NEFES KESEN BİR SOBE


Her hamarat, becerikli, yetenekli ve de süper marifetli hatun gibi ben de!!!! bir gün, tatlı tarifi ararken düştüm bir yemek bloguna ve tabii bloglar alemine. Hayır benim gibi üç öğün tatlıyla beslenen birinin başka bir tarif aramasını beklemiyordunuz herhalde.

Yemek önemli mevzudur. Hayatımız yemek üzerine kurulu değil midir zaten? Sevgili Yaşamın Kıyısında ne güzel anlatmış bitmek bilmeyen yeme, içme telaşlarımızı.

İşte yemek blogları, bu anlamda hem tatlı tatlı sohbetler edebileceğimiz, hem yeni tarifler öğrenebileceğimiz, beceremezsek “bacım benim kek kabarmadı, ne etsem ki” diye anında yardım alabileceğimiz, koca kişileri “bütün gün şu aletin başında ne ediyon” diye sorduğunda, “nankööör.. bak sen okküz gibi yiyesin diye akşama kadar tarif arıyom, ettiğin lafa bak” şeklinde zeytinyağı gibi üste çıkma şansı bulabileceğimiz mekanlardır.

Biyom Kedim, acaba onlar da bizi okuyorlar mı diye sormuş ya.. okuyorlar bence. Hatta geçenlerde içlerinden biri bize “günlükçüler” demiş. Pek hoşuma gitti, bayıldım bu isme. “Günlükçü geldi hanıııım” diye bağırasım geldi.

Ben bu bloglara daldıkça, yemeklerin içine sevgi, ilgi, biraz hayat karıştırıp, pişiren ve onları içtenlikle sunan bu kızları çok sevdim. Hatta içlerinden bazılarıyla selamlaşmaya bile başladım. Sonrasında da çok çok özel arkadaşlarım oldu.

İşte bunlardan biri canımın içi Ferhancığım. Nefis yemek ve özellikle tatlı tariflerinin yanında, enerjisini, pozitifliğini, dünyalar güzeli yavrularını, gezip gördüğü muhteşem yerleri, hayatından kesitleri ve güzel yüreğini, içten bir sevgiyle bizimle paylaşan arkadaşım, sağolsun sobelemiş, ebelemiş beni. Teşekkürlerimizi sunar, zevkle cevaplandırırız efenim.

Nefesimi kesecek anlar....

İneğin kırk öyküsü var, kırkı da buzağıları üstüne. O öyle değildi ama olsun. Ben yaptım, oldu.

Büyük oğlum çekmiş takım elbiseyi üzerine, binmiş güzel arabasına, basıyor kapının önünde kornaya. “Anneciğim haydi gelmiyor musunuz” diyor. (Heyecanlanıyorum, ama nefesimin kesildiği an bu an değil)

Ben, siyah döpiyesimi giymişim, ayağımda son derece topuklu ve sivri burun (e yaş ilerledi artık) ayakkabılarım. Hafiften bir makyaj da yapmışım. Koca kişisi de pek şık olmuş hani. Kafasında üç tel saç kalmış olmasına rağmen yine de yakışıklı görünüyor Bretim Pitim. Önemli bir gün bu gün. Aynaya bakıyorum son kez. Yüzümde gurur, hüzün, sevinç hepsi karmakarışık bir tablo olmuş.

Sonra kapıdan çıkıyorum. Benim ilk göz ağrım, ilk yürek sızım, fedakar, yakışıklı yavrum hemen arabadan inip elimden tutuyor. Kapılara sığmıyor aslan parçam. Ona sarılırken, ilk kucağıma aldığım günü hatırlayıp hüzünleniyorum, ama makyajım akmasın diye içime akıtıyorum göz yaşlarımı. (Durun daha nefesim burada da kesilmiyor.)

Kibarca bizi arka koltuğa bindiriyor. Güzel gelinim, başını arkaya doğru çevirip, “nasılsınız anneciğim, babacığım” diye soruyor sevgiyle ve gerçekten iyi olup olmadığımızı merak ederek. Saçını okşayıp teşekkür ediyorum kendisine.

