MASAL BİTER MASALCI SUSAR
Bebeğim!
Sana anlattığım bütün masalların sonu hep mutlu bitti, biliyorsun. Kocaman devleri, kötü kalpli cadıları, hain kurtları hep alt ettik birlikte. Kimi bir sarayda mutlu, mesut şarkılar söyledik, kimi ormandaki kulübemizde şen şakrak sofralarda yemek yedik.
Sen minik keçi yavrusu oldun, saatin arkasına saklandın. Ben pamuk prenses oldum, öptün de uyandım. Pinokyo da olmadın değil arada… seni küçük yalancı! Kırmızı Başlıklı Kız’ın yol arkadaşı, Kül Kedisi’nin can yoldaşı olduk seninle. Pamuk Nine’nin pamuktan yastıklarını bıkmadan, usanmadan silkeleyip yüzlerce sabah, gecelerimize pamuktan karlar yağdırdık birlikte. Sen İnci prensesin göz yaşlarından kolyeler taktın boynuma, ben seni yılda bir açan çiçek gibi incitmeden kokladım, parmak çocuk gibi atlaslara ipeklere sarıp, sakladım koynuma.
Şimdi masalımıza hiç bilmediğimiz kötü kalpli yaratıklar musallat olsa da… Olsun… Masal bu ya…
Meraklanma küçüğüm! Hayat o kadar da acımasız olamaz ya.
Bir minicik kalbin solmasına izin verir mi hayat? Kömür gözlerindeki ışığın körelmesine göz yumar mı göz göre göre? Hayat dursa, annen durur mu sandın? Annen gerekirse herkesle, her şeyle savaşır. Devlere, ejderhalara da kafa tutar, hayata da. Kaf Dağı’na çıkar, o bulunmaz meyveyi bulur, getirir sana. Zümrüt-ü Anka kuşundan tüy de yolar, sonu ne olursa olsun. Yeter ki sen iyi ol diye gecelerce uyumaz dualar eder. Yıldızlarla konuşur, senin için dilekler diler. Annen siper eder bu değersiz bedenini sana. Kendisi yenilmeden, senin yenilmene müsaade etmez. Meraklanma! Kendinden vazgeçer de senin saçının telinden vazgeçmez annen.
Sen hiç korkma küçüğüm! Bizim masalımızda kötüler bir bir yenilecek. Birbirimize anlattığımız, hatta çoğu zaman uydurduğumuz diğer tüm masallar gibi...
Hiç korkma, hiç! Sen hayatın bana en tatlı armağanı, sen benim gözümün nuru, biriciğim, sen benim inci tanem, üzüm karam.
Hiç korkma, benim en güzel masalım! Diğer tüm masallarda olduğu gibi, iyi olan, güzel olan, hep kötüye galip gelecek. Ve inan anneciğinin sözüne; sana anlattığım bütün masallar daima mutlu sonla bitecek. Tıpkı bizim masalımız gibi...
Sana anlattığım bütün masalların sonu hep mutlu bitti, biliyorsun. Kocaman devleri, kötü kalpli cadıları, hain kurtları hep alt ettik birlikte. Kimi bir sarayda mutlu, mesut şarkılar söyledik, kimi ormandaki kulübemizde şen şakrak sofralarda yemek yedik.
Sen minik keçi yavrusu oldun, saatin arkasına saklandın. Ben pamuk prenses oldum, öptün de uyandım. Pinokyo da olmadın değil arada… seni küçük yalancı! Kırmızı Başlıklı Kız’ın yol arkadaşı, Kül Kedisi’nin can yoldaşı olduk seninle. Pamuk Nine’nin pamuktan yastıklarını bıkmadan, usanmadan silkeleyip yüzlerce sabah, gecelerimize pamuktan karlar yağdırdık birlikte. Sen İnci prensesin göz yaşlarından kolyeler taktın boynuma, ben seni yılda bir açan çiçek gibi incitmeden kokladım, parmak çocuk gibi atlaslara ipeklere sarıp, sakladım koynuma.
Şimdi masalımıza hiç bilmediğimiz kötü kalpli yaratıklar musallat olsa da… Olsun… Masal bu ya…
Meraklanma küçüğüm! Hayat o kadar da acımasız olamaz ya.
