HAZIRLIK
Mutfak camının buğusu mu görünmez yapmıştı sokağı böyle? Birkaç gündür diline doladığı şarkıyı söylemeye devam ederek parmak uçlarıyla bir pencere açtı pencerenin içinden. Karanlıktı dışarısı. Uzaklarda yanan sokak lambasının yetersiz ışığında birkaç karaltıydı gördüğü sadece.
On sekizinde olsaydı. Ya da yirmi beş belki . Lakin çok geçti artık hayaller kurmak için yeniden. Geç bir vakitti gönül koymak için bir şeylere. Ya da daha çok erkendi yetişmek için bir yerlere.
Oysa ne çok şey geçmişti yüreğinin dehlizlerinden. Ne çok hayal kurmuştu onu ayakta tutan.
Bir bütünün parçası olma isteği. Kuvvetli egoyu tatmin için kendini geleceğe taşıma güdüsü. Belki de sadece bir iz bırakabilme çabası.
Akşam yemeği için son hazırlıklar da bitmişti nihayet. Haralanın gürelenin orta yerinde bir yerlerdeydi şimdi. Ocağın üzerinde kaynamakta olan çorbadan bir kaşık alıp dilinin yanma ihtimalini nefesinin gücüyle yok etti. Sonra usul usul dudaklarına götürdü soğuk metalin içinde sağa sola yalpalayan sıvıyı.
Tuzu azdı biraz sanki. Bir tutam daha attı.
Neydi tutam? Yeterince... Ne eksik, ne de fazla… Tam kıvamında.
Sonra tencereyi alıp çocuk cıvıltılarıyla şenlenen yemek masasına götürdü.
Geleceği gördü o umutla gülümseyen, neşeli çocuk gözlerinde. Ve neşeyle umutlanan gözlerinin aksini gördü geleceğin bir köşesinde.
İsteği bu muydu? O bunu mu seçmişti? Sevgiyle paylaşılan bir tas çorbayı mı? Bir tas çorbanın buğusunda ısınan canları mı? O canlarda ışıldayan sıcacık yüzlere bakmayı mı?
Yaşanılmakta olan seçilmiş olandı belki de.
Tüm hayallerinin gerçek olduğunu hissetti o an.
Hazırlayan olmayı o tercih etmişti. Hazırlamak umudu, sevgiyi, geleceği, yaşamı… Belki de sadece sofrayı.
O bunu seçmişti evet… Çorbaya katılan bir tutam tuz olmayı değil, o çorbaya tuz atan el olmayı.
On sekizinde olsaydı. Ya da yirmi beş belki . Lakin çok geçti artık hayaller kurmak için yeniden. Geç bir vakitti gönül koymak için bir şeylere. Ya da daha çok erkendi yetişmek için bir yerlere.
Oysa ne çok şey geçmişti yüreğinin dehlizlerinden. Ne çok hayal kurmuştu onu ayakta tutan.
Bir bütünün parçası olma isteği. Kuvvetli egoyu tatmin için kendini geleceğe taşıma güdüsü. Belki de sadece bir iz bırakabilme çabası.
Akşam yemeği için son hazırlıklar da bitmişti nihayet. Haralanın gürelenin orta yerinde bir yerlerdeydi şimdi. Ocağın üzerinde kaynamakta olan çorbadan bir kaşık alıp dilinin yanma ihtimalini nefesinin gücüyle yok etti. Sonra usul usul dudaklarına götürdü soğuk metalin içinde sağa sola yalpalayan sıvıyı.
Tuzu azdı biraz sanki. Bir tutam daha attı.
Neydi tutam? Yeterince... Ne eksik, ne de fazla… Tam kıvamında.
Sonra tencereyi alıp çocuk cıvıltılarıyla şenlenen yemek masasına götürdü.
Geleceği gördü o umutla gülümseyen, neşeli çocuk gözlerinde. Ve neşeyle umutlanan gözlerinin aksini gördü geleceğin bir köşesinde.
İsteği bu muydu? O bunu mu seçmişti? Sevgiyle paylaşılan bir tas çorbayı mı? Bir tas çorbanın buğusunda ısınan canları mı? O canlarda ışıldayan sıcacık yüzlere bakmayı mı?
Yaşanılmakta olan seçilmiş olandı belki de.
Tüm hayallerinin gerçek olduğunu hissetti o an.
