Kayıtlar

Mart, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KISKANIRIM SENİ BEN

Resim
Mini yine kıskançlık krizine girmiş günlükçüm. Abisine üstünlük kurma çabasında. Halk arasında çiş yarışı tabir ederiz biz. Zaten bunun kıskançlığı dillere destandır. Kime çekmiş ki acep. Benim öyle masum küçücük bir iki kıskançlık vakam olmuştur zamanında ama, dile getirmeye bile değmez yani.. Anlatıyım bak istersen. Bir keresinde benim bigbrother hasta. Mini kadar falanım o sıra. Ama annem nasıl ilgileniyor. İlaç veriyor. Yanından ayrılmıyor. Çocuğu hasta olan bir anne nasıl davranıyorsa öyle işte. Ne ayıp anne. İnsan biraz da kızıyla ilgilenir di mi? İlla hasta mı olmam gerekiyor? Tamam o zaman olurum ben de.. Kış gecesi. Kar yağıyor. Hava buza kesmiş. Sobanın olduğu odaya yataklar serilmiş. Herkes uyuyor. Gizlice yatağın altına giriyorum. Taş ta çok soğukmuş be. Üstümdekini de çıkarıyorum. Bir atlet yatıyorum sabaha kadar. Sabah annemden önce uyanıp hemen giyiyorum üstümü. Bigbrother daha iyi. Ateşi falan yok. İyileşti bebe. Annem kalkıp okul için hazırlıyor beni. Ama halsizim. Üst

SEKSENLER SÖZLÜKÜ

Resim
Sevgili günlük, Hayatının bir döneminde yolu 80’lerden geçmiş olanların, duyduğunda “ahhh bee” diyecekleri bazı sözcükler vardır. Efsane 80’lerde çocukluktan ilk gençliğe adım atmış ve gençliğinin baharını yaşamış bir 80 gazisi olarak, bunları, bilenlerin yüzünde tebessüm, bilmeyenlere de bir aşinalık yaratma babında, hem kendim kendime de bi nostalji olsun diye, şöyle bir sözlük şeyettiydim. Okumak isteyen buyursun. Şalvar pantolon: Üst kısmı sanki pislemişsin de dolmuş torba şeklinde olup aşağıya doğru inanılması zor bi şekilde darlaşan giyim eşyası. Vatka:Senelerce vücut çalışsan genişletemeyeceğin kadar geniş ve alımlı! omuzların olmasını sağlayan süngerimsi varlık. Strech kot: Kızların giymeye bayıldıkları, erkeklerin de kızların giymesine bayıldığı baldır bacak ne varsa sarıp sarmalayan giysi. Aerobik. Pirimiz, önderimiz Jane Fonda sayesinde meşhur olmuş. Daracık siyah parlak taytlar giyip popişi bi sağa bi sola sallayıp, bacakları mümkün olduğunca yukarıya kaldırmak suretiynen y

ELEKTRİK ŞOKU OLDUM

Resim
Nabersin günlükçüm. Dün akşam bir süreliğine elektrikler gitti. Karanlıktan pek te hoşlaşmayangiller ailesi olarak, ben ve yavrularım bu durumdan nasıl kurtulabilirizin hesaplarını yaptık. Hadi beyin fırtınası yaratalım. Düşünün çocuklarım. Ne yapalım? Elektrik idaresi arandı bittabii hemencecik. Sayın abonemiz –efendim- bedaşa hoş geldiniz- hoşşşş buldum mersi- dahili numarayı biliyosanız-yok valla bilmiyom..yeminlen..bilsem niye söylemiyim- o zaman arıza için 3 ü tuşlayınız- iyi de uzatmadan baştan söylesene şunu- Eeeee tuşluyom da kimse bakmıyoo. Akşamın bu saatinde bedaş senin için mesai yapacak değil a hanım, yat zıbar bi yerde.- Anlaşıldı… Hadi yavrular yatalım da sohbet edelim. der anne. Maxi itiraz eder. Anne maç var. Ben ananeme gidicem. Mini bu fikre bayılır. Aabiiii nolur yaaaaa… Biz üç camış, aslında tek kişilik olan ranzanın, hemi de üst katına, sıkış tepiş yerleştik neyse. Üzerimizdeki örtüyü ..ki o da tek kişiliktir malum.. düzeltmeye çalışıyorum. Maxi’cim gayet te kibar

