MİMLENDİNİZ
Mim deyince hep Biyomun mim yazısı gelirdi aklıma.. suçüstü yapılmış, polis otosuna bindirilmiş bir hatunu yüzünü kapatırken hayal eder çok gülerdim. Ama ben de mimlenmişim işte. Okuyan herkesin mimlendiği bir konu bu. Şu dakika itibarıyla sen de mimlenmiş oldun ey okuyan!!! Kafa bulma yazanla... Gülmeeee…
Bakmayın benim cıvık bir başlangıç yaptığıma, mevzu önemli. Bendenizimin sayfasında okuyup buraya taşıdığım bir konu.
Öncelikle bu mimin üç kuralı var:
Birincisi çocukken dinlediğiniz bir şarkı ve şu anda hissettirdikleri ile ilgili.
Mimimizin ikinci şartı “çocuk istismarı”nı bir şekilde dile getirmek.
Üçüncü şart ise yandaki banner. Onun hissettirdikleri, göğsüme saplanmış bir bıçak kadar ince, sert ve keskin bir acı.
Çocukken dinleyip söylediğim ve en fazla etkilendiğim şarkının sözlerini yazayım iyisi mi. Nereden bulunup yüklenir bilemedim şimdi. Aha da aşağıda.. Buyrun birlikte söyleyelim…
Dahaa biir ballanır uykuuu
Çocuklaar kaardeş ooldu mu
Barışır aartık kurt kuzuu
Çocuklaar kaardeş ooldu mu
Düüüşleeer denizine dooğru
Mutluluuk biir yeelken açaar
Her yüreek bir altın pınaar
Çocuklaar kaardeş ooldu muu
Detone olmadan, hakkını vererek söylediniz umarım. Sonra alimallah popsıkar cürisi rezil eder adamı. Aldanmayın çocuk şarkısı olduğuna siz, oldukça zordur söylemesi. Tizlerine çıkmak için benimki gibi bir soprano (!) sese ihtiyaç vardır. Ne dalga geçiyonuz a dostlar? Siz benim Oooooğuuuuuuzzzz… şeklindeki aryamı hiç dinlemediniz tabii.
Bu şarkıyı hala söylerim ben. Mutfakta, banyoda, bazen bilgisayar başında çalışırken bile... Çok severim çok. Hissettirdiklerine gelince, çocukluğumdan bana gülümseyen her tatlı anı gibi, buruk bir mutluluk, eksikli bir coşku, neşeli bir hıçkırık elbette.
Şanslı bir çocuk olmanın, her türlü itliği çekinmeden yaşayabilmenin, derin huzuruyla yüreğimin bir köşesinde özenle sakladığım çocukluğum, ara sıra, bazı bazı, genellikle, sık sık göz kırpar bana. Kudurtur yeniden içimdeki afacanı.
Lakin benim kadar şanslı olmayan çocuklar var. Bizim kadar, bizim çocuklarımız kadar çocuk olamayan minicik yavrucaklar. Onlar da anne kuzuları. İşte bu çocukların bana hissettirdiklerini anlatmaya kelimelerim, cümlelerim yetmiyor. Hayat hiç adil değil maalesef.
Çocuk istismarı, çok da ortalarda olmasa, çoğu zaman dört duvar arasındaki sessiz çığlık olarak kalsa bile, o yavrucakların minicik bedenleriyle birlikte, masum ve tertemiz ruhlarını da hırpalayan bir durum.
Dayak yiyen, cinsel tacize uğrayan, hatta bazı davarlar, şeref yoksunları doluşmasın diye içeriğini yazmadığım bir takım filmlerde oynatılan, dilendirilen, ağır işlerde çalıştırılan, okul çağında, oyun çağında hayatın her türlü pisliğine bulaştırılan, ilgisiz ve sevgisiz büyüyen kocaman gözlü, ışık saçlı çocuklarımız için neler yapılabilirin sancısı sarmalı şimdi bizi.
