Kayıtlar

Ekim, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BURADAYIM.. İYİ SAYILIRIM.. DAHA DA İYİ OLURUM..

Resim
Yaaa işte Canım Günlük, geldim ben... Neler mi yaptım görüşmeyeli???? Bolca çalıştım, çokça yoruldum. Her fırsatta temizlik yaptım ve yine yoruldum. Üstelik te tekrar kirlendi bile. Sanki her yer kötü kokuyor. Bu kokuyu gidermenin bi yolu yok mu? Akşamları saatlerce ders çalıştım. Sor şimdi bana p veya p değil önermesinin doğruluk değerini, şakır şakır şakıyayım. Havuz problemlerini boşver ama. Hala umut yok.. Tabii ki yine yoruldum... Yoruldukça kaybolmuyormuş acılar bunu öğrendim. İnsanoğlu yüreğine sakladığını incittiğinde kendi yüreğini de paramparça edermiş, bunu öğrendim. Çokça ağladım... Bazen güldüm.. ve bu gülüşlerimden utandım. Bazen insan aldığı nefesten bile utanırmış, yediğin lokma dizilirmiş boğazına bazen bunu da öğrendim. Bak insan ne çok şey öğrenebiliyormuş kısacık zamanda. "Hayat devam ediyor" sözünden nefret ettim... ama yine de hayatın bir şekilde, kendi rutininde devam etmesine şaşakaldım. Seni ve arkadaşlarımı çok ama çok özledim.. Yakında dönerim merak

RAHAT UYU MEMEDİM

Ne denir.. ne söylenir ki? Sözlerin bittiği yerdeyiz... Vatanım yangın yeri, anaların yüreği yangın yeri.. Tomurcuk güller açmadan soldu... Gencecik fidanlar filizlenemeden toprağa düştü... Vatanım ağlıyor.. Bu son olsun.. Onlar analarının kuzusu, onlar evlatlarının dağ gibi babası.. Onlar sevdalı, onlar yavuklu... Allah rahmet eylesin şehit Mehmetçiklerimize.. Ve zor durumda olmadığını umduğumuz sekiz yavrumuzun da yardımcısı olsun.. Vatan görevi yapan nice evlatlarımız var.. Rabbim onların yardımcısı olsun ve sağ salim dönmeyi nasip etsin. Sözlerin bittiği yerdeyiz... Ve şimdi Minicim konuşsun.. Annecimmmm.. Efendim yavrum.. Beni askere gönderme olur mu? Hiç olur mu öyle şey oğlum, tabii ki gideceksin. Ama anne, sen benim çocuklarım olmasını, sana "babaannecimm" demesini istemiyon mu? Ve bir anne için sözün bittiği yerdeyim..

MAZERETİM VAAAARR ASABİYİM BEN

Resim
Hüzün yaptık epeydir. Haydi biraz eğlenelim. Daha sonra halet-i ruhiyemizden bahsederiz. Bu da benim dönüşüm mü olsa? Ebe sobe oynayalım mı? Bu kez sobeler çifter çifter. Çifte kavrulmuş, taze fıstık tadında. Elde olmayarak meydana gelen gecikmeden dolayı arkadaşlarım beni affetsinler olur mu? Birinci sobe çok sevgili örtmenim canım benim Tatlı Cadı’dan gelmiş. Konu evimizdeki süsler ki kendilerini fotoğraflarda görüyorsunuz. (Bkz. yukarıdaki resimler.) Ben öyle incik cincik pek hoşlaşmam aslında. Bir işe yaramıyorsa evde tutmam hiçbir şeyi. Yani mutlaka bir görevi, bir işlevi olmalı. Orada öylece durup dinelecek, bir de habire elimde bez tozunu pisliğini temizliycem. Hiç tasvip ettiğim bir davranış biçimi değil bu. Öyle heves edip bir gaflet anında almışsam da temizlik yaparken sinirleniverip çöpe attığım çok olmuştur bunlardan bir kısmını. Tabii ki birkaç süs eşyası bulunduruyorum ben de. Yani o kadar da hödük değiliz. Bunların da hala evimde ikamet ediyor olmasının sebebi, ya hediye

BAYRAM GELMİŞ

Resim
HUZUR NEŞE VE KARDEŞLİK GETİRMESİ DİLEĞİYLE. GÖZYAŞLARINIZ TEBESSÜM OLSUN. BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN. Verdiğiniz destek için hepinize tek tek ayrı ayrı teşekkür ederim. Benim sevgili arkadaşlarım, iyi ki varsınız. Sizleri tanıdığım için çok şanslıyım ve çok mutluyum. Bunu en samimi hislerimle söylüyorum. Bu arada sizleri ziyaret etmediğimi zannetmeyiniz. Hepinizden haberim var. Kimler otobüs gezilerine çıkmış, kimler güllerle harikalar yaratmış, kimler tatile çıkmayı planlıyor ve daha neler. Sizleri okuyarak neşeleniyorum, belki de hüzünleniyorum kimi zaman. Bayramdan sonra görüşmek, birlikte eğlenmek, belki birlikte hüzünlenmek üzere canlarım. Yeni gelen arkadaşlara hoşgeldiniz sefalar getirdiniz diyorum. Eski dostlara, eskimeyen dostlara, eskimeyecek dostluklara, eski ve yeni tüm dostlara selam olsun. Bayramınız kutlu olsun.

