UMUT
Ey Hayat! Ey benim belalı başım!
Bir ağaç gibi saldım toprağına köklerimi.
Kimi köklerimi çürüttün içten içe, kimi dallarımda çiçekleri.
Kör kuyulara attın bedenimi, zifir karanlıklarda bıraktın yüreğimi.
Boynuma zincir, ayaklarıma pranga oldun kimi zaman.
Kimi de dermansız bıraktın dizlerimi.
Hayat, Ey Hayat! Benim kaypak arkadaşım.
Çokça yarı yolda bıraktın.
Bir acı dost sözüyle, bir terk edişle içimi yaktın.
Kalaba iken başım bedenim, yersiz yurtsuz koydun, amansız koydun.
Kendini kandırırken bu yürek, cansız koydun, canansız koydun.
Hayat! Vay gidi çile yoldaşım!
Nankör değilim. Mutluluklar da verdin… Pahası yok… Biçemedim.
Renkler sundun allı, morlu, hercai.
Ben en fazla yeşilini sevdim.
Zehir yeşili, orman yeşili değil ama…
Umudun yeşilini.
Her cefanda, bin defa daha dirilmemi sağlayan o parlak, o tanımsız yeşili…
Her düştüğümde kaldıran o berrak, o saf yeşili…
Üzerime ne kadar yüklenirsen yüklen, ayakta tutan o baskın, o acı yeşili.
Ben en çok yeşilini sevdim…
Sen ne kadar karartırsan karart, beni yeşerten umudun yeşilini…
Ve ben en fazla umut etmeyi bildim.
Darda, zorda… Her daim bir damla ışık gibi, kana kana umudu seyretmeyi…
Gözümün bebeği gibi, cebimin içi gibi bildim umut etmeyi.
Bir ağaç gibi saldım toprağına köklerimi.
Kimi köklerimi çürüttün içten içe, kimi dallarımda çiçekleri.
Kör kuyulara attın bedenimi, zifir karanlıklarda bıraktın yüreğimi.
Boynuma zincir, ayaklarıma pranga oldun kimi zaman.
Kimi de dermansız bıraktın dizlerimi.
Hayat, Ey Hayat! Benim kaypak arkadaşım.
Çokça yarı yolda bıraktın.
Bir acı dost sözüyle, bir terk edişle içimi yaktın.
Kalaba iken başım bedenim, yersiz yurtsuz koydun, amansız koydun.
Kendini kandırırken bu yürek, cansız koydun, canansız koydun.
Hayat! Vay gidi çile yoldaşım!
Nankör değilim. Mutluluklar da verdin… Pahası yok… Biçemedim.
Renkler sundun allı, morlu, hercai.
Ben en fazla yeşilini sevdim.
Zehir yeşili, orman yeşili değil ama…
Umudun yeşilini.
Her cefanda, bin defa daha dirilmemi sağlayan o parlak, o tanımsız yeşili…
Her düştüğümde kaldıran o berrak, o saf yeşili…
Üzerime ne kadar yüklenirsen yüklen, ayakta tutan o baskın, o acı yeşili.
Ben en çok yeşilini sevdim…
Sen ne kadar karartırsan karart, beni yeşerten umudun yeşilini…
Ve ben en fazla umut etmeyi bildim.
Darda, zorda… Her daim bir damla ışık gibi, kana kana umudu seyretmeyi…
Gözümün bebeği gibi, cebimin içi gibi bildim umut etmeyi.
Ve sen benim şaşkın arkadaşım!
Her şeyimi alsan da umudumu alama diye
Yeşile boyadım yüreğimi.
Yorumlar
ahh bu hayat daha kaç rengini yüzünü gösetereck bizlere
bu umut olmasa nasıl yaşanır gülüm..
güzel bir hafta dilerim
harika yazmışsın .....sevgiler..
umudunu hiç bir zaman yitirmeyen insanlardanımdır ama şimdi bir isim daha ekledim yitirmediğim yarınlarıma ''yeşil umut''...sağol incegülüm...
son kıtaya bayıldım (kıta kelimesi tam karşılıyor mu orayı kestiremedim ama :P )
yüreği yeşile boyamak ifadesi müthiş bir ifade olmuş aplam herzamanki gibi hayran bıraktın yine
YAZI SÜPER, AMA DÖNÜP BAŞ KISMINI yeniden OKUYAMIYORUM..YILANDAN ÇOK KORKUYORUM..
Evet yeşili bende çok seviyorum..Her tonunu..Ama en çok da umudun yeşilini..
Şiiri sabah okudum ,bayıldım,çookk güzel.
