AYNA AYNA SÖYLE BANA
Yeni kelime açıklandığında ilk aklıma gelen, bırakın medeniyetten uzaklarda, elektriksiz, susuz, teknolojisiz yaşamayı, klimasız ortamda bile kendini kaybedecek kokoşlukta ünlümsülerimizi bir çiftliğe kapattıkları o muhteşem yarışma oldu. Ve bu yarışmadan belleğime kazınmış o replik.
“Aaaa ayna yok mu buradaa? E ne giydiğimizi nereden bileceğiz?”
Hakikaten aynalar olmasa nereden bilecektik ne giydiğimizi, nasıl göründüğümüzü, ya da nasıl yansıdığımızı.
Çok isterdim aynaya farklı anlamlar yüklemek, duygusallaştırıp, içselleştirip kendimle hesaplaşmalarımı aynaları kırarak yapmak. Zor iş bu…
Ayna dediğin de bir cam parçası neticede. Sadece ne giydiğini bilmeni sağlar. Ya yüreğindekiler.
Çok bakmam aynalara. Ya da epeyce oldu aynalara bakmayı bırakalı. Baktığında görmek istediğini göstermiyorsa, aynanın da bir hükmü yok kanımca.
Bu kelime günlerdir aklımda. Nedir, nasıldır bilemedim. Beni aştı sanki. Aynalara küs müydüm ki?
Durdum evdeki en büyük aynanın önünde. Baktım baktım... epeydir bu kadar uzun karşı karşıya kalmamıştık. Göz çevremde bir iki kırışık, birkaç tel beyaz saç ve çıkmakta olan bir sivilce gördüm. Oysa ben ergenlikte bile sivilce çıkarmamıştım.
Ama aynalar hiç yalan söylemezdi. Belki de bu yüzdendi onları sevmek ve sevmemek konusundaki bu uç noktalarımız. Yıllardır her gün başka bir kadın görüntüsü sundu bana aynalar. Değişmeyen tek şey ise o kadının gözlerindeki ışıktı. O ışık belki de aynalara ve de hayata küstürmeyendi beni. O ışığı kaybettiğim gün bütün aynaları kırardım.
Arkadaşlarımın konu ile ilgili yazılarını okudum sonra. Hepsi nefis yazılardı. Her birinin kelimeleri farklı yansımıştı aynadan. Her biri başka bir dünya idi çünkü. İşte ben hep derim ya, kişi kişinin aynası, kişi kendinin de aynası aynı zamanda.
En son anladım ki.. bundan zorlanmıştım. Çünkü ben aynanın ta kendisiydim. E bu da böyle olsundu.
“Aaaa ayna yok mu buradaa? E ne giydiğimizi nereden bileceğiz?”
Hakikaten aynalar olmasa nereden bilecektik ne giydiğimizi, nasıl göründüğümüzü, ya da nasıl yansıdığımızı.
Çok isterdim aynaya farklı anlamlar yüklemek, duygusallaştırıp, içselleştirip kendimle hesaplaşmalarımı aynaları kırarak yapmak. Zor iş bu…
Ayna dediğin de bir cam parçası neticede. Sadece ne giydiğini bilmeni sağlar. Ya yüreğindekiler.
Çok bakmam aynalara. Ya da epeyce oldu aynalara bakmayı bırakalı. Baktığında görmek istediğini göstermiyorsa, aynanın da bir hükmü yok kanımca.
Bu kelime günlerdir aklımda. Nedir, nasıldır bilemedim. Beni aştı sanki. Aynalara küs müydüm ki?
Durdum evdeki en büyük aynanın önünde. Baktım baktım... epeydir bu kadar uzun karşı karşıya kalmamıştık. Göz çevremde bir iki kırışık, birkaç tel beyaz saç ve çıkmakta olan bir sivilce gördüm. Oysa ben ergenlikte bile sivilce çıkarmamıştım.
Ama aynalar hiç yalan söylemezdi. Belki de bu yüzdendi onları sevmek ve sevmemek konusundaki bu uç noktalarımız. Yıllardır her gün başka bir kadın görüntüsü sundu bana aynalar. Değişmeyen tek şey ise o kadının gözlerindeki ışıktı. O ışık belki de aynalara ve de hayata küstürmeyendi beni. O ışığı kaybettiğim gün bütün aynaları kırardım.
