UMUDA YOLCULUK

Yaz günü kocaman sulu bir can eriği tuza bandırıp yerken aldığın o mayhoş, tuzlu, serin, yeşil, tatlı hazdır insan olmak.
Hiç tanımadığın bir çocuğun başını okşadığında, gözlerindeki şaşkınlık ve masumiyetin yaşlanmış ruhunun tüm çocuk sevinçlerini ortalığa saçıvermesidir bir anda.
Sana, evladına veremediği sevgiyle bakan , yapayalnız bir annenin boş kucağını doldurabilmektir belki.
Karanlık yolda, “seni gülümsemenden tanıyorum” diyen dostuna daha da fazla gülümseyebilmek ve o ılık sevgiyi yüreğine akıtabilmektir.
Değil başka bir insan için, kendi ırkından olmayan canlılar için dahi endişe duymaktır insan olmak. Asla incitmemektir hiçbir canlıyı, insan veya hayvan veya çiçek veya her şey…
Hata yapmak, affetmek, affedilmektir…
İnsan olmak güzeldir. İnsanoğlundan umudu kesmemek de öyle.
Hala inanıyorum ben.
Otobüste kendinden büyük birini asla ayakta bırakmaya gönlü razı olmayan, yol ortasına atılmış ekmek parçasını kenara kaldıran , marketten çıkan komşu ablasının elinden poşetleri kapan, kapının önündeki sakat kedi için kahvaltısını yarım bırakıp süt indiren, daha kendisi bebek sayılırken küçük bebeleri korumaya çalışan, yaşlı teyzenin koluna girip merdivenden çıkmasına yardım eden çocuklar var, ben biliyorum.
Hatta, bebek fidanı boynunu yana eğdiğinde, öleceğini düşünüp gözyaşı döken çocuklar var. Yüzyıllık ağaçları acımadan öldüren büyüklerine inat, minicik fidanının yok olma ihtimalinden yüreği yanan çocuklar… Ben biliyorum.
Onlar büyüyünce kirlenmeyecek dünya. Kirli teslim aldıkları dünyayı bu günden temizlemeye uğraşıyor onlar.
Savaş yerine dostluğun, nefret yerine sevginin hüküm sürdüğü, kan ve vahşet görüntülerinin hafızalardan silindiği bir dünya yaratacak onlar.
Ve işte onlar kendi çocuklarına tertemiz bir dünya bırakacaklar.
İnsan olmaktan utanmayacakları, aksine gurur duyacakları.
Olacak bu biliyorum. Umutluyum.
Hiç tanımadığın bir çocuğun başını okşadığında, gözlerindeki şaşkınlık ve masumiyetin yaşlanmış ruhunun tüm çocuk sevinçlerini ortalığa saçıvermesidir bir anda.
Sana, evladına veremediği sevgiyle bakan , yapayalnız bir annenin boş kucağını doldurabilmektir belki.
Karanlık yolda, “seni gülümsemenden tanıyorum” diyen dostuna daha da fazla gülümseyebilmek ve o ılık sevgiyi yüreğine akıtabilmektir.
Değil başka bir insan için, kendi ırkından olmayan canlılar için dahi endişe duymaktır insan olmak. Asla incitmemektir hiçbir canlıyı, insan veya hayvan veya çiçek veya her şey…
Hata yapmak, affetmek, affedilmektir…
İnsan olmak güzeldir. İnsanoğlundan umudu kesmemek de öyle.
Hala inanıyorum ben.
Otobüste kendinden büyük birini asla ayakta bırakmaya gönlü razı olmayan, yol ortasına atılmış ekmek parçasını kenara kaldıran , marketten çıkan komşu ablasının elinden poşetleri kapan, kapının önündeki sakat kedi için kahvaltısını yarım bırakıp süt indiren, daha kendisi bebek sayılırken küçük bebeleri korumaya çalışan, yaşlı teyzenin koluna girip merdivenden çıkmasına yardım eden çocuklar var, ben biliyorum.
Hatta, bebek fidanı boynunu yana eğdiğinde, öleceğini düşünüp gözyaşı döken çocuklar var. Yüzyıllık ağaçları acımadan öldüren büyüklerine inat, minicik fidanının yok olma ihtimalinden yüreği yanan çocuklar… Ben biliyorum.