YAĞMUR DAMLAM DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

Resim
SANA SEVDİKLERİNLE BİRLİKTE, BAHARLARI HİÇ BİTMEYEN, ŞEKER GİBİ TATLI BİR ÖMÜR DİLİYORUM. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

CADI İSTEDİ BEN YAPTIM...

Resim
Sana bi masal anlatıyım mı günlükçüüüm. Daha önce hiç duymadığın. Zaten masal bu.. adı üstünde. Uyduruk hikayeler işte.. Gerçek hayatta asla olamayacak olaylar zinciri.. Bir varmış bir yokmuş...yok olan aslında varmış ta, var olan yerinde yokmuş.. Zamanın birinde hiiiç bilmediğimiz bi ülke varmış. Kral ve ülkenin ileri gelenleri çalıp çırpıp, hazineyi hortumlayarak ceplerini şişirir, zavallı halk ta günden güne zorlaşan hayat şartlarından ve işsizlikten fakirleşirmiş. Birine her gün bir daha eklenen vergilerden beli bükülmüş zavallıların. Ancak ülkenin ünlülerinin dertleriyle o kadar meşgulmüşler ki kendi dertlerini unutur olmuşlar. Ülkede hırsızlık, uğursuzluk, namussuzluk geçer akçe olmuş. Düzenbaz, üçkağıtçı ve yalaka olanlar baş tacı edilirken, doğruyu söyleyenler bütün köylerden kovulmuş. Suç almış başını gitmiş. Kardeş kardeşi vurur olmuş. Adalete güven kalmadığından, eline silah alan kendi adaletini yaratmaya çalışırmış. İşte bu bizim bilmediğimiz ülkede Hamza ile Gretel adında

BU GÜN DE BÖYLE GEÇTİ

Resim
23.07.2007 Saat:10.30 Sevgili günlüküm, Bu günlerde içim bir dar ki sorma gitsin. Ya da sor ne biliiim sen bilirsin. Gökyüzü karamsar, ben karamsar. Öyle bir sıkıntı durumları yani. Yaşam enerjim azaldı sanki. Sesim düştü, yüzüm düştü. Keyfim hiç yok anlıycaan. Bu gün de dert üstü dert günü sanki. Benim canım kardeşim gmemuzin kişisi var ya hani. Şu bıcırık, tatlı cadım. Biricik bigbrotherimin biricik eşisi. Bir ameliyat geçiriyor bugün. Ama ben yine yanında değilim. Zor günlerinde yanında değilsen ne gereğin var ki değil mi günlük. İşyerinden bir kardeşimizin de göğsünden kitle aldılar. Araştırıyorlar.. inşallah sonuçlar iyi çıkar. Daha o kadar genç ki. Az önce telefonla görüştüm. Ağlıyordu. Bir de benim Mini’nin öğretmeni gelmemiş bugün. Çocukları eve yollamışlar. Anneannesi hastanede. Benim yavru nerede hiç bilmiyorum. Arıyorlar bir de eve yolladık diye. Sanırım boncukçu fadime’ye gitti. Onun da telinde bir sorun var herhalde, ulaşamadım. Sıyırmak üzereyim. Allahtan aile hep bir ara