Resimde sabah sabah uykumu öylebir açtıki sorma gitsin :)
Zavallı kurbağacık hayattan hala umudu var işte çırpınıp duruyor :(
bende bir çift laf edeyim,
"hayat ekmekten de bayat..."
Ahhhhh bu hayat çekilmezzzzz..
Sennnn olmasaann mahmutttt...
Ahhhhh bu hayat çekilmez....
Nırınımmm nım nım nırır nırı nım
Nırınım nım nım nırınınınım nırırnıırınnım.
Kana kana
içimi dökmüşsün İncegülüm.
Sağolasın, yazıların hiç tükenmesin. Yeşilide bir severim ki sorma!
Sevgiler...
Bu arada, zehir yesili nasil oluyor sevgili Incegul? Mesela resimdeki yesillerden hangisine denk geliyor senin umut rengin? Kurbaganin cirpinan bacaklarindaki yesil mi, canli ve dimdik duran calilardaki yesil mi, yoksam kurumaya yuz tutmus bodur cimenlerin yesili mi?
Sevgiyle kal, guzel dusunen uretken kadin.
Hayat İNSANA öyleacılar yaşatıyorki!!
Kendini kandırırken bu yürek,cansız koydun, canansız koydun bölümünü okuyunca çok, etkilendim:((
__ --- __
Ayrıca yılandan korkarım yılanı görmemek için hızla geçiyom...ve düşünü yorum???
insanlar niçin acı cekmeye meraklı bence aşırı benciliz...
yeterince paylaşmayı bilmiyoruz.. duygularımızı gerek tiyizaman... açıklama fırsatını kullanmıyoruz...
diye düşünüyorum yada araya engeller mesafeler hiç hesapta olmayanmeseleler giriyo ve biz, kendimizi bikenara koyup onlarla meşgul oluyoruz..
ve kendimizi, unutuyoruz ver elini acılar!!nerde acılı bi şarkı çalsa kendimizi...
o parçanın sözlerinde buluyoruz... ben öyleyim aşırı duygusal ve içine kapanık herşeyi paylaşmayı sevmem yaşadıgım herşey çok gizli bi hazine gibidir..
hepsi kalbimde bunların hepsi ve fazlası beni ben yapan yada özel...
belkide gün gelir, bunlardan ayrılmayı başara bilirim sevgili ince gül çok uzun oldu buyazı ilhamveri yosun...bazan acı bazan tatlı... yüreyine saglık...
yazın çok duygu yüklüydü bu defa..
Her şeyin başka türlü bir arka planı var değil mi??
En güzel görünümlü yaşamların bile ne büyük acılar saklamadığını kim bilebilir ki.Ama doğru, paylaşılsa belki daha farklı olur..
Elçinim, olsun be gülüm. Sen ne renk istersen, yeter ki umut olsun.:)
Bendenizim, hayat çoğu zaman kara yüzünü gösterse de onu beyazlatmak senin elinde. Sen öyle de bir hatunsun işte. Yok be gülüm yaşanmaz umut olmadan.:)
Kakaolum, solmasın hiç umutlarımız. Hele senin şimdi tazecik bir umudun var ne güzel.:)
Tabiatım, ne doğru bir tespit. Zenginleşen ruh aynı zamanda yorgun da düşüyor acılardan. O zaman bu hayat hepimize en güzel renklerini göstersin. Hep bahar renkleri. Ya da biz onun içinden istediğimiz renkleri seçelim. Çok teşekkür ederim güzel arkadaşım. Sevgi en koyu renginden sana da.:)
Emrem, benim içi güzel, dışı güzel, dili tatlı, minik kuşum. Senin güzelliğin diyorum o. Senin insan gibi insanlığın.:)
Cemilem, e biz doğalarda yaşıycaz. Otla, çimenle haşır neşir olacaz. Nasıl olacak? Börtü, böcükten, yılandan korkmak yoook.:) Canım benim, senin umutların hep yemyeşil olsun dilerim.:)
Sananekibananesanım, oy biyolocistini yesinler senin. Senin tosbaayı yese bu canavar bakem yine de böyle diyon mu?:) Canım benim sağol be yaf. Utandırdın beni yine. Senin yüreğin de yemyeşil olsun hep güzel kuşum.:)
Nar Çiçeğim, ya ben bu isme bayıldım bu arada söylemeden geçmeyeyim. Evet görüntüsü soğuk bir hayvan. Ama sen dokunmazsan o çeker yoluna gider. Karnını doyurmaktır derdi, insanlar gibi değildir yani. Sevdiğin umut yeşili, hep de istediğin tonda seninle olsun.:)