Onlar büyüyünce kirlenmeyecek dünya. Kirli teslim aldıkları dünyayı bu günden temizlemeye uğraşıyor onlar.
Savaş yerine dostluğun, nefret yerine sevginin hüküm sürdüğü, kan ve vahşet görüntülerinin hafızalardan silindiği bir dünya yaratacak onlar.
Ve işte onlar kendi çocuklarına tertemiz bir dünya bırakacaklar.
İnsan olmaktan utanmayacakları, aksine gurur duyacakları.
Olacak bu biliyorum. Umutluyum.
Yorumlar
Ama bende inanıyorum çünkü inişler ve çıkışlarla dolu dünya tek düze olmamış hiç birzaman ve dünyanın şu hali inebildiği en son noktaya inmiş diye düşünüyorum bundan sonra artık yükselme vaktidir :)
umutlu olalım da boşa da çıksa umutluyduk deriz :/
evet bende hala umutluyum dünya için..Zaten umut olmazasa yaşamanın ne anlamı var..
Sayfama geldiğin yorum bıraktığın için teşekkürler..
Bana sayfa yapma fikrini ilk sen verdin..
Teşekkür edrim herşey için..
Yazılarımdan anlamışsındır ki böyle bir dünyaya ben çok çok ihtiyaç duyuyorum.
İnşallah olur, olmasını istemek yarı olmuş sayılır.
Sizler sayesinde bazı olumsuzlukların aşılacağına bende umut eder oldum.
Sevgilerimle,
Daha bir saat önce Ankara!nın en civcivli alışveriş merkezinin önünde arabamız bozuldu, bir allahın kulu 3 hatun napıyorsunuz, yardım edelim mi demedi de 10 km öteden tamirci çağırdık :( Hani eskiden olsa sulanmak için de olsa yardım teklifi alırdık, yaşlandık mı nedir :))
iyiler her yerde var.umudu kaybetmemek gerekır..tesekkurler.
Böyle büyük bir iyi çoğunluk ve bunun karşısında da bir o kadar acımasız zalim çoğunluk varken yapılacak en keskin eylem İyi olan çoğunluk gibi hareket edip genel tavrımızı oluşturabilmek.İyilik hareketine katılmak.
Eylemde bulunmak yazının içeriğinde ki gibi insan olmayı becermiş olmak, her zaman umutlu olmaktan,inanmayı istemekten daha belirleyicidir.
Buradaki herkesin zaten bunu bu şekilde hayat biçimine dönüştürdüğü kesin.
İyi davranışlarımızı alışkanlık haline getirmek,zalimlere de aynı iyimser hisler besleyerek yaklaşmak belki onların fikirlerinin değişmesine sebep olabilir.Umut bu şekilde yeşerir.
Şimdi aşağıda bahsedeceklerimden sonra iyilikte yapmak istemeyeceksinizdir.Lütfen okuyunuz.
10-15 gün öncebazı TV kanallarının anahaber bültenlerine çıkan feci bir olayı size aktarmak istedim.
Olay annemin oturduğu semt olan Çengelköy'de oldu.
Karşıdan karşıya geçmek isteyen yaşlı bir teyze yoldan geçenlerden yardım ister,kimsenin oralı olmadığı teyzeye 23 yaşında bir kızımız yardım eder,karşıdankarşıya geçirirken kız aniden bayılır,masum görünüşlü yaşlı teyze bir taksi çevirir kızı taksiye atar ve taksiciye: kızım yolda yürürken fenalaştı,hemen eve götürmem lazım der.Taksiyi ATA2 sitelerine yakın bir yerde durdurur,taksiciden yardım alarak kızı arabadan indirir komşularından yardım alacağını söyleyerek taksiciye gitmesini söyler.Taksici oradan uzaklaştıktan kısa bir süre sonra arabanın içinde telefon çalmaya başlar kendi telefonunun çalmadığını anlayan taksici kısa bir aramadan sonra arka koltuğun altına düşmüş olan telefonu bulur,ısrarla çalan telefonu açar telefonda bir erkek vardır:
-Bu telefon kızıma ait,eve gelmesi gerekiyordu ama hala gelmedi siz kimsiniz diye sorar,telefonu açan taksici kendini tanıtır ve kızınızı annesiyle falanca adrese bıraktım der baba hayır annesi yanımda bulunduğun yeri söyle beni kızımı bıraktığın adrese götüreceksin der ve polise haber verir,polisler baba ve taksici kızı arar ama ne o adreste öyle bir teyze vardır nede kız ortadadır.
