyorum. Kim ki acep?!!!:)))
RENKLERCİM, sağol canım benim. Çok şükür iyi geçti. Maxi de bademcik ve geniz eti ameliyatı geçirmişti. O kadar minicikti ki o. Kucağımda uyutmuşlardı da, bir şey anlamamıştık. Canım, Allah bir daha yaşatmasın oğlusuna da.:))
PERİLİM, canım benim sağol. Amin diyorum ne diyim. Buna şükür ediyoruz. Allah başka dert vermesin. Rabbim tüm yavrularımıza sağlık versin. Minicik sana ve karaböcüklerime özellikle teşekkür ediyor teyzesi. Bayıldı.:))
SEVGİLİ NUR, teşekkür ederim canım. Amin inşallah. Rabbim kimseye göstermesin.:))
OCEANCIM, maskara önce güldürdü bizi, sonra ağlattı . Bu kadar kudurdu etti, yarı baygın odaya gelince, çok mahsundu. Canım benim sağol, çok teşekkür ederiz ablası..
SANEMCİM, çok teşekkür ederiz ablası. Sağol. Bizden de sana sevgiler ve öpücükler.:))
BALDAN TATLICIM, çok sağolasın canım. Allah herkese sağlık sıhhat versin. Sevgilerimle.:))
ÇERKESİM, bu yavruda sahne karizması var sanki. Olsun olsun, Cem Yılmaz gibi olsun da paraya para demesin. O zaman da hiçbirimizi tanımaz bu.:)) Canım benim sağol. Amin Allah kimselere göstermesin inşallah.:))
Not:Koskoca yaşlı başlı emekli bir dr olan babam bir iki yıl evvel ayağına platin takılması için yattığı hastaneyi nazı ile öyle bir karıştırmıştıki,herhalde taburcu olduktan sonra hastane personeli ve dr lar derin bir oh çektiler arkamızdan:)))
inşallah maxinin gönlüne göre bir okul olur....
PERİLİM, çok sağol canım. İyi bir puan almış çok şükür. Akşam tercihlerle ilgili çalışmalar var tabii.:))
GAMZELİ KIZ, çok sevindim kardeşimize.:) Maşallah. Allah bahtından güldürsün. Bizimki de iyi çok şükür. Sağol canım.:))
Yav ben de o yaşta ameliyat olsaydım kesinm yapardım daha beterini.
Bu yaştakimse nazımızı çekmiyo ne yazık ki :)
FERHANCIM, çok teşekkür ederim. Atlattık çok şükür. Amin. Allah hepimize sağlık versin önce. Selamın başımla beraber.:)))
biraz gec haberim oldu özürlerimi kabul et :(
sevgiler