TAVSİYELERE DOYAMADIM

Resim
Günlükçüm merhaba. Biliyor musun tavsiye söz konusu olduğunda insanlar iki gruba ayrılırmış. Uymayacakları halde tavsiye isteyenler ve kimse istemediği halde tavsiyede bulunanlar. Diyelim ki kızın biri tatil için Thailand’a gitmek istemektedir. Bu tatile parasının yetmeyeceğini çok iyi bilmektedir. Aslında 20 gündür ayağı alçıda olan nişanlısına bakması gerektiğinin de farkındadır. Ama gitmeyi de çok ister. Sonbahar olduğu için fiyatlar çok uygun, bu zamanda kimse Thailand’a gitmek istemez çünkü. Fakat nişanlısını nasıl ikna edecek ve bu harcamaların altından nasıl kalkacaktır? Birilerinden tavsiye almaya karar verir. Tanıdığı herkesin fikrini almaya başlar. “Sizce, Ekim’de Thailand’a gitmeli miyim? Mutluluğu hak etmiyor muyum?” Arkadaşlarına, kız ve erkek kardeşlerine, annesine, babasına etrafındaki herkese bu soruyu sorar. Gelen cevaplar aşağı yukarı aynı gibidir. “Thailand’da Ekim ayında çok yağmur yağar. Beklesen iyi olur. Daha sonra nişanlınla birlikte ve kalacağın otel yarım metr

SOBE SOBE SOBEEEEEEE

Resim
SOBE 1…………….. Cumartesi sabahı şöyle arkadaşları ziyaret edeyim dedim. Önce baktım Gökhan sobelemiş beni. Marka demiş. Say sevdiğin markaları. Çok marka diye tutturanlardan değilimdir ben. Beğenirsem, markasına bakmam pek. Beğenmezsem de marka diye almam hiçbirşeyi. Ama yine de sevdiklerimden sayayım dökeyim bakayım. 1- LEVİS bana hep genç kızlığımı hatırlatır. O vakitler tabii böyle herkeste yok. 501 modeli güzel yurduma gelmemiş bile. Babama rica ediyoruz. Gemici arkadaşlarına getirtiyor. Hani şu k.ça kaçan kot diye anlatılır gençler arası muhabbetlerde. Severim de, giyerim de. Yalnız reklamı çözemedim ben. Şimdi bunu böyle üst üste mi giymek gerekiyormuş? Biz mi yanlış giyiyormuşuz bunca yıldır? 2- ADİDAS ve NIKE mağazaları, 14 yaşında, hayatının büyük bir kısmını spor yaparak, yapamazsa seyrederek, o da olmazsa spor konuşarak geçiren bir yavrunuz varsa, 2. adresiniz olabilir. Bir de satış elemanları çok kibar ve kültürlü. Malum bunca okküz varken, insan hasret kalıyor insan gibi in

UZAYDA HAYAT VAR

Resim
Merhaba Günlük, Akşam bi yandan çamaşır toplayıp katlıyorum, bi yandan da bizim Mini’yle sohbet ediyoruz. Anne.. Efendim yavrus. Örtmen benim resmimi çok beğendi. Aferin oğluma zaten çok güzel olmuştu. Çizdiği uzay resminden bahsediyoruz. Şimdi sana da anlatayım bak biraz. Uçan daire var yerde, onun yanında böyle antenli falan ama takım elbise giymiş bi uzaylı arkadaş. Sanırım Uzay Su İşlerinde çalışıyor, uçan dairesine binip memuriyetini sürdürdüğü yere gidecek. Tam karşı tarafında yine böyle antenli filan uzaylı bi kız. Pembe kabarık bi etek giymiş bale yapıyor. Muhtemelen Uranüs Opera ve Balesi sanatçısı. Bunların üst tarafında uçmakta olan bi kaç uçan daire ve bir de uzay mekiği hareket halinde. Mekiğin camlarından uzaylıların kafaları görünmekte. Sanırım o da toplu taşıma aracı. İşe gidiyolar. Biraz daha yukarı çıkınca çiçek şeklinde rengarenk uzay yaratıklarının uçtuğunu görüyorsun. Bunlar da böyle mutlu mutlu gülümsüyorlar. Sevgi pıtırcıkları. En tepede de iki tane küçük gezegen