Bir minicik kalbin solmasına izin verir mi hayat? Kömür gözlerindeki ışığın körelmesine göz yumar mı göz göre göre? Hayat dursa, annen durur mu sandın? Annen gerekirse herkesle, her şeyle savaşır. Devlere, ejderhalara da kafa tutar, hayata da. Kaf Dağı’na çıkar, o bulunmaz meyveyi bulur, getirir sana. Zümrüt-ü Anka kuşundan tüy de yolar, sonu ne olursa olsun. Yeter ki sen iyi ol diye gecelerce uyumaz dualar eder. Yıldızlarla konuşur, senin için dilekler diler. Annen siper eder bu değersiz bedenini sana. Kendisi yenilmeden, senin yenilmene müsaade etmez. Meraklanma! Kendinden vazgeçer de senin saçının telinden vazgeçmez annen.
Sen hiç korkma küçüğüm! Bizim masalımızda kötüler bir bir yenilecek. Birbirimize anlattığımız, hatta çoğu zaman uydurduğumuz diğer tüm masallar gibi...
Hiç korkma, hiç! Sen hayatın bana en tatlı armağanı, sen benim gözümün nuru, biriciğim, sen benim inci tanem, üzüm karam.
Hiç korkma, benim en güzel masalım! Diğer tüm masallarda olduğu gibi, iyi olan, güzel olan, hep kötüye galip gelecek. Ve inan anneciğinin sözüne; sana anlattığım bütün masallar daima mutlu sonla bitecek. Tıpkı bizim masalımız gibi...
Yorumlar
ne yüce bir duygusun ki bir kadının böylesi devlerle ,ejderhalarla dolu bir dünyada bile yavrusu için kartal kesilmesini sağlarsın.Anacığım geldi aklıma nice kötü masalları tersıne çevirdi benim için anlatsam bilemezsin...Ben eminin ince gülüm yavrularımızın başına ne gelebilecek olursa olsun açarız kanatlarımızı ve dururuz o hain düşmanların karşısına
ah anacığım bana bir masal anlatsa eminim böyle anlatırdı.
O güzel yüreğinden dökülen kelimelere sağlık canım benim.
anne olmak .
adresim:ceyda-ceydanindunyasi.blogspot
sevgiler
Tabiatım, her ana yavrusu için kartal olur, aslan olur buna eminim. Anacığının da ellerinden öperim. Bilemem ya, tahmin ederim az çok. Canımsın.
Elçinim, yoktur birşey... Şükür Rabbim'e binlerce.
Sevgili Aylin, genç arkadaşım çok teşekkür ederim. Anne olmak bildiğin gibi işte. Gel-gitlerle dolu.
Sessiz ve de Güzel Balık, hayatın bazen tam göbeğine düşüyor 'masal' dediğin. Anlatıyoruz biz de işte. Umarım yaşayacaksın doya doya anneliği de. İster kendin doğur, ister evlat edin bir çocuğa annelik etmek için 'masalcı' olmak zorundasın.
Hislerim ve Ben, teşekkür ederim kuzum. Masal anlattık bir nevi.
Sevgili Ceyda, hoşgeldin. Sevenin, arayanın bol olsun canım.
Sananekibananesanım, benim manevi ve de güzel kızım. Duaların çok kıymetlidir. Teşekkür ederim. Hem de çok teşekkür ederim.
Umarcığım, ne güzel bir temenni. Tüm masalları, hikayeleri anneler yazsın o halde. Bütün sonlarda gökten elmalar düşse.
Fezem, inan bana, nasıl düşünürsen öyle oluyor. Hep güzel sonlar düşlemek lazım hayata dair. İnşaallah evet. Rabbim en güzelini versin gülüm hepimize.
Pekii, neden senin yazını okuyunca birden benim karnıma ağrı saplandı. (Bak yemin ediyorumki karnıma ağrı girdi.) İçim sıkıldı, ve keşke dedim bir tel. olsada arasam. Anneyiz diyemi ? Kendi yavrularımızı bırak , başka kuzularada birşey olması ihtimali aklıma geldiğinde neden benim kalbime ve karnıma sıkıntı geliyor. Hani sen demiştinya nasıl bir alem burası diye. Gerçekten nasıl bir arkadaşlık burada kurduğumuz,ben pek anlamış değilim ama önemlide değil, bence çok güzel, bir karşılık beklemeden kurulmuş bir dostluk. Varmı ötesi.
Sabah işe gelip ilk iş (Yorum saatine bakma, sabah işe geç kaldım, uyuyakalmışımda :)sayfamdaki yorumunu, sonra kendi sayfandaki önemli birşey yok yazısını okuyunca çookkk rahatladım inanki.