Oğlum arabayı yavaş ve son derece dikkatli kullanıyor. E bebeler var araçta. Yol boyunca biri kız biri erkek iki küçük torunumu seviyorum. Onlara masallar anlatıyorum.

Güzel bir tesiste mola veriyoruz. Birlikte nefis yemekler yiyoruz. Ben ciğerparemin ciğerparelerine yemeklerini yedirirken bir yandan, gelinciğim ısrar ediyor. “Anneciğim, siz seversiniz, hafif bir tatlı söyleyelim” Teşekkür ediyorum güzel kızıma. “Ağzım o kadar tatlı ki sayenizde, daha tatlısı olamaz” diyorum.

Tekrar yola koyuluyoruz heyecanla. Yol uzuyor sanki yaklaştıkça. Allahtan miniciklerim var. Oyalanıyoruz birlikte. Babaannecim diyor ya ikisi birden, yüreğim başka başka atıyor. Düşünüyorum, demek evlat sevgisinden üstünü de varmış. (Yok yok burası da değil.)

Sonra varıyoruz sabırsızlıkla ulaşmak istediğimiz yere. “Hoş geldiniz” diyor canımın içi kara kuzum. Eğiliyor sarılıp öpmek için annesini. E boy var sıpada, maşallah yavruma. Dalyan gibi delikanlı olmuş. Üzerindekiler de nasıl güzel yakışmış.

Sonra tören başlıyor, ilk olarak okul birincisine veriyorlar diplomayı. Mutlu oluyorum, çok gururlanıyorum. Aslan oğlum, çok çalıştı, sonunda istediği dereceyi aldı. Bak birincilikle doktor oldu diyorum. Bu kez makyajı falan iplemiyorum. Gönlümce ağlıyorum. (Daha var biraz daha, burası da değil.)

Sonra kepleri fırlatıyorlar. Tören bitiyor. Elinde diplomasıyla bize doğru koşar adım, sevinçle geliyor kuzum. Önce elimizi öpüyor sarılmalara, öpmelere doyamadığım. Bu kez baba da ağlamaya başlıyor.

Sonra yeğenlerinin yanaklarından birer makas alıp, yengesini de öpüyor saygı ve sevgiyle.

Sonra ağabeyine yaklaşıyor. Bu sefer gözleri çakmak çakmak. Sımsıkı sarılıyorlar birbirlerine. Canım abim benim diyor. Sen olmasan, ben burada olamazdım. Büyük kuzum her zamanki karizmatik hallerinden çok uzak, iki gözü nemli ama gururla bakıyor kardeşinin yüzüne. Aslan parçam benim, diyor. Seninle gurur duyuyorum.

İşte o an olurdu herhalde benim nefesimin kesildiği an. Bir anne için daha mutlu olunabilecek bir an düşünemiyorum. Nefesim kesilirdi gururdan, sevinçten, mutluluktan.

Nefesim kesilse de bundan gayrı fark etmezdi zaten. Gözüm açık ve arkada kalmazdı çünkü. Kolları gibi yürekleri de sımsıkı kenetlenmiş bu iki kardeşi, birbirlerine emanet edip, gidebilirdim o an.

Hemen yapabileceğim halde yapmayı ertelediğim şeyler...

Bir kız bebek elbette.. anacım şöyle pempeler, kırmızılar, morlar giydirebileceğim. Süsleyip, püsleyip kokoşluk abidesi şeklinde gezdirebileceğim tombik bir kız bebek olsa fena mı olurdu?

Hemen de yapabilirim üstelik. Hiçbir manim yok çok şükür. Lakin ya erkek olursa yine. Evdeki üç koca adama, bir de küçük adam eklenirse, nice olur bu hatunun hali o zaman? İşte onun için ertelenmekte bu iş şimdilik.

Bir daha dünyaya gelmiş olsam, seçme şansım olsa...

Bir daha dünyaya gelsem, zengin bir koca bulurdum. İki ayağımı uzatıp, bütün gün hiçbir şey yapmamanın yorgunluğunu, Rus hizmetçim İrina’nın yapmış olduğu, kıza yaptığım eziyetlerden dolayı muhtemelen tükürülerek köpürtülmüş Türk kahvemi içerek atardım.