AKŞAM SEFALARI

Resim
Sevgili Günlük, Akşam eve gittim. Ohh bu gün pek işim yok. Çocuklar yemeklerini yiyip odalarına çekildiler. Mini resim yarışmasına katılacakmış, uzay konulu resim yapıyor. Maxi de test çözecekmiş. Koca da zaten gece bi yarı geliyor. Ben de giydim pempe pijamalarımı, aldım koca bir fincan kahvemi, oturdum Avrupa Yakası’nı seyredeyim şöyle keyifli keyifli. Dilililiiiiiii dilillilliiiiiiiii… Noluyo yaaaa ….. baktım arayan numara işyerim. Ne bu şimdi.. bu saatte hayra aramazlar ya neyse. Maxiiiiiiii koş oğlum telefona bak. Annem evden kaçtı de, Cibuti’ye siyasi sığınma için başvurmuştu, kabul edilmiş irtica etti de, hiç bi şey bulamazsan hakkın rahmetine kavuştu de. Saçmalamiyim mi? Efendiiiimmmm… İncegül Hanım Türkmenistan numunelerini bulamıyoruz. E iyi de ben ne yapiiim. Olur mu senin buraya gelmen lazımdır. Niye ki? Oraya gelip şeytan aldı götürdü mü söyliycem? Ama ama Türkmenler bu gece gidiyorlarmış. Hay Türkmenbaşılar götürsün seni. Kardeşim deponun üstündeki bölüme bakın, oradadır.

GÜNDÜZÜM SENİNLE GECEM SENİNLE

Resim
Selam Günlüküm canım, Dün gece bi rüya gördüm. Gündüz niyetine.. hayırlar ossun inşallah… Yok rüyamı anlatmıycam. Çok korkunçtu çünkü. Tam korku filmi kıvamında. Hatırlamak bile istemiyorum. İstemiyorum da… şimdi ben böyle rüyaları görünce uyanıveririm. Maalesef dün gece de öyle oldu. Benim gözler lönk diye pörtledi. Hayır sanki saatlerdir uyumuşum da uykumu almışım sabah olmuş.. böyle de dinç bi vaziyetteyim. Saat daha 03.00. Daha sabaha çok zaman var. Bu kadar tırsmasam kalkıp televizyonu açıcam, belgesel filan bulunuyo bu saatte genelde. Kalkamıyorum ki.. çakıldım. Bi kötü huyum da böyle zamanlarda geri uyumamın bayağı bir zaman almasıdır. Gözlerimi kapattım sıkı sıkı.. uyumaya çalışıyorum. Bi yandan da üçbuçuk atıyorum. Sokuldum iyicene kocaya. Birden saçlarımın arasında bi şeyin dolaştığını hissettim. Allahım.. buz gibi ter boşanıyo sırtımdan. Gözlerimi daha da sıkı kapatıyorum..ama hala dolaşıyo işte bariz bi şekilde. Hayır uyumuyorum.. rüya değil. Hayal hiç değil.. Bir cesaret a

KÜÇÜK KURBAK KÜÇÜK KURBAK KUYRUĞUN NEREDE

Resim
Günlükçüm merhaba, Şimdi ben Pazar günü evdeydim ya. Koca da yok, gezelim tozalım. Biraz TV seyredeyim bari dedim kendi kendime. Kanal kanal geziyorum. Her yerde magazin programları. Hadi biraz müzik dinleyeyim bari dedim. Hem yeni çıkan kliplere filan bakarım, hem de belki sevdiğim şarkılar çıkar. Şu Kral TV var hani musiki kanalı. Açtım seyrediyorum. Klipler ayrı da.. bir de VJ adı verilen arkadaşlar var burada sunum yapıyorlar hani. Ben bunlardan birine takıldım kaldım. Kızcağız 20 li yaşları çoktan aşmış velakin böyle bebeler gibi konuşarak şirin olduğunu da zannederek klip sunmakta. Saçları da böyle iki taraftan bağlamış. Pippi diye bi TV dizisi vardı. Yaşı yaşıma uygun arkadaşlarım hatırlarlar.. aynen onun gibi yapmış kafayı. Kız konuşuyor hem de çok konuşuyor. Bir insan toplamda 30 bilemedin 40 kelime kullanarak iki saat boyunca konuşabilir mi diye şaşırtıyor insanı. Bir de iki heceden sonra mutlaka ihi ihi şeklinde bir kıkırdama efekti yaparak bir insan nasıl çileden çıkarılır

