ŞİMDİ REKLAMLAR
Kosla reklamlarında, kıkırdayarak milletin üzerine çay, kahve döken, koca sesli hatuna sinir oluyorum. “Gitti güzelim t-shirt, daha da yeni aldıydım” şeklinde, eblehçe bir tepki veren hanımefendi var ya, ona da sinir oluyorum. Çayı alıp, kafasından aşağıya dokmemesine sinir oluyorum. Bir de o Kosla’cı hatunun pişkin pişkin, “ay verin bana, bak nasıl temizliyorum” şeklindeki söylemine sinir oluyorum.
Haydi hepsini geçtim de, sonuçta, “ anaaaa yeni gibi oldu len” diye, hep beraber sevindirik olmalarına sinir oluyorum.
Sillit Benk reklamlarına çıkan hatunun, dolabındaki envai çeşit temizlik maddesine karşılık, evini b.k götürüyor olmasına sinir oluyorum. O, caanım ocağın, spatulayla kazınsa çıkmayacak hale gelene kadar silinmemesine sinir oluyorum.
Hele o banyodaki bataryaların, Pamukkale’deki travertenlere taş çıkartan görüntüsünün, bu hatunu, reklamın yapılacağı güne kadar hiç rahatsız etmemiş olmasına nasıl sinir oluyorum.
Deterjan reklamlarında, full makyaj ve şıkşıkıdım halleriyle temizlik yapan ve de saçının bir teli bile uçuş uçuş olmamış hatunlara sinir oluyorum. Bu hatunların, ev o hale gelene kadar beklemiş olmanın utancıyla, ezik büzük olmaları gerekirken, mutlu mesut sırıtmalarına sinir oluyorum.
En çok ta, bu hatunları, üç tane çanağı, bulaşık makinesine yerleştirdi, elinde bir bezle, iki bale hareketi yaptı diye “aman da benim akıllı, becerikli, yeteneklilik abidesi, müstesna karıcım” şeklinde şapır şupur öpen adamlara sinir oluyorum.
Saçlarını bi kere şampuanlayıp, dünya güzeline dönen hatunlara sinir oluyorum. Saatlerce saç bakımı yaptırıp, sonra yoldura yoldura fön çektirip, kafada alüminyum folyoyla, hilkat garibesi gibi saf saf oturan zavallıcıklara, “ahanda budur, bi şampuan her bi şeyi hallediverir” diye nispet yapmalarına sinir oluyorum.
Bir heves, bu şampuanlardan alıp, eve gelip, kafayı kazıya kazıya yıkayan ve “niye benim saçım da öyle olmadı” diye hayıflananlara da sinir oluyorum. He bir de, sırf saçları parlıyor diye, bütün işini gücünü bırakıp, bu kızların peşine düşen, ya da ağzı açık ayran budalası şeklinde bakış atan o adamlar var ya, onlara acayip sinir oluyorum.
Bir de en fazla, Pepsi Max reklamlarında, kola içenlerle öpüşen hatuna sinir oluyorum. Hayır, her kola içenle öpüşecekse, işi zor. Allah yardımcısı olsun. Kola içen adam, kız bunu öptü diye, mayışıyor, çok pardon yavşıyor ya, ona daha da sinir oluyorum.
Bir de bu koladan içtiğimde, bu hissi yaşama ihtimali bile beni sinir etmeye yetiyor. Bir hatun kişi olarak, almışsın kolanı, selülit olma ihtimalini bile hiçe saymışsın, kalorisini malorisini boş vermişsin, içindeki asidin, midene vereceği zararı önemsememişsin, içiyorsun serin serin. O sırada, iğrenç bir şekilde, bir kadın tarafından öpülüyorsun. İşte bu düşünceye kafası basmayan reklamcılara da sinir oluyorum.
Haydi günlük ben şimdi bu kadar sinirlenmişken, gidip bıııırrrrrr kola içeyim, sahile oturup, Koslacı hatunu bekleyeyim.
Haydi hepsini geçtim de, sonuçta, “ anaaaa yeni gibi oldu len” diye, hep beraber sevindirik olmalarına sinir oluyorum.
Sillit Benk reklamlarına çıkan hatunun, dolabındaki envai çeşit temizlik maddesine karşılık, evini b.k götürüyor olmasına sinir oluyorum. O, caanım ocağın, spatulayla kazınsa çıkmayacak hale gelene kadar silinmemesine sinir oluyorum.
Hele o banyodaki bataryaların, Pamukkale’deki travertenlere taş çıkartan görüntüsünün, bu hatunu, reklamın yapılacağı güne kadar hiç rahatsız etmemiş olmasına nasıl sinir oluyorum.
Deterjan reklamlarında, full makyaj ve şıkşıkıdım halleriyle temizlik yapan ve de saçının bir teli bile uçuş uçuş olmamış hatunlara sinir oluyorum. Bu hatunların, ev o hale gelene kadar beklemiş olmanın utancıyla, ezik büzük olmaları gerekirken, mutlu mesut sırıtmalarına sinir oluyorum.