Sabah erken spor salonuna giderdim, yok yok yorucu olur, sabahları uyurdum misler gibi. Bütün gün camışlar gibi yiyip, biriken yağları da altı ayda bir aldırırdım. E para gani. Biter mi kolay kolay.

Özel ve de çok yakışıklı şoferimin kullanmakta olduğu lemozinime atlar, bütün gün alışveriş yapardım. Sonra da aldıklarımın hiçbirini beğenmez, akşam tekrar alışverişe çıkardım.

Bu kadar yorucu bir hayat sürdüğüm için sık sık tatillere giderdim. Kışın Alpler’de kayak, yazın- neydi onun adı heh- Maldivler’de deniz.

Tamam şaka şaka. Şakacı bir kişiliğim ben. Sanırım yaşadığım hayat bana çok şey kattı. Küçük bir kız çocuğunu, şimdi olduğu küçük kız çocuğuna dönüştüren yaşamımda en küçük bir lahzayı dahi değiştirmek istemezdim. Küçük tefek pişmanlıklarım yok mudur? Elbette vardır. Hangimizin yok ki? Ama onlar benimle kalsın. Yüreğimin en kuytularına saklansın, ama asla gün yüzü görmesin.

Şimdi ben de sevgili arkadaşlarım Dilek ve Cemile’yi ebelemek istiyorum müsaadenizle. Kendileri kız anası oldukları ve tarafımdan henüz ebelenmedikleri için kurban edilmişlerdir. Nihohahahahaha……..

Yorumlar

ZRPNDT dedi ki…
:'( vaktim kısıtlı nefesinin kesildiği anda ağlıyorum gerisini sonra okuycam
Mutluveumutlu dedi ki…
Ya ablacım şen şakrak başladık derken sonunda benimde gözlerim doldu. Allah sana gerçekten yaşamayı nasip etsin o anı inşallah.
Muhabbet Çiçeği dedi ki…
Canım ne güzel anlatmışsın o nefesinin kesildiği anı. kimin nefesi kesilmez ki o an dimi ama. inşallah o anlattıklarının hepsi gerçek olur birgün canımcım. Kız çocuğuna gelince kısmet valla. Dediğin gibi hiç belli olmaz ve erkek olursa seni o evde düşünemiyorum:) Canım benim seni çok seviyoruz. İyi ki varsın. Öptüm
Calimero Mutfakta dedi ki…
Ablam yine tam yerini buldurmussun nefes kesilecek.. ama itiraf et oncesinde de hafif tutukluklar oluyor nefeste :) ama tam yerini hakkatten cok guzel denk getirmissin.. Allah size bu gunleri ve devamini gostersin insallah.. Saglikla mutlulukla huzurla..
Lakin ben suslu puslu kiz bebek olayina takildim biraz.. sanki boyle biraz destek biraz cesaret ister gibisin bu konuda hii?? haksizmiyim.. AL BENDEN TAM DESTEK SANA :) Amma erkek olursa hevesin kirilmasin sakin.. Epey istekli gordum seni bu bakimdan 4.yü de denemeye deger :P operim ablacim..
Püstüklü Mama dedi ki…
Bazı sobeleri yasaklamak gerek sanırım. Beni de ağlattınız :) Dilerim tüm dilekleriniz gerçekleşir.