BANA KADERİMİN BİR OYUNU MU BU

Resim
Sevgili Günlük, Şimdi ben korku filmi seyredemem, karanlıktan nefret ederim diyorum ya sürekli.. sen beni böyle ödlek tırsak biri bellemişsindir herhal. Yok aslında çok gözü karayımdır ben. Hayatla ilgili hiç bişeyden korkmam. Kadere çok inanırım. İnsanlar yazılanı yaşarlar hep. Onun için dalarım öyle olur olmaz her şeye. Final Destiniation diye bi film serisi var..ki bizde Small Brother’ın sayesinde kendileri Faynıl Dostuneyşın şeklinde bilinir.. En az birine denk gelinmiştir. Kaderden kaçılamayacağını fantastik bi şekilde anlatır bu film ..anti parantez solaryum sahnesini izleyen herhangi birinin ömrü billah solaryum salonlarının önünden bile geçmemesi lazım gelir. Şimdi ben sana bi şey anlatıcam..dinle beni can kulağıyla. Küçük bi iç dürtmesinin, minicik bi karar değişikliğinin insan hayatını kökten nasıl değiştireceğini öğrenmiştim o gün ben. Kaderin senin elinde mi..yoksa sen mi kaderin elindesin çok düşünmüştüm bunu yaşadığımda. Günlerden C.tesi. Sürüne sürüne yataktan kalkıyoru

ENDE TURAAA BİİİR Kİİİ ÜÜÜÇ

Resim
Sevgili Palyanço beni sobelemiş bu arada.. ben ebe oluyorum. Acemiyim bu oyunda artıkın kusuruma bakmazsınız. Konu vazgeçilmezlerimiz. 1- Tabii ki ailem.Büyükten küçüğe doğru. BABİŞKOM.. cefakar, hiperaktif kişilik..gece bi yarı iste sen yeter ki.. canın ne çekti..gitsin, bulsun, alsın. Aman yeter ki çocukları mahrum kalmasın.. gelinler, damat ve torunlar da dahil buna. N.Sultan.. benim biricik tatlişkom. Mavi gözlü devim , sultanım, ANNEM. İlk aşkım, biricik sevgilim, hayat arkadaşım, birlikte yaşlanmak istediğim erkek.. KOCAM. Ciğerparelerim, hepsi ayrı ayrı gözbebeklerim, canlarım, karındaşlarım..KARDEŞLERİM ve onların sevgili eşisileri yıllarca hasretini çektiğim hazır KIZ KARDEŞLERİM. Gözümün ilk ağrısı , yüreğimin ilk sızısı, en güzel duyguları ilk anneliği yaşatan futbol ve GS fanatiği..çıtır sevgilim, kocaman oğlus MAXİ. Hiç düşünmüyorken ani bir kararla olmasına karar verdiğimiz ilginç kişilik, hayal dünyası çoook geniş insan, annesinin küçük ve erkek kopyası, FB fana

DUMUR OLDUM, İPTAL OLDUM.

Resim
Merhaba günlük, Sen hiç dumur oldun mu? O mu ne? Ya hani vardır ya.. bi şey olur, biri bişey der, bi şey görürsün veeee hiç bi şey söyleyemezsin, gülemezsin, ağlayamazsın… nasıl yani?.. hadi be..olabilebilir mi ?.. falan olursun .. öyle işte. Bak sana bi kaç örnek veriyim misal, for exampıl yaniii. Sigarayı bırakmaya çalışan bir arkadaşımız nikotin bandı almış. Prospektüsünde aynen şöyle yazıyor: SİGARA İÇMEYENLER VE ÇOCUKLAR TARAFINDAN KULLANILMAMASI ÖNERİLİR. Yazık ama onların canı yok mu? İki üniversite bitirmiş, masterını tamamlamak üzere olan kız arkadaşımız 20 lik dişlerini çıkarıyo. Soru şu: DİŞ BUĞDAYI PARTİSİ YAPICAM. PARTİ DE BUĞDAY PİŞİRMEM GEREKİYO MU Buyrun neresinden koparsanız kopun... Ben: Bi tane düzgün pijama takımı almalı. Hepsi süslü püslü. Hani olur a hastaneye filan yatma durumum olur. İnsanlık hali. Yanımdaki gerçek dost: GECELİK AL BENCE, AMELİYAT OLDUKTAN SONRA DAHA RAHAT OLUR. Sağol canım sana da Allah Göstermesin. Ben: (Barcelona dilimin ucunda da getiremiyor