DUAYLA MUHABBETLE SEVGİYLE

Resim
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş, Ya derd gönder yahut devâ, Kahrın da hoş, lûtfun da hoş. Hoştur bana senden gelen: Ya hil’at ü yahut kefen, Ya taze gül, yahut diken... Kahrın da hoş, lûtfun da hoş. Gelse celâlinden cefâ, Yahut cemâlinden vefâ, İkisi de cana safa: SEVGİLİ ARKADAŞLARIM, MÜBAREK KADİR GECENİZİ KUTLAR, HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM. ALLAH DUALARIMIZI KABUL ETSİN. Canlarım, bir kaç gündür komada olan ananemiz (eşimin ananesi) bu gece vefat etti. Bu mübarek gecede kaybettik kendisini. Namazlı Kur'anlı bir hanımdı. Bir kaç gün bana müsade edin. Çok üzgünüm. Şehitlerimize ağlarken, Rabbim bunu yapanları kahretsin derken, ölüm acısı geldi çöktü iyice. Hepinizi çok seviyorum. Dualarınızdan bizleri de eksik etmeyin lütfen.

UÇUN KUŞLAR UÇUN

Resim
Akşam evine girdiğinde kimse boynuna atlamıyorsa o eve girmenin anlamı yok. “Banane ben bunu yemiycem” demiyorsa kimse, vitaminli çorbalar yapmanın anlamı yok. Dağıttıkları için kızamıyorsan, evi derleyip toplamanın da anlamı yok. “Gürültü yapmayın, azıcık kafa dinleyelim” diyemiyorsan, sessizliğin anlamı yok. “O kitabı bırak ta bana masal oku yaa” diye sitem edenin yoksa, sakin sakin okumanın anlamı yok. Peşinde dolanıp, “benimle ilgilenseneee” diyen olmuyorsa, kendine vakit ayırabilmenin anlamı yok. Spor programı seyretmek için tutturmuyorsa kimse, istediğin programı seyredebilmenin de anlamı yok. Siz olmadan hiçbir şeyin anlamı yok. Hayatımın bile. Fikrimin ince gülleri, gönlümün şen bülbülleri, sizin ötüşleriniz olmadan bu ev yuva olamıyor. Sizin cıvıldaşmalarınız, didişmeleriniz, o tatlı gülüşleriniz olmadan bu ev neşelenemiyor. Işığım söndü sanki . Hani karanlıkta kalırsın da ne yapacağını bilemezsin ya gece bir vakit. Korksam mı, üzülsem mi, şaşırsam mı bilemezsin. Ne tarafa gid

ARADIM TARADIM 187. SAYFADA BULDUM

Resim
Sevgili Günlük, Seninle acı tatlı neler paylaştık değil mi? Güldük eğlendik çoklukla. Ağladık kimileyin. Ama hep güzeldi paylaşmak yaşananları, hissedilenleri. Birkaç arkadaşımda görüp pek özendiğim şu google aramalarından ben de yapmak istedim biliyorsun. Bunun için de bir siteye üye falan oluyorsun, sonra seninle beni neler yazıp ta bulmuşlar öğreniyorsun. Neyse sonunda oldu. Evet Pek Kıymetli Günlüğüm, bizi bulmalarını sağlayan kelime ve kelime dizinlerini öğrendim sonunda. De ki: “öğrendin de ne oldu? Başın göğe mi erdi? Şah idin de şahbaz mı oldun?” Yok öyle değil de, pek bi hayretim şaştı benim. Biz burada, sevgiden, dostluktan, küresel ısınmadan, duyarlılıktan, çiçekten, böcekten, çoluktan çocuktan, farkındalıktan, farkında olmaktan dem vururken “2007 YAZILI KADIN POPOSU” arayan arkadaşa ne kadar faydalı olabiliriz ki. Bizim dükkanda böyle şeyler bulunmaz ki. Ya da “SERPİL ÇAKMAKLININ HAYATI VE ESERLERİ” tek merakı olan şahsa ne verebiliriz? Ya da hayat ona bir şey verebilmiş mi