Sevgilerimle.
renkler dedi ki…
Kızııımmm var ya! Sen de olmasan gülemeyeceğim şu iş güç arasında. Demek zengin koca bulurdun! Allah iyiliğini versin...
paticanlar dedi ki…
canıııım.
Dilerim Rabb'im evlatlarından yana olan bütün hayallerini gerçek eyler.( ve onları 2 cihanda da sultan eyler, Allah'ıma çok çok iyi kullar olmalarını da nasib eder)
ve bir de kız çocuk nasib eder.
Amiiiiiiiiiiiiiin.:)
Ebru Oğuş dedi ki…
incegül walla ne de yakışır şimdi bu keyifli aöyküleri olan aileye bir kız bebek, sen çok erteleme kısmet bu derim ama dikkat et iki oğlan birden gelmesin!!!!
İncegülüm, ya ben okurken nefesim kesildi yav . Tam damardan bir yazı olmuş valla ellerine sağlık. Allah he anne babaya çocuklarının en güzel günlerini görmelerini nasip etsin işallahh.
Adsız dedi ki…
İncegül Merhaba,
inanmıyacaksın senin günceni özledim.Saçma sapan şeyler yazarsam kusura bakma uykusuz ve yorgunum.Yazına gelince her zamanki gibi.İyi hatta çok iyi.Bazılarımızın zengin koca bulmaktan yana kısmeti baya açıktı zamanında.Hatta insanların redddedince doktora götüresi geliyordu, ama ser de inat var ya.
O tablo beni açmaz ayrıca.
Kız bebek, hem de cicili bir kız.. Düşünmek bile güzel.Kokoş kelimesini sevmiyorum kusura bakma.Kadın gibi kadın diyelim.Evlatlarımızın iyi günlerini hepimiz görelim diyeceğim ama yaşama işini de fazla uzatmaktan yana değilim.Yine de nasip.
Bu kadar yeter sanki.
Adsız dedi ki…
İncegül,
Bugün saçmalıyacağım biraz.Uzun süre beynime az oksijen gitti diyelim.Aklıma ne geldi.Çocukken oynadığımız körebe oyunu. Hani ortada bir ebe var.Gözü kapalı.El yordamıyla, çıkarılan sese , göre birileri bulmaya çalışılan o saçma oyun.Ben çocukken de hiç sevmedim o insanı aciz bırakan oyunu.Oyunun başrolünde sen varsın sözüm ona.(Gerçek oyunda hiç değilse kimi aradığını biliyorsun).Herkes seni görüyor.Sen kimsin biliyor.Ama sen onların hiç birini tanımıyorsun.Karşındakilere ulaşmaya çalışıyorsun, çok garip durumlara düşüyorsun.Bunların bir açıklaması var mutlaka ama sen bilmiyorsun.Üstelik oyun oynayı sen tercih etmemişsin.Ebe açısından çok kırıcı bir durum.Adil de değil.Ebe çok sıkılmış olabilir.Tüm iyi niyetine rağmen.Bugün inanılmaz yüksekliklerde bunu düşündüğüne göre.
Dediğim gibi İncegül, bugün bana biraz katlanacaksın.
Yazına gelince o harika.
(gelinduvağı begonvilin yerel ismi bu arada).
Ferhanca dedi ki…
Ah be canım incegülüm, bu övgüleri okurken gözlerim doldu.Dudağımda gülümsemeyle..Canım, beni anlaman içten olduğumu bilmen bana çok iyi geldi..Ayrıca böyle bir arkadaş edinmekte beni çok gurulandırdı..

Ah kuzucuklarını Allah bağışlasın güzel günlerini gör..
yazını bir solukta nasıl okudum gülümsemem hiç eksik olmadan..
Zengin koca trenini kaçırmışsın çok yazık:)))seni hiçmeçciyle kavga edrken düşününce hoş doğrusu..))
daha yazrım ben sana şimdi yemek hazırlıcam
Ferhanca dedi ki…
İncegülüm artık yorumların ön izlemesini kaldırdınmı direk çıkıyor..

En güzelide pişmanlıklar için dilediklerin ..hepimizin öyle olsun derinliklerden çıkamasınlar..

çok sevgiler..öpüyorumm
Aymen dedi ki…
İncegül, ince ince hatta derice yazmışsın valla. Hayalindeki tüm arzuların gerçekleşir inş.
SenaBera dedi ki…
Tüm hayallerin gerçek olsun inşAllah canım ve evet madem cesaretin var, doğur, doğur, doğur...:))
abla öyle bir yazmışsınki :) sanki erteleyince kız olacağı kesin :) tatlı olmazsa hayatta hep birşeyler eksik kalırdı mesela ben günde ikid defa tatlı yemezsem hergün başım ağrırdı :) kal sağlıcakla ablam.
Gamzeli dedi ki…
Senin gelinlerin yaşadı böyle hayat dolu bir insan kayınvalideleri olacak, inşallah tüm istediklerin haya ettiklerin gerçekleşir...
Geveze Kalem dedi ki…
Benim de İncegül, benim de nefesim böyle bir tabloda kesilirdi. Yani ben düşlesem ancak bunları düşleyebilirdim zaten.
Yaa benim yavrular denildi mi yüreğim titriyor!:(