Ertesi günü kız Çengelköy'de MAXİ alışveriş merkezinin önündeki bir çöp konteynerının içinde ölü bulunur,tüm organları alınmıştır,otopsi raporuna göre kıza iğne yapılmış ve bayılması sağlanmış,aile feryat figan tüm çengelköy ayağa kalkmış durumda.
Şimdi ne yapacağız????
Böyle bir durumla karşı karşıya gelmemek için iyilik yapmaktan vazmı geçeceğiz???
İyilik hareketinden vazgeçmicez tabi.Bunu yaparkende dikkatli davranmakta gerekli.
Uzun bir yazı oldu.Ama belirtmemde gerekliydi.
Böyle bir söz duymuştum, yazını okuduğumda bu sözü hatırladım :)
cocukken en cok sevdigim sey birine yardim etmekti buraya ilk geldigimde insanlara yardim ederken korkuyordum acaba ne düsünürler diye ama simdi elimden ne gelirse kime yararim dokunursa yapiyorum
bazen bu markette istedigine uzanamayan biri oluyor bazen düsmüs bir cocuk bazende trden yeni gelmis bir arkadasa dil konusunda yardim ama en önmelisi bunlari yaptiktan sonra icime dolan huzur
cenem düstü gene iyiki varsin ince gülüm kizim sana göbisini gidisini yanagini yolladi istedigin gibi öpesin diye
bize
bu tip yardımların edilmesi için
anne babalrımız
hep söyle yap böyle yap cocuğum derlerdi
zaman cok kötü kötü insanlar coğunlukta
bizler ne yapıyoruz aman oğlum kızm kimseyel konusma biri cağırırsa gitme
sudur budur
her yüreğin güzel oklması dileğyle diyorum
Good luck and have a good day.
Lolam, keşke hep o çocuk saflığıyla kalabilseler. O zaman her şey daha da güzel olacak.
Sananekibananesanım, evet artık bundan kötüsü de olamaz inşallah. Umarım daha iyiye ve güzel ve doğruya olur gidişler.
Özlemim, hakikaten çoğalsınlar. Ve o pisliklerin hepsini tertemiz yapsınlar.
Gazelim, umut etmek lazım. Bizim umudumuz belki yeşertecek geleceği. Biz umutlu insanların tomurcukları açacak geleceğin bahçelerinde. Sarı, kara.
Lalegülüm, doğru söylüyorsun canım. Umut yoksa, öl gitsin. Rica ederim ne demek. Senin için küçücük birşey yapabildiysem ne mutlu bana.
Sevgili Yaşamın Kıyısında, bilmez miyim? Hep umut ettiğimiz, hayalini kurduğumuz bu dünya gerçek de olacak, evet ben inanıyorum. Bizim de, sizinki kadar bir katkımız olursa ne mutlu. Sevgiyle ablam.
Sevgili Sufi, evet bu çocuklar başka bir gezegenden gelmiş gibi. Bazen ne kadar şaşırıyorum. Aslında çok çok kötü biten, bilimkurgu bir öykü vardı aklımda. Ama küçük oğlumun bebek fidanı için dakikalarca döktüğü gözyaşı, yüreğimdeki umut çiçeğini açtırdı ve bu yazı çıktı. Umarım ve dilerim ki o dünyada hep birlikte olalım. El ele, kalem kaleme.
Denizimin annesi, umarım senin de umutlarını yeşertecek şeyler gelsin başına canım.
Boncukçum, aslında ne zaman, hangi arada kaybettik biz güzel hasletlerimizi bilemiyorum. Ya bacım işte, böyle durumlar için yanında çıtır bulundurmak mı lazım acep?:)
Sevgili Berrin, evet iyiler her yerde var. Ben blog dünyasına girdiğimden beri buna daha çok inanıyorum. Bu umudu taşımamda en büyük etkenlerden olduğunuz için asıl ben teşekkür ederim.
