TAVSİYELERE DOYAMADIM




Günlükçüm merhaba.

Biliyor musun tavsiye söz konusu olduğunda insanlar iki gruba ayrılırmış. Uymayacakları halde tavsiye isteyenler ve kimse istemediği halde tavsiyede bulunanlar.

Diyelim ki kızın biri tatil için Thailand’a gitmek istemektedir. Bu tatile parasının yetmeyeceğini çok iyi bilmektedir. Aslında 20 gündür ayağı alçıda olan nişanlısına bakması gerektiğinin de farkındadır. Ama gitmeyi de çok ister. Sonbahar olduğu için fiyatlar çok uygun, bu zamanda kimse Thailand’a gitmek istemez çünkü. Fakat nişanlısını nasıl ikna edecek ve bu harcamaların altından nasıl kalkacaktır?

Birilerinden tavsiye almaya karar verir. Tanıdığı herkesin fikrini almaya başlar.

“Sizce, Ekim’de Thailand’a gitmeli miyim? Mutluluğu hak etmiyor muyum?”

Arkadaşlarına, kız ve erkek kardeşlerine, annesine, babasına etrafındaki herkese bu soruyu sorar.

Gelen cevaplar aşağı yukarı aynı gibidir.

“Thailand’da Ekim ayında çok yağmur yağar. Beklesen iyi olur. Daha sonra nişanlınla birlikte ve kalacağın otel yarım metre suyun içinde olmadığı bir mevsimde gidersin. Gitmemelisin bedava bir seyahat olsa bile hayır. Tabii ki mutluluğu hak ediyorsun, ama bambudan yapılmış, tuvaleti ilkel bir klubedeki mutluluğu değil.”

Akıl soracak başka birilerini ararken, eski bir okul arkadaşıyla karşılaşır. Coğrafya dersinden atıldığı kalmıştır bu kızla ilgili aklında. Bir de onun tavsiyesini almalıdır mutlaka.

“Ekim ayında Thailand’a gitmeyi düşünüyorum.”der.

Thailand’ın nerede olduğu hakkında, kızın nişanlısı ve onun alçılı ayağı hakkında, hatta arkadaşı hakkında bile hiçbir fikri olmayan bu kız çok heyecanlanır.

“Evet mutlaka gitmelisin. Ben senin yerinde olsam giderdim. Ekim’de Thailand. Rüya gibi.”

Kız hemen seyahat acentasının yolunu tutar. Herkesler gitmesini öneriyordur.

Kız iki haftayı şemsiyenin altında pilav yiyerek geçirdiği Thailand’dan döndüğünde, nişanlısının fizyoterapistiyle evlendiğini öğrenir. Böyle bir şeyi ona nasıl yapmıştır? Neden gitmesine izin vermiştir? Ailesi, arkadaşları onun gitmesine neden izin vermişlerdir?

Hata kızın değildir ki. Başkalarınındır.

Kız “ Ben önce hiç gitmek istememiştim,” der, “beni başkaları ikna etti.”

_____________________

Bu arada ben de senden bir iki tavsiye isteyebilir miyim günlükçüüm?

Şu reklamlarına Derya Baykal ablamızın çıktığı süngerden istiyorum. Çok aradım bulamadım. Hani şöyle bi sürüyon, o yapışık, kokuşuk dağ gibi tencere cezve yığınını iki dakikada ışıl pırıl yapıyo ya. Onu veya muadili bişeyi bulabilir miyim acep? N’ooooolur.

He bir de şu reklamlardaki hanımlar en şık halleriyle müzik eşliğinde iki dönüyo, iki dansediyo ellerinde bezle de hani o çöp ev kıvamında pisletilmiş ev tertemiz oluveriyo ya.. ben onların sırrını öğrenmek istiyorum. Nerede ders verirler ki? Biz de öğrenip, yapabilir miyiz ki?