Arkadaşlarımın konu ile ilgili yazılarını okudum sonra. Hepsi nefis yazılardı. Her birinin kelimeleri farklı yansımıştı aynadan. Her biri başka bir dünya idi çünkü. İşte ben hep derim ya, kişi kişinin aynası, kişi kendinin de aynası aynı zamanda.
En son anladım ki.. bundan zorlanmıştım. Çünkü ben aynanın ta kendisiydim. E bu da böyle olsundu.
Yorumlar
Kisi kisinin aynasi... cok dogru. Icin disa yansimasi. Ve bu oyunda her ayna baska bir guzellik yansitmis.
:-)
Ama gözlerine dokunmamış yar;(
Muhabbetle...
(içimizi acıttın fikrimin ve de zikrimin incecik güllerinin annesi:(
Gözündeki, yüzündeki ışık hiç solmasın sevgili İncegül. Hem zaten o kadar yayıyorsun ki, senin aynan herkes olmuş...:)
Sevgiler...
sabahtan beri sayfanda yeni yazı yok diye sıkıldım.Ne oldu diye meraklandım.Gelip yazını görünce mutlu olur gibi oldum.Okuyunca yine...Ev perisinin yazısı daha da dokundu.Beni yıllar değil İncegül sen ve bu senin kızlar çetesinin yazıları yaşlandıracak haberin olsun.Aynayla filan yakında hiç işim kalmıyacak.Evet aynalar yalan söylemez ve de "hiç kimse yerçekimine karşı koyamaz".Ama ne yapalım "her yaşın bir güzelliği var yalanına kendimizi inandırırız"."Firuze" şarkısını dinler ağlarız arasıra.Bu günlerde uygun da olur ayrıca.(A.Gürel'i rahmetle anıyorum bu arada).Eski fotoğraflarımıza bakarız.Gamzelerim hala duruyor ayrıca.Ama aynalar o kadar da gerekli değil ayrıca.Dediğim gibi ben kendimi iyi hissediyorsam aynı zaman da güzelde hissederim.Bazan çok şık bir elbiseyle iyi hissederim kendimi bazanda kot pantolon ve tişörtle.Özetle aynaları fazla gözümüzde büyütmeye gerek yok.Çünkü nasıl göründüğünüz giydiğinizle değil yüreğinizle ilgili daha çok.Bu benim görüşüm.Senin çeteden biri çirkin kadın görüşü diyebilir.Ne yapalım.Herkes güzel olsa güzelin değeri nasıl bilinecek.Çirkinlere bir teşekkür bekliyorum güzellerden.
İncegül çok uzattım biliyorum.
Hoşçakal.
Gülbahar
senin yazın harika da çetende süper maaşallah.Ne deyim harika rehabilitasyon.Yeni bir slogan bile geliştirebiliriz."Güzel her yaşta güzeldir" mesela.
Hani ünlü bir Türk yalanı vardı ya" siz beni geçliğim de görseydiniz".Bu ondan daha iyi.
Peki giyimkuşam önemsizse ve güzel görünmeye yürek yetiyorsa, dünya ekonomisi nasıl ayakta duracak o zaman.Malum dünya endüstrisini itici gücü kadınlar.Erkeklerin çalışma sebebi ortadan kalkar bir yerde.Giyinmeyen, kozmetik kullanmayan, mobilya değiştirme krizine girmeyen, takı sevmeyen kadınların yaşadığı bir dünya.Bilmiyorum artık.Ben erkekelerin hem bizi bu dünyaya ittiklerini(kendi göz zevkleri ve çalışma azimlerinden dolayı) hem de ti ye aldıklarını düşünüyorum.Ama kendi adıma çocukluğumdan beri aynaları seviyor, kendim istediğim için, özen gösteriyorum.Biraz feminist olduğumda da şüpheleniyorum.
Malum çirkin kadı serzenişleri.
Fulya
Dilerim gözlerindeki o ışığı hiç kaybetmessin. Hayatı yaşanır kılan o ışıktır çünkü.
sevgiler...
İyiki varsın.
Gülbahar
buaralar aramız iyi değil...hiç olmadı dünyadaki ayna önünde en az zaman geçiren kadınlardan biriyimdir herhalde......senin gözlerinin ışığı hiç sönmesin ve onu hep dostdoğru göstersin...
Bedenim de,yüzüm de kırışık dolu..