Hazırlayan olmayı o tercih etmişti. Hazırlamak umudu, sevgiyi, geleceği, yaşamı… Belki de sadece sofrayı.
O bunu seçmişti evet… Çorbaya katılan bir tutam tuz olmayı değil, o çorbaya tuz atan el olmayı.
Yorumlar
öptüm
Mutluluk ne olmak istediğinizde.
Ya tat katarsın sofralara,ya da tat alırsın.
Ancak iyi bir yazar hayatı bu kadar tatlı hale getirebilir hikayede ki gibi.
Bunları bir label de toplamanı tavsiye ederim.Üstüne eklenen postların arasında ziyan olmamalı.
Memnun oldum
Ben Umar
Herkesin istediğidir bu değilmi. Yüreğine sağlık canım benim. Öptüm
bu corba bana iyi geldi :))
ellerine saglik
Çok duygulu acayip edebik bir yazı olmuş.Ellerinize sağlık.
hani nasıl derler, kendini aşmışsın bu yazıda...
Ustalık esei olmuş bu..İçeriği de çok farklı bu defa...
İÇİMDEN TAŞARAK GELEN BİRŞEYLER VAR AMA, TOPARLAYAMIYORUM..BELKİ SONRA..
Lalegül
Ellerine sağlık.
ve ayrıca yağı tuzu herşeyi tam kararında bir yazı olmuş , çok güzel olmuş incegül,eline yüreğine sağlık bana çok hoş bir tad verdi okumak
Yaziyi okurken aklima son iki gundur oldurulen anneler geldi. corbaya tuz atanlarin hazin sonlari ..ne olursa olsun yinede vazgecilmez corbaya tuz atan el olmaktan.
sevgiler.
hazırlık aynı zamanda seçim, yani seçme işide oluyormuş... Bu açıdan hiç düşünmemiştim.
Bende el olmak istiyorum bendeeeeeee;)
Neydi tutam? Yeterince... Ne eksik, ne de fazla… Tam kıvamında...
muhabbetle ;)
nimet
herzaman da öyle olsun,hiç bozulmasın inşallah....
güzeldi... :)
bloğumdaki linklere hala mı tıklayamıyorsun? acaba benim blogdan mı kaynaklanıyor sorun?
Berfinim, sağol canım ben de öptüm çok.
Ebrum, harika olan sensin. Ayna durumları yani, sağol canım.
Sevgili Umar, çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Acemice karalanmış satırlar bunlar. Bu övgün şımarttı beni. Ayrıca önerin için de teşekkür ederim. Uygulanmıştır. Ben daha çok memnun oldum inan... Hoşgeldin.
Muhabbetim, galiba herkesin istediği bu canım. Sağol, ben de seni çok öptüm.
Sevgili Koza, ne kadar sevindim. Çorba her derde devadır zaten. Teşekkür ederim çok.
Sananekibananesan, harika bir isim bu. Şeker kız, o şarkıyı bilmiyorum valla. Ama mutlaka dinleyeceğim. Sağol canım.
Lalegülüm, canım çok sağol. Gerçekten öylece çıkıveren, çok da acemice yazılmış şeylerdi. Çok güzelsin sağol.
Mutlum, canımsın. Senden tatlı olamaz o hatun.
Sevgili Çınar, keşke herkes hayallerine kavuşabilse evet. Çok teşekkür ederim güzel yorumuna.
Özlemim, sessiz balığım, senden de bunu duydum ya.. hakikaten çok sağol canım. Çok sevindim çorbadan lezzet alabilmene.
Ferhanım, canım ya, acılar nasıl da yarım bırakıyor neşeleri. Ama hayat böyle işte. Çok sağol canım.
Demlim çayım, bu güzel kelime için çok teşekkür ederim sana. Gerçekten o kadar çok şey getiriyor ki insanın aklına yüreğine. Ayrıca güzel yorumuna da teşekkür ederim. Çok şımardım bugün çok.
Nazlım, kusur ne demek güzel kuşum. Senin varlığını hep hissediyorum ben. Bizde gözden ırak olan, gönülden ıramaz canım benim. Sevgiyle.
Güzel perim, sen zaten çorbaya tutam tutam tuz atansın. Daha ne kadar atacan gülüm benim. Tansiyon yapar sonra.:) Sevgiyle.