Bakmayın benim cıvık bir başlangıç yaptığıma, mevzu önemli. Bendenizimin sayfasında okuyup buraya taşıdığım bir konu.
Öncelikle bu mimin üç kuralı var:
Birincisi çocukken dinlediğiniz bir şarkı ve şu anda hissettirdikleri ile ilgili.
Mimimizin ikinci şartı “çocuk istismarı”nı bir şekilde dile getirmek.
Üçüncü şart ise yandaki banner. Onun hissettirdikleri, göğsüme saplanmış bir bıçak kadar ince, sert ve keskin bir acı.
Çocukken dinleyip söylediğim ve en fazla etkilendiğim şarkının sözlerini yazayım iyisi mi. Nereden bulunup yüklenir bilemedim şimdi. Aha da aşağıda.. Buyrun birlikte söyleyelim…
Dahaa biir ballanır uykuuu
Çocuklaar kaardeş ooldu mu
Barışır aartık kurt kuzuu
Çocuklaar kaardeş ooldu mu
Düüüşleeer denizine dooğru
Mutluluuk biir yeelken açaar
Her yüreek bir altın pınaar
Çocuklaar kaardeş ooldu muu
Detone olmadan, hakkını vererek söylediniz umarım. Sonra alimallah popsıkar cürisi rezil eder adamı. Aldanmayın çocuk şarkısı olduğuna siz, oldukça zordur söylemesi. Tizlerine çıkmak için benimki gibi bir soprano (!) sese ihtiyaç vardır. Ne dalga geçiyonuz a dostlar? Siz benim Oooooğuuuuuuzzzz… şeklindeki aryamı hiç dinlemediniz tabii.
Bu şarkıyı hala söylerim ben. Mutfakta, banyoda, bazen bilgisayar başında çalışırken bile... Çok severim çok. Hissettirdiklerine gelince, çocukluğumdan bana gülümseyen her tatlı anı gibi, buruk bir mutluluk, eksikli bir coşku, neşeli bir hıçkırık elbette.
Şanslı bir çocuk olmanın, her türlü itliği çekinmeden yaşayabilmenin, derin huzuruyla yüreğimin bir köşesinde özenle sakladığım çocukluğum, ara sıra, bazı bazı, genellikle, sık sık göz kırpar bana. Kudurtur yeniden içimdeki afacanı.
Lakin benim kadar şanslı olmayan çocuklar var. Bizim kadar, bizim çocuklarımız kadar çocuk olamayan minicik yavrucaklar. Onlar da anne kuzuları. İşte bu çocukların bana hissettirdiklerini anlatmaya kelimelerim, cümlelerim yetmiyor. Hayat hiç adil değil maalesef.
Çocuk istismarı, çok da ortalarda olmasa, çoğu zaman dört duvar arasındaki sessiz çığlık olarak kalsa bile, o yavrucakların minicik bedenleriyle birlikte, masum ve tertemiz ruhlarını da hırpalayan bir durum.
Dayak yiyen, cinsel tacize uğrayan, hatta bazı davarlar, şeref yoksunları doluşmasın diye içeriğini yazmadığım bir takım filmlerde oynatılan, dilendirilen, ağır işlerde çalıştırılan, okul çağında, oyun çağında hayatın her türlü pisliğine bulaştırılan, ilgisiz ve sevgisiz büyüyen kocaman gözlü, ışık saçlı çocuklarımız için neler yapılabilirin sancısı sarmalı şimdi bizi.
Sevgili Sardunya da sayfasında çok güzel bir panoyla işlemiş "Çocuk İstismarı"nı.
Bu konuda yapılabileceklerin sınırlı olduğunu, onları ancak farkındalığımızın kurtarabileceğini anlatabilmek amacıyla başlatılan projeye, bizim gibi en azından bir şekilde sesini duyurabilen insanların katılması çok önemli.
Ne kadar destek o kadar başarı.
Haydi arkadaşlar… Pamuk eller klavyeye!!!