Gençliğimde dost gördüğüm aynalara hiç küsmem..En doğruyu onlar söylüyor bana..Bir de seneler..49 yıl ..dile kolay..En fazla görüştüğümüz,ve korkmadan en samimi bakıştığımızdır aynalar.. Dürüstçe doğruyu söyleyen...
Geveze kalemin dediği gibi,bir de bu yazı için güçlü ve anlamlı inceledik aynaları..
Çatladılar resmen...
Tütü
Peri kızı, bir yerlerden yakalayıp yüreğime dokunmayı ve her seferinde gözümde yaş olmayı nasıl beceriyorsun bilmiyorum.:)
Semacım, yahu hakikaten, bir sürü aklı başında, kocaman kadın, herbiri bir ayna önünde, "n'apıyonuz" "heeeç.. bu meretin hissettirdiklerine bakıyoz":))) Çok teşekkür ederim bu güzel düşünce için. İşte senin yüreğinin aynadan yansıması bu.:)
Kuaybecim, ne güzel demişsin ya.. içindeki aynalara bakmaya devam. Sen o aynalarda hep güzel şeyler görüyorsundur zaten.:)
Gülbaharcım, insan kendini nasıl hissediyorsa öyledir kanımca. Aynı kadın bir gün önce ben dünyanın en güzeliyim derken, ertesi gün kendini blair cadısı gibi hissedebiliyor. Dediğin gibi nasıl geçiyorsa gönlünden öyledir kanımca.:) Ev Perisi'nin her sözü dokunur insana. Ben onu başka başka yerlerdeki yorumlarından tanıyıp, sevdim. Ben onun bir gün bana "muhabbetle" deme ihtimalini sevdim. "Kızlar Çetesi" lafına bayıldım bu arada. Sen de iyi ki varsın.:)
Figencim, sen güzelsin güzel olmasına da senden güzel bir yamuk prenses var. Onu da ben doğuracam. Hehe çatla kaynana.:)
Ebrucum, benim de şimdi sana "benim adım kadın" diyesim var be güzelim.:) Senin görüntünden ancak böyle tatlı ve güzel sözler yansıyabilir bu aynadan.:)
Fulyacım, bütün güzel kadınlar adına teşekkür edelim o zaman bütün diğer güzel kadınlara. Erkekler konusundaki yorumuna yer yer katılmıyor da değilim hani.:)
Sevgili Yaşamın Kıyısında, inşallah. Bir gün o ışıkla, yavrularımın yavrularını da aydınlatmak ister bu gözler.. tıpkı sizin gibi.:)
Sevgili Evvelzamaniçinde, teşekkür ederim. En sevdiğim iki sözcükle ettiğin bu güzel iltifata çok teşekkür ederim. Sevgiyle.:)
Ya Tütüm, değil mi.. çatlattık bütün aynaları bu sefer.:) Saçımdaki beyazları ve çizgilerimi seviyorum. Aynaları da seviyorum, onları bana göstermekte hiç riyakar davranmadıkları için. Sen gencecik hatunsun daha dur, niye küsesin aynalara.:)
ah aynalar kırışıklıkları, artık tazecik olmayan cildimi,güneş lekelerimi hemen de gösteriveriyorlar...
amma aynaya bakmadan evden çıkmam abi....
mucks...
öptük biz seni yaramaz kizimla ;)
Bugün biraz yürümeyi denedim. Aklıma , henüz lisedeki kızını geceleri aynaya bakma huyundan dolayı uyaran," gurbete gelin gidersin" diyen bir annenin sesi ve kızı bu sözü kafasındaki hiç bir formüle uyduramadığı için hiç ciddiye almadığı geldi.Acaba annenin bildiği gizli bir formül mü var dı?
Kızımızın grupaynayı çok sevdiği doğrudur.Yazmayı da çok sever.Ama yazdıklarını paylaşmak konusunda sorunları var.
Gülpembe
Çalışırken aceleden aynaya bakmadan en azından ruj ve allık sürme yeteneği kazanmıştım, hala da ruju hep evde değilde merdivenlerde sürerim:))
uzun zamandır görüşmüyoruz ama sen maşallah bişey kaybetmemişsin performansından :) .