Sevgili Umar, ne diyeyim o kadar gerçekçi bir şey söylemişsin ve bunu da öyle acı bir hikayeyle perçinlemişsin ki. Dediğin gibi iki ucu pisli değnek. Şimdi ben çocuğuma, hayır sen yılma iyilik yapmaya devam et diyeceğim yine de. Çok dikkatli olması gerektiğinin farkında olarak elbette. İnsanlardan umudu kesmek çok acı ve bu şüphelerle yaşanmıyor. Bu tür insanları bir şekilde ıslah etmenin yolunu bulmalıyız hep birlikte. İyiler de kötüler kadar çabalamalı bence. Ben iyiyim ama bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığını unutmalıyız sanırım.
Sevgili Üçdürüm, teşekkürler. Elbette, hem de çok büyük çaba ister insan gibi insan olmak.
Şengülüm, oy oy.. umutsuz olma be gülüm. Hem gençlik de nereye gitmiş. Dur daha sen çok gençsin. Canım benim, umutsuz olmak için de çok sebep var biliyorum, haklısın bir yerde.
Sevgili Sükut-u Hayal, merhabalar, hoşgeldin.:) Ne demek kabul, başım gözüm üstüne. Çok teşekkür ederim. Ayrıca eriği ben de çok severim.
Demli Çayım, evet bu sözü ben de duymuştum. E yaratanın umut kesmediği insandan, biz aciz beşerler nasıl umutsuz olalım o halde değil mi arkadaşım?
Hayallerimin Perisi, canımsın benim. Senin o güzel yüreğin mutlaka kızında da olacak ve tam da senin gibi hatta senin dilediğin ve hatta hepimizin dilediği gibi bir insan olacaktır. Ohhh her bi tarafından öptü teyzesi onu. Missss misss.:)
Elçinim, inşallah canım benim.
Ebrum, ne kadar çok umut eden yürek, o kadar gerçekleşen hayal diyorum ve teşekkür ediyorum arkadaşım.
Fezem, hiç değilse bir küçücük temiz yer mi bırakmalı. Hani çocuk kalabilen, masum kalabilen. O zaman en azından tamamen kirlenmezdi ruhlar.
Anemonum, civcikim, işte ne kadar doğru söylüyorsun. Umar'ın yorumundaki olayı okudun mu? İşte korkumuz böyle insanlardan aslında. Biz çocukken, büyükler bu kadar kötü değil miydi acaba? Daha mı şanssız bizim çocuklarımız?
Cemilem, kararmış yürekleri hiçbir yazı, hiçbir söz değiştiremiyor maalesef. İnşallah güzel şeyler olacak arkadaşım. İnanmak lazım. Sağol güzel yüreklim.
Dear David, thank you very much.
Gamzelim, çoktan yıkılırdık biz çoktan umut olmasa.
Bizlerin ve coccuklarimizin hic bir zaman umutlari tukenmesin..sevgiler.
yazılara yazdığın yorumlar, yazın kadar güzel...
Evet temiz kalabilen ruh köşelerine ve de umuda ne çok ihtiyacımız var..En azından benim, ve şu sıralar...
Sevgiyle kal arkadaşım..
Senin ruhunun bir bölümü değil tamamı temiz, hep böyle kal..
Herkese inat...
Muhabbetim, senin gibi güzel öğretmenler, güzel anneler zannederim onları korumayı başaracaklar.
Lalegülüm, senin içinin güzelliği o canım. Çok teşekkür ederim. Oy oy... umarım benim de ruhumda temiz bir köşe kalmıştır diyorum ben. Sevgiyle arkadaşım.
Çocuklarım,yaşlıları çok severken şimdi temkinli yaklaşıyorlar...
Hem iyi hem yanlış,ama ne yapılabilir?
Dikkati elden bırakmadan kendi kurallarımızla hareket edeceğiz..
Yoksa kuşkuyla yaşamaya devam edersek,yaşamanın tadına varamayız..Akıl hastanesinin yolunu tutarız....
İyi ve kötü,masallarda bile yer alacak kadar eskiye dayanıyor...
Sadece herkesten elma alınmayacağını öğretmeliyiz çocuklarımıza..
O kadr güzel yansıtmışsın ki kendimi gördüm yazında...Korku vücudumuzun yüzde 25 inde hep olmalı ama...
Sevgiyle kal canım..
TüTü
Sevgiler kucak kucak...