Allah ayırmasın. Bu düşünün gerçekleşmesini dilerim. Ama en son bu dünyadan göçüp gidebilirim dediğin an var ya, işte orası sahiden ağlatıyor adamı, ama mutluluktan...
Fezem, sahi ben de o anda çok ağladım be. Allah hep mutluluktan ağlatsın güzelim.:)

Mutlum, amiin güzelim. Siz de yaşayın inşallah. En güzelinden, en hayırlısından.:)

Muhabbetim, değil mi? Nefes mi kalır insanda. İnşallah yaşarız güzelim.:) Kız çocuğu artık hayal oldu bize kuşum. Bu yaştan sonra. Size devrettik biz onu.:)

Calimerom, evet itiraf ediyorum. O anlarda epeyce bir tutulma oluyor nefeste.:) Kız konusunda verdiğin desteğe teşekkür ederim canım. Ben de senin için aynı desteği vereceğim sözzz.:)

Sevgili Püstüklü Mama, merhabalar.:) Arada ağlamak da iyidir ama.. içini yıkar insanın. Teşekkür ederim selamın için. Sevgiler.:)

Renklerim, aslında bulmuş idim zamanında, yani o beni bulmuş idi. Ama uğraşamam ben o zengin heriflerin kaprisiyle be. İyi böyle.:)

Paticikim, Yağmurum, Sultanım. Ne diyeyim, ne güzel dualar etmişsin. Amiiinnn diyorum ve teşekkür ediyorum. Sen dualarını bizden eksik etme emi benim canım.:)

Ebrucum, hiii.. ne diyon? Aslında hep ikizim olsun istemişimdir. Lakin artık vakit geçti ikiz için. İki kız olursa olabilir.:) Olsun be, bi derya kuzusuyla, bi deniz kuşuna kim hayır diyebilir ki?:)

Börtlekim, amin canım. İnşallah hepimiz için güzel günler göstersin Rabbim. Çocuklarımızın hayırlı güzel günlerini görelim.:)

Lalegülcük, niye hüzünlüsün bilmiyorum, ama inşallah en kısa sürede geçer bu durum. Dök içini rahatla, kızar mıyım ben sana.:) zamanında zengin kocayı reddettiği için doktora götürülmek istenen kızlar derneğine hoş geldin.:) Evet biz yapamazdık öyle. Boş bir hayat olurdu. Lakin o son dediğini duymamış olayım.:( Sevgiler.:)

Sevgili Gelin duvağı, bir de komik tarafından bakalım. Karşında bir sürü insan var ve gözü tamamen kapalı bir ebeden kaçıp duruyorlar. Sen onlarla eğleniyorsun. Ve hepsinden güçlüsün.:) Teşekkür ederim. Sıkma canını öyle herşeye lütfen. Sen hayatla oynarsan, o seninle oynayamaz fazla.:)

Ferhanım, güzel yürekli arkadaşım. Aynen ben de senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok çok mutluyum. İnsanları sadece yazdıklarıyla tanımaktan söz etmişti sevgili Sema. Gerçekten de öyle. Biz bu ortamda, birbirimizi hiç görmeden, yazılarımızdaki minik ip uçlarıyla tanıyıp, sevdik bu da çok farklı bir duygu.:) Allah hepimizin yavrularına hep güzel günler göstersin. Biz de sağlıklı olalım da onları görelim inşallah. Sen ilk muratları yaşadın şükür. Darısı ikinciye inşallah.:) Sevgiler canım, ben de seni öpüyorum çok...