Aynalar yalan söyler mi?Söyler.Bizim yemekhanenin önündeki ayna ince gösteriyor vallada billada ince gösteriyor.O güzel yemeklerden yedikten sonra off yine çok yedim derken o aynayla göz göze geliyorsun ve hemen gözlerin aşağı kalçalarına doğru kayıyor işte o anda aaa ben 38 bedenmişim diyorsun.Hatta çayın yanına kek bile yiyorsun sonra :)))).
SEvgilerimle...
bende benim yönümden yazayım bir not:
Hadis-iŞerif:
"Mümin müminin aynasıdır." .:))
sana verdiğim cevabı oku olur mu benim orada.:))
bir kadın ayanada gördüğü konusunda daima gerçekçi olmalıdır?Neden mi?Önlemini almalıdır da o yüzden?Ayna ince gösterse bile, basküle, eteğine ,doğrulatmalıdır?Hala aynı beden olup olmadığını.Değilse diyet şart derim.Ayrıca"beni alan almış, satan satmış" aymazlığını da hiç sevmem.Sağlıklı olmak koşuluyla tabi.İnsanın kendiyle ilgilenmesinden yanayım.Bazan abartıyor olabilirim(giyim kuşam mevzusunu)
Sonuçta herkesin zaafları vardır.Ya da stres atma yolları.
Fulya
hani diş fırçalama esnasında karşısına geçiyorsam da bakıp da görmezden gelir bir duruş sergiliyordum
ve ne giydiğimi görme gereğini zaten hiç duymamıştım
bir kızım olursa şayet aynalı aynalı bir odada büyüteyim onu diyorum asla benim gibi olmasın
çünkü dünya "ye kürküm ye dünyası"
ben istemesem de....
ben sadece içimdeki sıkıntıdan kurtulmaya çalışıp, biraz şakaya vurmaya çalıştım.Gerçek düşümcem değildi çoğu.Seni ya da çeteni kırdımsa farkında olmadan kusuruma bakılmasın.Amacım tam tersiydi.
Gülbahar
Hüzünler kraliçem, evet zaman zaman bakmak da lazımmış. İyi oldu bu.:) Ben de o ışığı yansıtabildiğim ve karşılığını alabildiğim için çok mutluyum. Sevgiler en içteninden.:)
Muhabbetim, tatlı dillim. Canım benim. İnan böyle dedin şımarttın sen şimdi beni. malum bünye müsait şımarmaya.:) Öptüm kocaman kocaman.:)
Sevgili anya, olsaydı ya ne güzel olurdu. Ya da dünya şimdikinden beter biyer de olabilir miydi acep? Kimin elinde olduğuna bağlı bu sihirli aynaların.:)
Hayallerimin Perisi, ah be gülüm.. öyle mi dersin. Ben şimdi bu dediklerine layık mıyım acep? Ben de sizi çok çok öptüm. Yerim ben senin o yaramaz kızını.:)
Sevgili Gülpembe, annelerimizin her dediğini dinleseydik mi ne dersin? Annelerin yüreğinde öyle bir sihir var ki.. onlar bizden iyi bilirler bizim için iyi olanı. İnan böyle.:)
Çenebazım, aynen öyle valla. Yolda yürürken hazır kıta askerleri gibi, önüne bakmak yerine hep sağa veya -kaldırımın yönüne göre- sola bakar kadın milleti. Vitrin camlarında son moda kıyafetlerin yanında kendi aksi de vardır ya..:) Valla bravo diyorum. Öyle bakınmadan makyaj yapsam, palyançoya dönerim herhal.:)
Hacerim, canımsın.:) Sizin o aynayı bizim buraya mı alsak. Olsun be, arada yalan söyleyen bir ayna da fena olmazdı. Sanırım benim tuvalet masasındaki aynam da öyle. Yoksa kış boyu aldığım 7 kilo nasıl olur da gözüme batmazdı.:) Sevgiler kocaman. Güzel kızına va sana.:)
Demli Çayım, valla bak benim bunlardan hiç haberim yok idi. E noluyo sonra. Aynada öyle görünüyon da sonra yani.:) Heee moral babında. Anladım ben onu.:)
Yağmurum, ya evet bu hadis-i şerif'i duymuştum ben. Hep yer etmiş bir yerlerde. Dedeciğim hep anlatırdı biz küçükken.:) Canım okudum, cevapladım, sonra da hastane yollarına düştüm. Dur sonuçlansın anlatıcam. Öpüyorum çok çok. Bebelerini, seni, delikanlıyı.:)