En çok ta, bu hatunları, üç tane çanağı, bulaşık makinesine yerleştirdi, elinde bir bezle, iki bale hareketi yaptı diye “aman da benim akıllı, becerikli, yeteneklilik abidesi, müstesna karıcım” şeklinde şapır şupur öpen adamlara sinir oluyorum.
Saçlarını bi kere şampuanlayıp, dünya güzeline dönen hatunlara sinir oluyorum. Saatlerce saç bakımı yaptırıp, sonra yoldura yoldura fön çektirip, kafada alüminyum folyoyla, hilkat garibesi gibi saf saf oturan zavallıcıklara, “ahanda budur, bi şampuan her bi şeyi hallediverir” diye nispet yapmalarına sinir oluyorum.
Bir heves, bu şampuanlardan alıp, eve gelip, kafayı kazıya kazıya yıkayan ve “niye benim saçım da öyle olmadı” diye hayıflananlara da sinir oluyorum. He bir de, sırf saçları parlıyor diye, bütün işini gücünü bırakıp, bu kızların peşine düşen, ya da ağzı açık ayran budalası şeklinde bakış atan o adamlar var ya, onlara acayip sinir oluyorum.
Bir de en fazla, Pepsi Max reklamlarında, kola içenlerle öpüşen hatuna sinir oluyorum. Hayır, her kola içenle öpüşecekse, işi zor. Allah yardımcısı olsun. Kola içen adam, kız bunu öptü diye, mayışıyor, çok pardon yavşıyor ya, ona daha da sinir oluyorum.
Bir de bu koladan içtiğimde, bu hissi yaşama ihtimali bile beni sinir etmeye yetiyor. Bir hatun kişi olarak, almışsın kolanı, selülit olma ihtimalini bile hiçe saymışsın, kalorisini malorisini boş vermişsin, içindeki asidin, midene vereceği zararı önemsememişsin, içiyorsun serin serin. O sırada, iğrenç bir şekilde, bir kadın tarafından öpülüyorsun. İşte bu düşünceye kafası basmayan reklamcılara da sinir oluyorum.
Haydi günlük ben şimdi bu kadar sinirlenmişken, gidip bıııırrrrrr kola içeyim, sahile oturup, Koslacı hatunu bekleyeyim.
Yorumlar
Bende birde vichy reklamlarını hiç sevmiyorum,kadınların yüzlerini,oralarını ,buralarını yırtıyorlar,fermuar filan açıyorlar ya...Çok korkunç ve sevimsiz bence.
hepsinin canına okumuşsun ellerine sağlık..)
bııııır reklamının gıcıklığı beni de üşüttü.
aaay aysun gelip beni öpmesiiiiiin
:( böööğ.
Su Birrrrrr l reklam beni deli ediyor mesela, o ciktiginda oyuncu agzini acamadan hemen kumandanin mute tusuna basiyorum sirf duyupta tuylerimi bosubosuna diken olarak yormayaym diye:)
benden onceki commentlerde de birrrr a benim gibi Renkler ve Gamzeli sinir olurken, Figen in oglu mesela seviyormus, hedef kitleye uygun ve basarili reklam demek ki. hedef kitleye yonelik bazi reklamlar sevmesekte basarili, mesela falim sakizlarinin bir donem reklamlari vardi, kotu ama basariliydi.
Sevgilerimle incegülüm.
FİGENCİM, yazılacak o kadar çok şey var ki bu konuda, sen de yaz valla. Oy yerim ben onu, ne yapsın çocuk, etkileniyor haliyle. Seyrettirmiyeyim diyorsun, olmuyor. Bir de kirlenmek güzeldir diyorlar ya.. gelip bir baksalar o kirliler nasıl temizleniyor, bakalım güzel miymiş. Rtük te çaresiz kalıyor demek.
GAMZELİCİM, Nuri Alço ve Müslüm Baba bu reklamla bitirmişler kendilerini de, bari bizi bitirmeselerdi.
MUTLUCUM, hayır yırtıyorsun hadi biz de yırtalım da, sonuçta altından öyle bebek gibi bir yüz çıkacak mı dimi ama. Niye kandırıyon ki insanları.
YAĞMURUMCUM, yaz bacım, sen de yaz. Aklımda daha bir sürü şey vardı aslında da, çok yüklenmiyim dedim. Kalanların canına da sen oku bacım. Öpmesin ya evet öpmesin. Böööğğk....
KUĞUCUM, iyi olan bazen başarılı oluyor, bazen kötüler kitleyi yakalıyor. Tıpkı bazı programlar gibi. Çok güzel ve kaliteli yapımlar, kimse seyretmiyor diye yayından kaldırılmıyor mu? Reklamda da amaç, hatırlanmak ve akılda kalmak ise, çok iyi olması gerekmiyor demek. Ama noolur sinirlerimizi de fazla zıplatmasalar süper olacak canım ya..