Louis Vuiton çanta almayı düşünüyorum. O kadar para verince kuş kondurur mu ki? Şahken şahbaz olur muyum ki? Şimdiden para biriktirmeye başlasam mı? 2035 yılında hala moda olur mu ki? Yoksam kendi bavulumla idare edeyim de o parayla bi yatırım neyin mi yapayım?

Ne dersin günlükçüüüm?


Yorumlar

Ocean dedi ki…
Tavsiyeler:) şimdi adresine bir sihirli değnek gönderiyorum. sapındaki düğmeye çöp evine doğru tutarak basıyorsun değneğin ucundaki yıldız titremeye başlıyor veee pooffffff herşey istediğin gibi :)))))))))
Deniz dedi ki…
Yanıtlar :
1. Muadili evde görev yapacak bulaşıkçı bir yardımcıdır. Ayrıca reklama özenmeyiniz, zira evinizde o kadar fazla sayıda tencereniz yok, olsa bile herbiri aynı ebatta değil. Derya da kendi yıkmamış, manikürleri ojeleri bozulmamış kuaförden yeni çıkmışçasına...

2. Tek derdin "ay bugün kocam eve dönünce şu parfümü mü sıksam, öbürünü mü, pırlanta küpemi mi taksam yoksa elması mı" gibi ikilemler olacak duruma geldiğinde bulaşığı da başkası yıkamıştır, ütüyü yapmıştır vs... sen de zıplaya zıplaya "aman da evim ne kadar temiz, mis misss.. laaaaa la laaaaaAAa" diye nidalar atarak evde gezebilirsin. Sihirli bir vileda yok, bir leke çıkarıcı yok...

3. Pahalı şeyler almana gerek yok, biz seni böyle seviyoruz. Seni çantan için sevecek olana da senin ihtiyacın yok (nerden mi biliyorum? tahmin ediyorum) :))

eğlenceli kadınsın vesselam :)
oceanım canım, anam ben niye duymadım bu değneği daha önce? Bileydim hemen alırdım. Sağol gülüm. Gözüm yolda bak bekliyom.:)))

Desene biz yine tabana kuvvet, ellere sağlık, koştur koştur kendimiz yapıcaz.:( olsun be biz böyle iyiyiz. Bu saatten sonra öbür türlüsü bizi açmaz.
Ayrıca da güzel düşüncelerin için teşekkür ederim. Hislerimiz karşılıklı canım benim.:)))
dnzim yazmamışım. İkinci paragraf sana canım.
CeRkeS KıZı dedi ki…
şimdi şöleee oluyor..o süngerden bir tane yapıp reklamda kullanıp oynayan şahsiyet alıp kaçıyor..ee bizde markette o süngerden bulunca wawww işte hayat kurtarıcımız diye alıyoruz..eve gelince bal kabagına dönüşüyor..neyse işte anladın sen..ayrıca o çantadan alma bizim pazarda var aynısından ben yollarım sana :P
CaDı dedi ki…
İnternet hallolmuş kanımca:)) İki post birden döşemişsin, hemide beni sobelemişsin:) En kısa zamanda yazacağım;) Bana haftada iki gün kadın geliyor ve ben tembeli bulaşıkları biriktiriyorum:) Ay bi tembelim bi tembelim sorma bu sıralar!
çerkes kızım, anladım ben onu. Diyorum ben de bu sünger aynısı ama ovuyom ovuyom olmuyo.:)) Saf saf inandım beee.:)) Ay canım sağol valla. Pazarları seviyorum ben yok yok yane.:)

cadımcım, evet ya düzeldi çok şükür. Hayat damarıma kavuştum.:)
Ya ben şu temizlikçi kadın gelmeden evvel evi kıyı bucak temizleyenlerden olduğum için..hani kadın demesin ne pis karı diye.. boşu boşuna çağırmış oluyorum.:)) Evet ebesin. Bu arada bi masal de ben yazdım dün akşam oturup. Yakında atıyorum. Ebe diilim ama olsun. İlham geldi.:)
Aslı Cin dedi ki…
Ha haa. Çok keyifle okudum yazını.