Sevgili Aymen, çok teşekkür ederim canım. Amiiinn.. dileklerin hepimize olsun.:)

Sena Beracım, amiiinn canım çok sağol. Hepimiz için inşallah.:) Lakin "doğur" konusu sakat bacım.:)

Gökhancım, tatlı sever kardeşim, aha budur işte. Tatlı yemezsem başım ağrıyor, kramplar giriyor mideme, hatta kriz gibi bişey oluyorum yahu.:) Yok be kardeş, öyle bir kesinlik olsa, hiç ikinciyi de sıpa yapar mıydık? Rabbim onlara ömür versin. Size devrettik biz artık bebe işlerini.:)

Gamzeli kız, güzel kız, öyle mi dersin? İnşallah hayırlısı olur. Benim iki tane kızım olacak onlar diyorum da, bakalım zaman ne gösterecek. Sağol canım benim.. amiiinnn.:)

Semacım, anne yüreği hep böyle titrek, kırılgan, ağlamaya hazır bekliyor. Sanırım bize verilen bir armağan bu incelik. Umarım oğlunla ilgili tüm hayal ettiklerin bir bir gerçek olsun. Ağlamalarımız hep mutluluktan olsun.:)
berfin dedi ki…
İNCEGÜLÜM
öncelikle hayal ettiğin güzelliklere kavuşursun inşallah.o tabloyu yaşarsın yani.o kadar güzel anlatıyorsunki gözümün önünden akıp gidiyor sahneler.
ayrıca şu hizmetçili canlandırmayada bayıldım:)öyle yayıla yayıla yatıp ekmek kocadan su gölden yaşaması ne güzel olrdu:)
ayy bide kız çocuğu işini ertelemesen:)öyle güzel anlatınki benim bile çocuğum olursa kızım olsun diyesim geldi:)((benimde hep istediğim bu aslında))
Bu arada kelime oyununa ben de katıldım:)öyel senin yazılara pek uymaz ama birşeyeyler çiziktiriverdim.:)
öptüm
Berfinim, sağol canım, inşallah. Allah hepimize gönlündekileri yaşamayı nasip etsin. E Rus hizmetçi fena mı olurdu. En azından akşam eve gittiğinde yemeğin önüne gelse, kahveni içerken kitap okusan.:) İnşallah bir kız veya erkek hayırlısını versin Allah sana.:) Ayrıca da çok güzel bir yazı olmuş. Ne demek estağfurullah. Hepimiz içimizden geçenleri yazıyoruz canım benim. Merkez ofise bir yorum bırakırsan, diğer arkadaşların da haberleri olsun, onlar da okusunlar bu güzel yazıyı. Öpüyorum ben de seni.:)
Adsız dedi ki…
Günaydın İncegül,
Dostlar birbirine her durumda katlanır değil mi.Arada bir insanın ruh hali dalgalanır.Ben kendimi en azından şu ana kadar hep şanslı buldum ve hep şükrettim.Bana verilen herşey için.Başıma gelen kötü şeylere bunların bedeli gibi bakmaya çalıştım.Ve arkadaşım senin varlığın benim için çok değerli.Zenginlik insanın yüreğinde olmalı.Ben hayatım boyunca öyle bir hayata hiç özenmedim belkide o yüzden öyle öneriler daha çok geldi.Kimse enayi değil yani.Hiç bir zamanda bir eksiğim olmadı.Kendi paramı kazanıyor üretiyor, canımın her istediğini giyebiliyor ve takabiliyorum(isteklerinde ölçülü olmak koşuluyla).Bu lüksü kendime kendim sağlıyorum.Güçlü olmak, başkaları ile eğlenmek, okurken bile rahatsız oldum.Asla,söz konusu bile değil.Arkadaşım yazılarında çok güzel, çok zekice.Çok gözlemcisin sanki.
Çocuk güzeldir tabiiki, kız erkek farketmez.Çocuk insanın kendisini geleceğe taşıma isteğidir, dünyaya kendinden geriye birşey bırakma şeklidir bir çok insan için.Ölümse hayatın tek gerçeğidir.Benim altıncı hissim her zaman kuvvetli olmuştur.Öyle hissediyorum.Bunun için üzülmüyorum.Ölüm bugün gelsede bir itirazım yok.Çünkü çok şanslıydım.Aşağı yukarı her konuda.
Şarkını da çok seviyorum bu arada.
1 haftalık tatilden sonra kızlar kreşe başladılar.biraz zorlandılar içeri isteksiz girdiler önden buse gitti peşine sude buse arkasını döndü kardeşini aradı sonra buldu onu tuttu elinden öpe öpe içeriye doğru götürdü anneninde yüreği dağlandı tabiki..iyiki iki taneler dedim ümiti arayıp yoksa bu kadar içim rahat olmazdı biliyorumki hep destekler birbirlerine yalnız değiller diğer çocuklar gibi...ne güzelde anlatmışsın ince gülüm ogünün üstüne bide bunu okuyunca bir off çektim ne kadar şanlıyız diye....
sağol arkadaşım ...
en kısa zamanda sobeyi yanıtlayacam cnm...
Ferhanca dedi ki…
Ricalar:
postlarını ön okumalı yaparmısın ..yada öyledi de değiştimi..
senin aracılığınla biyonik kediye selamlar, sevgiler.Benim blogda yemekli, pastalı renkli ama okuduğum günlük bloglarımda var hemde çok severek bunlardan bir tanesi bu sayfa bir taneside senin sayfan..Ulaşamadığımı söylersin incegülüm..
sevgiler..
Lalegülcüm, zaten dostluğun anlamı da budur değil mi? Ayaklarının üzerinde durabilmen çok güzel canım. Çok sağol güzel sözlerin için. Sen gelip içini dökmek istediğin sürece burası sana açıktır, bunu da unutma. Allah gecinden versin. Bak yine ölüm demişsin. Dur daha yahu..:(