Fulya, ne güzel. Ben de öyle özenli ve bakımlı olabilmeyi isterdim. Lakin hayat koşturmacası içinde, sabahın körü, neyin üstüne ne giydiğime bile bakamıyorum bazen. İşe geldiğimde fark ediyorum. Afferin bu sabah da renk uyumunu yakalamışım diyorum kendime.:)
Özlemciğim, dünya ye kürküm ye dünyası gerçekten. Eşeğe altın semer vursan ne kaybeder eşekliğinden acep? Yok yok sen yine tavrını koru derim aynalara karşı. Şekilciliğin sonu yok. Diş fırçalarken değil de fırçalama bittikten sonra bakıyorum ben de.. Hani beyazlamış mı babında.:)
Gülbaharcığım, kırıldığımı ifade eden bir cümle mi kurmuşum. Yok, baktım ama yok. Ben amacını anlamıştım güzelim. Çete sözünü hakikaten çok çok sevdim.:)
nimet
Kaç kez dükkanlardan çıkan satıcılara rezil olmuşumdur.Vitrinin uzun uzun inceleyen birinin alışveriş yapmasını bekliyor cesaretlendirmek için dışarı çıkıyorlardı.Bense irkileek başka bir vitrine gidiyordum.Yien tabi kendime bakmaya:)))
Öyle dünya güzeli falan olduğum için değil nasıl göründüğüme çok önem verdiğim için bakıyordum.Çocuk olduğum için,kendimi tanımıyor olduğum için:)))
Hala da bakıyorum aynalara.Ama vitrinler kurtuldu:)))
Sevgiler...
Fikrinle kal...
taktın sivilcelere.Ama senin şu "benim lisede bile sivilcem çıkmazdı" lafı beni bayağı düşündürdü.Şu gitme mevzu gibi.Biri beni gözetliyor sanki hissine kapıldım.Paranoyak mı oluyorum.Kızların evde aynaya bakmaları normaldir de, vitrin aynalarına bakmaları garip olur.
İyisindir inşallah arkadaşım.
Hayırlı cumalar.
Sadegül
önemli olan o gözlerdeki ışık değil mi?
onlar sönünce herşey sönüyor.en güzeli kişi kendinin aynası evet bu kelimeyle kendimizdeki yansımayı yazdık belkide.çok güzel bir yazı yazmışsın arkadaşım düşündüren.
bende kendi içimdeki ayn aya bakıp yazmışım haa.kesinlikle doğru bir tanı.
öptüm seni.
tamam, aynayla barışık olmak güzel.Ama keşke 15 hatta 20 yıl geriye gidebilseydim.Ne mümkün?
İçim burkuldu.
Muhabbetle arkadaşım.Ben bu kelimeyi daha önce hiç duymamıştım.Çok içten, çok samimi.
Sadegül
Öykücülerin güzeli, lise yıllarında kendimizle çok ilgiliydik sahi. Bakkala giderken bile saçları tarar, üzerimize başımıza özenirdir. Ne güzel anlatmışsın. Keşke yazsan sen de.:)
Sevgili Serap, merhaba, bulurlar zannedersem pek yakında.:) Çok teşekkür ederim, çok incesin. Sevgiyle.:)
Sevgili Sadegül, teşekkür ederim. İyiyim canım. Sahiden çıkmazdı ama. Çok mutluydum bu yüzden. Sana da hayırlı Cumalar olsun.:)
Gökhancım, değişik bir ruh hali sardı bu aralar sanırım.:) Ay benim tahmin ettiğim şey mi? hayırlı olsun. Lütfen benden selam söyle. İnşallah çok çok iyi olur herşey. Canımsın, sağol kardeş. Sana da hayırlı Cumalar.:)
Berfinim, sağol benim güzelim. Çok güzel bir yansımaydı o aynadan gelenler. Senin yazdıkların için söylüyorum. Çok öptüm canım.:)
Nazlım, tatlı kız.. ne özürü. Canım benim. Bütün o yaşanmışlıkların hepsine eyvallah o halde. Başımızın, gözümüzün ve yüzümüzün üzerinde yerleri var. Ama senin için daha çok erken. Şimdi bol bol bak aynalara. Sevgiyle.:)
Sadegül hakikaten çok içten değil mi? Sağol.:)