KADINLARIMIZ

Resim
Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur. En sonunda, 8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. Ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. Greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. Patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. Ancak beklenmedik bir şey olur ve fabrika yanmaya başlar. Ne yazık ki yangından fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak kurtulmayı başarır Yanan fabrikadan kaçmayı ve fabrikanın çevresine kuru

CANIM ANNEME

Resim
Çok üzdüm değil mi seni? Yaramazlık yaptım gittiğimiz yerde..evden çıkmadan sıkı sıkı tembihlediğin halde. Kızım dağıtma oldu mu ortalığı diye tatlı tatlı rica ettin sen, ama ben tepindim, hallaç pamuğu gibi attım senin binbir zahmetle temizlediğin evimizi. Sürekli erkek çocukları dövdüm diye kapıya gelen komşulardan illallah dedin. Evden kaçıp gizli gizli babaannemlere gittiğimde, iki göz iki çeşme arayıp durdun beni. Çok üzdüm annem seni. Sen beni döverdin ya hani bazı bazı.. şimdi hep pişmanlıkla söylersin, cahillikti diye..hatta ağlamaklı olursun.. sakın ha.. ben onların hepsini hak etmişimdir. Hem senin vurduğun yerlerde güller açtı annem. Hep korur kollardın ya beni. Sıkılırdım ben. Biraz rahat bıraksa diye içimden söylenir dururdum. Hani genç kız olunca bile hep öyleydi. Kızım sen daha toysun, tehlikelere çok açıksın diye.. Seni hiç anlamadım annem. Hiç hak veremedim. Ben kendi çocuklarıma böyle yapmıycam, özgür bırakıcam diye ahkamlar kestim. Hiç anlamadım hiç.. Ta ki.. ilk beb

NOSTALJİ KRALİÇESİ AĞLAK KADIN

Resim
Günlük nasılsın görüşmeyeli. Ben biraz nostalji yaptım bu akşam. Bakma Muazzez Ersoy'a rakip olacak kadınım ben. Döktüm çıkınımı ortaya, geçmişi kurcalıyorum. Çıkında ne mi var. Hatıra defterlerim, bilen bilir anket defterim, fotoğraflar, mektuplar ve günlüklerim...evet günlük itiraf ediyorum sen benim ilk günlüğüm değilsin... severim günlük tutmayı. Günde 5-6 sayfa yazdığım olmuş mesela. İnsan hayatında neler yaşıyo, neler görüyo, yıllar senden ne alıyo sana ne kazandırıyo hepsini görebilirsin günlüklerden. Biraz baktım neler yazmışım diye. Ben eskiden de böyle çatlakmışım canım be. Pek te değişen bi şey olmamış. Biraz daha kabullenir olmuşum hayatın kendisini o kadar. O zamanlar pek bi isyankarmışım. Ben şöyle yapıcam, böyle değiştiricem diye ahkamlar kesmişim. Ama yine de güzel o ilk gençliğin heyecanını yeniden hissettim. Hafiften gözler dolmaya başladı bakalım. Sonu hayır olsun. Sonra resimlere baktım biraz. Ne kadar da büyümüşüz. Şu 19 Mayıs töreninde beyaz etek kırmızı tişö