Cemilecim, ben o prenseslere ne diyim. Can onlar can.:) Bir bakarsın birbirlerini yemişler, bir bakarsın birbirlerine sımsıkı sarılmışlar. Allah daim etsin onların bu güzel muhabbetini canım.:)

Ferhancım, yok be bacım. Ben anlamam ki öyle. Bişey kaldırmadım güzelim. Kalktıysa kendi kendine olmuştur.:) Biyo gelirse, görür onunla ilgili bu güzel yorumunu. Görmezse onun adına da ben teşekkür ederim.
NAZLICA dedi ki…
Nefesini kesecek anlar dilerim bir gün gerçeğe döner. Sen hayal et yeterki. Yine çok güzeldi yazdıkların. Sevgiyle
Nazlım, güzel kuşum teşekkür ederim. Umarım öyle olur hepimiz için. Hayallerimiz olmasa çekilir mi hayat. Sevgiler sana canım..:)
Minik Kus dedi ki…
Ne guzel nefes kesen bir anmis bu boyle ya. Bir cirpida okudum. Evli degilim, cocugum falan yok, bana ne oluyosa benim de bogazim soyle bi dugum dugum oldu. Hayrolsun :) Insallah daha guzellerini yasarsin ve yeni nefes kesen anlar hayal edersin.

Bu arada biyonik kediyi okuyodum arada ben de ve bahsettigin yaziyi gordum dun. Hehe icimden bayagi bi guldum :) Yorum bolumu de kaplai nasilsa dedim ve sessizce baska bloglara dogru yol aldim.
Sevgili Minicik Kuş, sessiz kuş ses vermiş, selam vermiş.. merhabalar.:) Hayırlısıyla o anları senin de yaşamanı dilerim. Tabii öncelikle ondan öncekileri tek tek yaşamak lazım. En güzeli senin için de olsun. Teşekkürler canım.
Yaa Biyocum meraklanmış, e meraklı kedi ya.:)
Sevgilerimle güzel kuş...
Unknown dedi ki…
amam ben şimdi sana ne yazayım ki bilemedim kelimeler kifayetsiz kaldı gerçekten...
Elçinimmm.. canımsın.:)
Daha başındasın incegül,
nefesini kesecek çok çok anları daha olucak. onların her mutluluğu nefes kesen anlardır. Hele sonunda kucağına beklediğin o kız çocuğunu da verirlerse bak sen o zaman nefes kesilmesine.
Sevgiler
Sevgili Yaşamın Kıyısında. Nefesimiz hep onlar için kesilsin. Yeter ki hep mutlu olsunlar istiyoruz. İşte o kız çocuğunu nasıl hasretle bekliyorum. İnşallah... ben de kucağıma alabilirim bir gün. Çok teşekkür ederim. Sevgiler....

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

AYA BAKTIM SENİ GÖRDÜM SANA BAKTIM AYI GÖRDÜM