Lv çanta mı? Delimisin yahu, onlarda zırt pırt yeni model çıkarmaya başladı, artık klasik değil fast fashion un acaip pahalısı haline geldiler. O kadar para verir, 6 ay sonra demode olursun.

Fake al fake ;)

Ben yazmadım son cümleyi, yorumumu hacklemişler !!! :)
Aslıcım, LV kim biz kim bacım ya.:) Ben o kadar parayı bi çantaya verir miyim?:) Gidecem dağ başlarında ev alıcam kendime. Böyle manzaralı filan.:)
Ulen biz daha link eklemeyi beceremedik. Adamlar hack mack neler yapıyor. Takdir ediyorum kardeş her kimsen ama ayıp yani, bilgini güzel işlerde kullan.:)))
PERİLİ KÖŞK dedi ki…
baştaki yazı çok hoş,nerden buluyon anacım bu güzel şeyleri ya..hamileliğim dışında ve doğumdan bir süre sonranın haricinde yardımcı ,temizlikçi girmedi evime ,takıntılarım var,o yüzden hiç şikayet etmeden kendi başımın çaresine baktım yıllardır iki çocuğumla,,çalışır halimle,ama artık gitmiyor ,yaşlandım gari çekemiyorum,takıntıları bikenara bırakçam keyfime bakıcam valla....
periliköşküm, baştaki yazı, şu kendime çok tavsiye edip, okumaya başladığım kitaptan sizin için özetlediğim bir hikaye. Zaman zaman kitap içindekileri paylaşırım. Süper şeyler var.
Eve yeni girdim. Anaaaaaaaa buradan hangi kasırga geçti acaba?:) Aynen ben de öyle kendim hallediyorum her işimi. Ama gerçekten yorucu yani.:)Şimdi ikinci mesai başlıyor canım.
1-o reklamdaki şıkşıkıdım temizlik yapan karı benim.:)
ahanda yakalandım.:(
2-çantayı alındı bil,lafımı olur? bir kedi de içine koyar mail adresine yollarım.:)
3-birde yazı için ek yapayım.
kotu şimdi üstüste giymiyon.:) 2007 deyiz ya anam.:)
üst cıbıl olacak. anladın sen onu.:)
3 e ek: yani alt yazıya ek olacaktı o.:)
1- Anaaaaa! Hemen sana geliyom. Öğretiyosun bana nasıl oluyo da oluyo.
2- Ay çok bi mersi diyorum şekerim. Olur kedili çanta. Güzelmiş valla
3- Heeeeeeeeee anladım ben onu.:)))
Charm dedi ki…
Yazım tarzınız çok hoşuma gitti artık takipteyim :)
Sevgilerimle Charm
Sanem dedi ki…
Alemsin incegul sen ;)
sevgili charm merhabalar, teşekkür ederim. Her zaman beklerim.:)

sanemcim öpüyorum canım.:)
renkler dedi ki…
Hikaye çok hoş... Biz aslında başkalarından tavsiye istesek de kendi bildiğimizi yaparız, onların dediklerini de duymak istediğimiz gibi duyarız. Çok fazla tavsiye istemem, istemeyene de vermem. İki gruba da pek girmiyorum sanırım. Amaaaaaa, madem tavsiye istedin, git çantayı al:-) Buyur bakalım...
kurunane dedi ki…
incegül senin günlükcüün banada tavsiyede bulunabilirmi acaba?