KAHVE GÜZELİ

Resim
Merhaba Günlük. Ehli keyfin keyfini kim tazeler? Taze elden, taze pişmiş, taze kahve tazeler. Sonunda evcaazıma kavuştum. Yavruslarıma kavuştum. Yaptım kopük kopük kayfemi içmekteyim. Ooooh bi de iş güç diye ağlıyo dedin di mi? Yok işler aynen öyle eskisi gibi. Ama ben kendim kendime bi mola verdim. Koşuşturmacaya, hırpalanmaya, yorulmaya hepsine kısa bir kahve molası verdim. Hayata kısa bir kahve molası. Öyle hızlı, öyle telaşlı, öyle harala gürele yaşıyoruz ki bazen atlıyo muyuz acaba bazı şeyleri ? En son ne zaman sorduk yan evde oturan komşu teyzenin hatırını. Küçük oğlu askere gittiydi döndü mü ki acep? En son ne zaman bi kase çorbayla çaldık karşı dairedeki hasta kadının kapısını? Ya da ne zaman ilgilendik arka sokaktaki kalp hastası amcanın sağlığıyla? Akşam Maxi'nin arkadaşı bizde. Soruyorum çocuğa annen nasıl..kardeşin nasıl? Karşı apartmanda oturuyolar..annesi benim arkadaşım. İyi İncegül Teyze sağol. diye kibarca yanıtlıyor yavru. Sonra hasta olan dayısını soruyorum. Çoc

TAVUK SUYUNA ÇORBA

Resim
Sevgili Günlük..... Şu bloglararası hastalık salgınından ben de nasibimi aldım sonunda. Herhalde bloglara gir çık mikrop kaptım. Hehehe Keyifsizdim iki gündür. Akşam dedim hele kendime şifa olsun bi güzel çorba kaynatayım da içeyim sıcak sıcak. Tarifini de veriyom. Yemek blogu muyum neyim? Kocaman yüreğim kadar kocaman bi tencereyi benim gibi harlı yanan ocağın üzerine oturttum. Örselenmiş benliğim için, didik didik ettiğim tavuğu içine koydum. Yarılanmış ömrüm için bolca su ekledim. Yaşamadan yaşadığım yılların hatırına bi kaç havuç atıverdim içine. Gülmeden attığım kahkahalar adına çokça patates ilave ettim. İçime akıttığım gözyaşları için bir soğan yeter miydi bilmem ama çorbaya yetti. Karşılık beklemeden verdiğim sevgilere eş gelmez ama diyerek bi sürü pirinç tanesi saldım suya. Hayatla kavgalarım için bolca karabiber ve kazandığım bütün kalpler için bolca tuz serptim. Yeşeren umutlarım gibi yemyeşil maydanozları hiç kıymadan kocaman kocaman seriverdim üstüne. Koydum koca bir kase

RÜYALARDA BULUŞURUZ

Resim
Günaydın günlük, Hayırlar olsun anacım. Bi rüya gördüm ki valla ben bi şey anlamadım. Anlayan varsa beri gelsin. Şimdi ben evimdeyim. Temizlik yapıyom. Başımda böyle pempe oyalı bi yemeni, altımda eşofmandan bozma bi paçavra, eynimde de bele salaş bi tişört gibin bişey. Yani tam kakulmuş kıvamını bulmuşum. Bi de, dane dane benlerü var yuzünde yuzünde .. dolamışım dilime artıkın allah ne verdiyse temizliyom. O esnada kapı çalınıyo. Kopüklü ellerimi üzerime kurulayıp gidip kapıyı açıyom. Nınınınıııııı... Bizim koca.. yanında bele sarışın mı sarışın, mavi gözlü mü mavi gözlü, mini etekli mi mini etekli bi hatun kişi. Bakıyom bakıyom da hatunda bi boy var bak bak bitmiyo ki... Ben bele salak salak bakarkene Koca açıklık getiriyo olaya. Hatun bak bu kızceyicin adı Alana (alanalar alsın inşallah.) Rusya'dan geldi. Bundan kelli beraber mutlu mesut bu evde yaşıycaz. Yanlış anlama hani sen çok yoruluyon ya.. temizliğiydi, yemeğiydi her bişeyi bu kızceyiz yapacak.(kızceyiz deyip durma şuna.