CADICIM, tatlım benim. Şımar istediğin kadar. Çok sevindim, çalıntı da olsa gelebilmene. Kalbin kadar temiz bu sayfayı istediğin gibi kullanabilirsin. Mayonez kişisine iletmene de ayrıca memnun oldum. Ben de seni öperim canım.
HACERCİM, süpersin valla. Yahu biz bavul kadar çantanın içine, cüzdanla bir iki ıvır zıvırı zor tıkıyoruz. Nasıl sığdırıyorlar o kadar şeyi. Hayır bir de niye taşıyon dimi o kadar şeyi. Kimi kandırıyosun yani. Canım, sevgiler benden sana.
BELHCİM, hepimiz bir köşesinden sinir olmuşuz bu durumlara anlaşılan. Kurtuluş ta yok gibi maalesef.
Bıırr reklamına eşim sinir oluyor.Bu günde cnbs de reklamyapımcıları ve müslüm Gürses le reklam arkası vardı..soğuk içince ürperme olur ya onu kast ediyoruz diyorlar.olsun gıcık ama benim hoşuma gidiyor, insanları nasıl gıcık edip konuşturuyorlar..
işte bunu seviyom he bide senin mini ve maxi yi bide seni işte bide mayonezi, biri beni durdursun artıkın:)
EMRECİM, canım benim. Ben de seni çok seviyorum. Senin kadar içten ve samimi bir insanı nasıl sevmem. O dediğin reklamdan sonra leke gördüğümde aklıma o yaratık geliyor. Bir de kötüyüm ben kötüyüm var ya.. Mini ve Maxi'de öpsün seni ablası kocaman.
FATMAMZEHRACIM, he bacım, geçenlerde dışarıda yerken getirdiler. Bir de kutusuyla veriyorlar. Ben bunu içmem dedim. Valla iğrenç geliyor ya.
Esas sen olips reklamındaki "Erol'u" unutmuşsun :):) Aslında "Erol" bakkaldan alışveriş yapmarken arkadaşları tarafından çağırılan ve fişini almayı unutmayan çocukken ne hallere düştü :) Ee...o da zamana uydu sanırım :))
Sen soyle bakayım kime sinir oldun da hıncını reklamlardan çıkarıyorsun? :):)
YENİ TİŞÖRTLERE O ANDA BOYA DÖKÜP KOSLALI SUYA DALDIRIP TERTEMİZ OLMASINA,BANYOLARIN,MUTFAKLARIN BİLGİSAYAR EFEKTLERİYLE TEMİZLENMESİNE,ŞAMPUAN REKLAMLARINDAKİ KIZLARIN SAÇLARININ BANYODAN ÇIKTIĞI GİBİ FÖNLÜ SAÇLARI OLAMSINA HİÇ KİMSENİN İNANIP DA O ÜRÜNLERİ ALDIĞINI ZANNETMİYORUM.İNSANLAR BİRBİRLERİNE TAVSİYELERİYLE BU ÜRÜNLERİN REKLAMILARINI DAHA ÇOK YAPMI OLUYORLAR AMA İNSANLARIN BU TAVSİYELERİ YAPMALARI İÇİN DE BEYİNLERİNE BU MARKALARIN YERLEŞMESİ LAZIM.NASIL?TABİKİ BU SAÇMA SAPAN REKLAMLARLA.
PEPSİ REKLAMINI İZLEYİP,KOLAYI İÇERKEN MANKEN ONLARI ÖPECEK ZANNEDEN VE BUNA İNANAN ÇOK APTAL GENÇ OLMUŞ,BİLİYOR MUSUN?
KAKAOLUSEVGİCİM, bunlara kimsenin inandığı yok ta işte sinir bozuyor resmen. Çok güzel açıklamışsın. Yalnız insanların kafasına bazı şeyleri kazımak için, ille de saçmalamak mı lazım. Bazen gerçekten tahammül edemiyorum.:( Hayatım, ne diyorsun. Bazıları mahkemelere baş vurmuş ya. Bizi öpmedi diye. Gel de şimdi sinirlenme. Yahu gerçekten inanıyorlar mı, dalga mı geçiyorlar bilemedim.:))
SEVDA
sevgilerimle...
SEVDACIM, bazen ben hayatla dalga geçiyorum, bazen o benimle. Geçinip gidiyoruz işte. Sağol canım. Ben de sizi seviyorum.
DENİZCİM, ee kırmızı her esmere yakışmıyor biliyorsun. Bilinçlimiyim bilmiyorum canım da, yakında sinir küpü bir tüketici olacağım kesin. Hatta artık hiçbir şeyi hazır almasak. Bahçemizde yetiştirsek. Ekmeğimizi evde yapsak. Yoğurdumuzu, içeceğimizi... ne güzel olurdu.
SEVGİLİ CAFE GUSTO, merhabalar. Gülümsemenize vesile olduysam ne mutlu. Ne zaman dilerseniz beklerim. Ben de güzel Cafenizi ve Tatlı Ege'nizi çok sevdim. Sevgiler.
nice yıllaraaaaaaaaaaaaaaa !!!