bende kadınların yüzlerine ecük krem sürüp birden diri cilde nasıl sahip olduklarını öğrenmek istiyorum

birde herhangi bir zayıflama ürünüyle nasıl birden dal kibin olduklarını öğrenmek istiyorum,

acaba ben bişeleri yanlış yada eksikmi yapıyorum. hata bendemi?
cenebaz dedi ki…
Fikrişim , ana sen ööle bi hareketle evi temizleyip, ikinci hareketle bulaşıkları ışıl ışıl yapamıyon mu? Kınadım seni valla, bi de kadınım diye geçiniyon.))
renklercim, en güzelini yapıyosun canım.:) Ehem çanta di mi.. alıyım diyosun yani.. ama çerkes kızı pazardan alıcaktı aynısını bana, yağmurum damlam da göndercek kedilisinden.:)))

kurunanecim, TV gerçekten sihirli bi kutu. Suratı aslında delik deşik olan assolistlerimizin nasıl porselen gibi cildi oluyosa, İsmail Türüt bilem sunduğu programda fidan boylu, kalem gibi delikanlı kıvamına geliyosa onlar da öyle oluyolar bacım. Yani sen doğru yapıyon da, teknolojik imkanların sınırlı.:)

Ya şaka bir yana arkadaşlar, bu işlerin içinde bir kişi olaraktan, saf sabunla.. koza'nın ürünü çok güzel.. yüzümüzü sabah akşam temizleyip cildimize uygun bir nemlendirici kullanmak yeterlidir. Öpüyorum sizleri.
cenebazım, yok valla bacım. Yapamıyom ben onu. Kına beni, rencide et. Hakediyorum ben. Hatta beni kadınların yüz karası ilan edebilirsiniz.:)))
Ayçiçeği dedi ki…
Gülcüğüm, yine zevkle okudum seni :))

Ancak reklamlara çıkarsan o istediklerin olur canım. Seni bir güzel hazırlayıp, dekorun önüne koyuverirler.

Bir de, bir evin neden o kadar kirlenene kadar bekletildiğini anlayamıyorum. Tamam sonuçta reklam. Ama hiç bir ev o derece pislenene kadar, ya da bulaşıklar o kadar birikene kadar durmaz ki. Yani pek inandırıcı değil.

Bye :)))
ayçiçeğim, ne kadar iğrenç görünüyor değil mi? Hele o Pronto tozal reklamındaki hatunun evi bir karış toz içinde. Bir de utanmadan parmaklayıp parmaklayıp sırıtıyo haspa.:)
Tembellik etme bak sobelerini bekliyorum. Sabah daha bişey yoktu bacım.:)
bye bye:)))
kurunane dedi ki…
linkleri eklemeyi de öğrenmişsin, ben hala öğrenemedim :)
kurunanecim, valla tesadüfen oldu.:))) Güldüm kendime de sonra. Bir kapansa bir daha hayatta açamazdım herhalde. Template bölümü var ya orayı tıkladım. Sonra Add page element dedim. Bölümlerden de içinde blog geçeni seçtim. Çıkan sayfadan URL kısmına adresi, alttaki bölüme de ismini girdim. Saveledim. sonra bloga baktım eklenmiş.:) Aştım ben kendimi aştım. Teknoloci canavarı oldum ben.:)))) Bunları yaparken de 50 kere falan yanlış şeyler yapıp, düzelttim. Toplam 3 saat falan sürdü yane:))))
ciceklibahce dedi ki…
1.Sobene cevap yazdım:)
2.LV çanta istemiştim bende kocadan zamanında:))) Bir yurtdışı seyahatına giderken.
Ne kadar pahalı olduğunu bilmiyor tabi! Alırım canım demişti! Sonra fiyatını görünce manyakmısın? demişti:))
Hahhaa! Şansımı bir deneyim demiştimde:)))
Adam ne bilsin. Karıcığıma ben o parayla bir çanta dükanı açarım demiştir fiyatı görünce.:)))
Hemen bakıyorum sobene.:)
ANDY dedi ki…
Bir defa sonbaharda ne işi var kızın thailand'da! Sonbaharda romantik bir şehre gidilir. Mesela Prag. Prag'a gitmeyen varsa mutlaka gitmeli. Ben palyanco'mu goturcem inşallah onumuzdeki sonbahar ;)
andycim, hadi inşallah.:) Ormantik ormantik gezin, boş dönmeyin ama.. anladın sen onu.:)))

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

AYA BAKTIM SENİ GÖRDÜM SANA BAKTIM AYI GÖRDÜM