Yorumlar
az sonra ben de yazacağım.....
benim ilk aklıma gelen şarkı benim annem güzel annem beni al kollarına.. oldu bide kestane gürgen palamut altı yaprak üstü bulut gelsen burda derdi unut orman ne güzel vardı bi an düşününce bunlar geldi aklıma
Belkiyorum sobeye cevabı canımcım. Öptüm seni
http://doctus.org/banner/banner300x250.jpg
bunuda yazının sonuna eklersen çok makbule geçicek..
bu gerçekten çok derin bir yara
bugün gene gazetede okudum,kocası yok diye birine sığınan kadının 3 yş daki minik yavrusuna adam yapmadık eziyet bırakmamış,"her şey"..adalet diye bişey varsa görmek isterdim bu şerefsizin asıldığını..
içim gene cılk yara oldu..
Allah merhamet versin..sonumuz hiç iyiye gitmiyor..
bir kadın ve anne olarak, ne deyim allak bullak etti yazın beni..
Ne diyeyim, bildiğim hiç bir kelime anlatamaz düşüncelerimi...
Bu insanlar aramızda geziyor üstelik..Bir yerlerde görüyorz o yaratıkları..Bana bu düşünce bile korkunç geliyor..
Ne deyim kötülük hep vardı ve de olacak...
İyilerin kazanması dileğiyle...
Lalegül..
Çok güzel işlemişsin konuyu. Ah! bide sesimizi duyabilecek, esas çocuk istismarlığı yapan toplum olsa karşımızda. Nerede o toplum, sadece çocuğun varlığını "Allah verdi" düşüncesi yada çalışsın hayatı öğrensin, yada çok olsun yaşlılığımızda biri olmassa biri bakar yada sinirlerini çocuğunun üstünde geçirmeye çalışan ve bu yada'lar o kadar sayısız ki.
Benim bu konudaki hassasiyetim, sokaklarda neredeyse annelerinin yanında giden çocukların yüzüne bakıp ruh halini çözmeye çalışmam, yanlış bir olguda anneleri ikazım.
Bu durumda çok anneden ters cevap bile almışlığım vardır. Ben eğitim diyorum ama almak istemeyen varsa ne yapacağız.
Sevgilerle,
Sevgiler..
Evet bence de yaşama hakkının olmaması gereken yaratıklar bunlar!
Dünyada sapıklıklarıyla kalabalık etmekten başka ne işe yarıyorlar ki!
İnsan haklarıymış!
Yemişim bu hayvanların haklarını !
İdam hemde şeylerinden asılmalı!
Çocuk istismarı ise çok üzer beni. Allah yavrularımızı korusun. Hayvanlar ölsün gebersin. Gerçi onlara hayvan demek kediye köpeğe, sırtlana bile hakaret ya!
çocukluğu bir eziyet içinde geçmiş biri olarak hep içim cız ederek yüreğim dağlanarak gözümden yaşlar akarak okur dinler izlerim küçük çocukların çektiklerini.keşke elimizden bişeyler gelse keşke önüne geçebilsek minnacık bedenlere yapılan eziyetlerin.ama malesefff insanoğlu okadar gaddarlarmış merhametini sevgisini o kadar yitirmişki bunların önüne geçilmesi öylesine zorki...
allahım çocuklarımızı korusun bütün kötülüklernden....ben göremedim mutluluğu onlara yaşatmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum..
umarımda başarırırım hayata çok güzel bireyler mutlu çocuklar yetiştiririm...
insanın küçükken başına gelenler kendi suçu değilki .Kendini savunacak durumda değil en başta..
Herkes yaşıyor bazı şeyler..Önüne bakmalı insan..
Bütün insanlık tarihi iyilerle kötülerin savaşından ibaret değilmi.
Sevgiyle, muhabbetle, güzellikle kal arkadşım..
Nurbanu
Her gun gazetelerdeki haberler cok aci .
sarkiyida dusunelim.sevgiler.