Amaannn varsın biz dalgalanalım, varsın kalbimiz sıkışsın,karnımıza ağrı sağlansın, kafayı yiyecek kadar sabahlara akşamlara kadar düşünelim acaba bişeymi oldu yavrumuza diye, sonunda hep onların sağlıklı haberlerini alalımda, gerisi hiiçç önemli değil.
Öpüyorum kara kuzu Mini yi yanaklarından. Geçmiş olsun...
yine ne güzel yazmışsın..Bende hiç sevmem kötülerin kazandığı masalları..Herşey iyi olsun güzel bitsin isterim..
Yüreğine sağlık arkadaşım..
yazı çok güzelde ağlayan bebek, o güzel gözleriyle...
KÜÇÜKLER HİÇ AĞLAMASIN OLUR MU? HİÇ ÜZÜLMESİN..
HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN..
öptüm hastacık kuzucuğunu annesi...
Bu arada geçmişler olsun ikinize de, her şeyin yolunda olmasına çok sevindim. Öpüyorum kocaman.
Masalın sonunun iyi bitmesine çok sevindim artık yazılarına diyecek bir söz bulamıyorum her zaman ki gibi yine süpersin eline yüreğine kalemine sağlık..
Çok geçmiş olsun,inşş kuzucuk daha iyidir?
sevgilerle canım..
Sevgiler prensesim..
gene döktürmüşsün incegülüm süpersin
öpüyoruz kızlarımla seni ;)
bende bir sey olduğunu düşündüm çok şükür ki yokmuş öpüyorum kocaman
Nar çiçeğim, o zaman bütün masalların güzel ve mutlu sonlarla bitsin canım. Hayat sana acı yüzünü hiç göstermesin. Teşekkürler.
Sevgili İsimsiz arkadaşım, amin. Çocukların gözlerinde hiç yaş olmasın. Zaten anneler bunun için ağlar durur sürekli.
Cemilem, sağol canım benim. Çok zor geçen iki gündü. Çok şükür masalımız, inandığım gibi mutlu bitti. Şükür arkadaşım. Çok şükür. Ve iyi ki varsınız. Biz de öpüyoruz seni ve prensesleri.
Çınarım, aslında evet bu konuyla ilgili şöyle masal gibi birşeyler yazmak isterdim. Ama o kadar büyük bir gerçekle yüzleşmek zorunda kaldım ki, hayat gerçekten ani ve acı sürprizler yapıyor bazen insana. Geçti çok şükür. Teşekkür ederim canım benim. Biz de seni öpüyoruz en kocamanından.
Mukom, biliyor musun ki, zor zamanlarımda sizin desteğinizi hissetmek nasıl büyük bir güç veriyor. Katlanıyorum, büyüyorum sanki. Çok içten söylüyorum bunu. İyi ki varsınız. Başka birşey demiyorum ve seviyorum sizi. Teşekkür ederim arkadaşım.
Ferhanım, benim güzel, gül yüzlü dostum. Sağol, hem çok sağol. Sevgiler kocamanından.
Yaseminim, amin güzel kuşum. Hepimiz için her şey en güzelinden olsun. Biz de seni ve kızlarını kocaman öpüyoruz sevgiyle.
Esram, hakikaten öyle güzelim ya. Yeter ki iyi olsunlar, iyi oldukları sürece biz de iyiyiz. Ben böyle güçlüyüm, şöyle muhteşemim deyip durmak boş aslında. Onların kılı zarar görse, bilsek ki böyle bir ihtimal var, nasıl bereleniyor yüreğimiz. Ve bu yaralı halde o ejderhalarla savaşmak zorunda kalıyoruz. Annelik zor zenaat vesselam. Ama çok güzel çok. Sevgiyle arkadaşım.
Civcikim, sarı çiçeğim, yok çok şükür bidenem. Çok öpüyorum seni ben. Kocaman.
(Duygulandırmasan olmaz sanki:))
Bu kadar güzel bir masalın sonu zaten kötü bitmezdi.
Yine tüm annelerin yerine yazmışsın.
Geçmiş olsun dileklerimi geçte olsa kabul edermisin.
Seni ve miniği öpüyorum
Sevgiler...
Hele hele küçük kız bebeklerine bayılıyorum. Çek şeker oluyo keratalar :)
İnşallah ilk çocuğum kız olur.
Ona sarılıp tatlı tatlı uyurum...