Yaseminim, çok teşekkür ederim canım. Çok tatlısın.
Nimetim, sen de gelsene yahu. Senin kaleminden neler çıkar kim bilir artık. Çok sağol çok.
Şengülüm, çok teşekkür ederim canım. Ay valla çok şımarıciiim.
Fezem, sen gülümse diye ben gün 25 hafta 8 yazarım bak inan. Seviyorum seni.
Perilim, canım arkadaşım, Allah herkesin yuvasını mutlu ve huzurlu etsin. Çok sağol çoook.
Sevgili Çaykaşığı, çok teşekkür ederim güzel yorumuna. Ben seni çok büyük bir keyifle okuduğum halde iki satır selam veremiyorum. Hala aynı, beş dakika önce baktım yine aynı. Anlayamadım ya, düzelir umarım.
Eline yüreğine sağlık incegül harika olmuş yine herzamn ki gibi..
ben de kendimi gördüm yazında galiba ben de o çorbaya tuz atan el durumundayım her zaman...
güzeldii...
SEVGİ
SEVGİYİ EN FALA KATTIĞMIZDA KARSILIĞINI GÖRÜYORUZ BE ABLAM O YÜZLERDE O GÖZLERDE
biliyormusun ben eskiden çok hayal kurardım asla gerçekleşmeyecek olsa bile hepsi benimdi ve bıkmadan usanmadan yaşardım onlarla.Geçenlerde artık kendim için hiç hayal kurmadığımı kurduğum hayallerde hep kızımın baş rolü aldığını gördüm.Hayat çaktırmadan nasılda değiştiriyor hayalerimizi rollerimizi.Eğer bu gün çorbaya tat katabilen bir anne olabilirsem hayallerimde aradığım gerçek mutluluk buymuş diyebilirim galiba.Kalbimden geçenleri, hissettiklerimi, zaman farkıylada olsa okudum yazında ellerin dert görmesin incegülüm diyecek bişeyim kalmadı muhteşem olmuş bence..
Aslında ne kolay mutlu olmak, yeterki istemeli insan.
Sevgiler,
BUNU BİLİRİM,EN GZÜELİNİN KARARINI VERDİĞİN KESİN
Sevgiyle kal.
Lolam kuşum, çok teşekkür ederim canım. Tuz atan ellerin dert görmesin hiç.
Anemonum, o en güzel karşılık bizim için zaten. Daha büyük bir beklentimiz de yok ki.
Tabiatım, hayat anneliği sunarken bize, sanırım donatıyor vasıflarıyla da. Yüreğin, aklın, bedenin ve işte geleceğe dair umutların, hayallerin hep annelik güdüleriyle değişiyor. Sen o çorbaya tat da tuz da katan bir annesin eminim. Teşekkür ederim.
Sevgili yaşamın kıyısında, çok teşekkür ederim. İnsanın mutluluğu da mutsuzluğu da kendi elinde sanırım. Eğer çok büyük bir derdi yoksa. Sevgiyle.
Kuğum, zerafetin temsili kuğum. O kadın da seni çok seviyor. Hemi de çook. Sağol canım.
Denizim, bu kadar motive edici sözlerden sonra, eğer ben o kadın olsaydım gerçekleşmeyen ne kadar hayalim var ise hepsinin peşinden koşardım. Öyle bir güç var ki sözlerinde, bu dediklerin doğru olmasa bile dizlerime derman olurdu. Hele ben de seni bu kadar çok severken. Teşekkür ederim arkadaşım. Demi Moore derkene fiziksel olarak da diyon tabiii.:)Bir sonraki yazı size ithaf edilmiştir. Bilgilerinize..
Kakaolum, huzur anahtar kelime. Hayat boyu aranan şey belki de bu. Huzur olsun hepimizin hayatında ve dolayısıyla mutluluk.
Elçinim, o gülen gözler değil mi zaten hayatı güzel kılan. Allah ayırmasın.
Dileğim, sanki yüreğinde bir kabarma mı hissediyorum? Canım benim, sen de iyi ki varsın. O kadar güzel ki yüreğin ve hassas. Sevgiyle arkadaşım.
Sevgili Esra, çok teşekkür ederim. Sen de iyice toparlanmışsındır umarım.
Yaktın ha yaktın beniiiii...
Epey çorba yaptık,tadına bakma zamanı geldi.
TüTü