Börtlekim, senin bu tespitlerine hastayım zaten. Demek hayattan umudu var çırpınıyor. Bizim gibi diyorsun yani.:) Senin hayatın da hep mavi olsun o zaman canım benim. İstediğin her maviden. Deniz mavisi, turkuaz, gök mavisi...:)
Perilim, gönlümün ilki, sultanı. Seviyorum seni ne diyeyim başka bilmiyorum. Canımsın.:)
Umarcığım, kim bu Mahmut? Sen niye bu Mahmut'a şarkılar yapıyon? Ben tanımıyom ki valla bak.:) Alemsin... Alem. Sabah sabah ne güldüm. Sen de hep gül.:)
Sevgili Nur Ablam, kızmazsınız değil mi böyle hitap edersem. Çok çok yakın hissediyorum kendimi size. Umarım ki, ben de torunlarımı severken bir gün, Nur Ablam gibi umut dolu, yemyeşil gönüllü biri olurum. Sevgiyle...:)
Sevgili Kremali'nin Annesi, ben de bu tür fotoğraflara bakarken hep aynı şeyi düşünürüm. Ya da bir belgeselde, aslan ceylanı lüpletirken. Ama doğa bir denge kurmuş, zaten her bişeyin anasını ağlatan insan, bari buna el atmasın diye düşünüyor olmalılar.:) Zehir yeşili, siyaha yakın koyu bir yeşildir. Hani yine yılanlarda olan bir yeşil. Yalnız umudun yeşiline baştan tanımsız demiştim. O bambaşka bir yeşil. Herkesin kendine ait bir yeşil! Hoşgeldin, sefayla geldin diyeyim bir de. Ve sen de sevgiyle kal, teşekkür ve sevgilerimle.:)
Kardelenim, şimdi insan acı çekmeye meyilli bir yaratık. Hani filmin dramını, şarkının en acıklısını severiz biz. Sonra da hüngür hüngür ağlarız. Lakin hayattaki bazı acılar, çekilmek için hazır gönderiliyor. E çekmesen olmaz, çeksen bi türlü. O zaman giriyor umut devreye. Bir sonu vardır her şeyin diyorsun. O zaman yeşile boyuyorsun yüreği işte. Belli bir zaman ve epeyce sabır lazım bunu kazanmak için. Sevgiyle kardelen...:)
Lalegülüm, bazen paylaşmaktan ziyade üzerine toprak basıp, rengarenk çiçekler dikmek de çok işe yarıyor gibi... Ne dersin? Güneş aslında batmaz bir de biliyorsun. Sadece dünya ona sırtını döner ve karanlığa gömülür. Günaydın bu arada canım.:)
sadece kendin değil, yüreğin değil çok da kıvrak , ince bir zekan var..Kelimelerle çok güzel oynuyorsun..Topaç gibi, bilye gibi..
Biliyorum, doganin kanunu geregi bu tur ham yapma sahneleri kacinilmaz. Ama ben cidden sinir oluyorum bazi fotografcilara. Hadi hayvan hayvana yiyisenleri goruntulemeyi bir dereceye kadar anliyorum diyelim. Ya o Afrika'da acliktan olmek uzere olan bebenin ve bir an evvel geberse de lesini yesem diye bekleyen akbabanin ayni karede bulustugu odullu meshur fotografa ne demeli? Onu ceken insan musveddesi fotografci, dogdugunda ailesi tarafindan bir akbaba mescidinin avlusuna terkedilmis de kendisini bulan bir akbaba tarafindan mi buyutulmustur sence? Insandan cok akbabadan yana durduguna gore aklima baska bir aciklama gelmiyor cunku!
unudumuzu kaybetmeyenlerden oluruz inş.
sevgiler
Umut hayatımızda hep olsun ki, hayat da yaşanılası olsun...
Lalegülüm, ne diyeyim şimdi yahu. Birbirimizi iyi anlıyoruz zannımca.:)
Ebrum, hepimizin umudu kalsın yanına kar. Canım benim senin de umutların hiç solmasın.:)
O şekerler şekeri(maşallah)Kremali'nin Annesi, o fotoğraf, yüreğimi acıtan, gözlerimi yaştan kıpkırmızı yapan bir hayat karesiydi. Ne kadar haklısın. Onun gözü alacağı ödülden başka bir şey görmüyordu. O anda belki o kuş bile o insandan daha insandı!
Yaseminim, kuzum teşekkür ederim. Sevgiler kocaman sana ve kızlara.:)
Mutlum ve de umutlum, bayılıyorum zaten senin bu ismine. Hayatın boyunca ismindeki gibi ol inşallah.:)
Umutların kaybolmadığını bilsin,bu yüreklerle baş edmez ...
Benim sisli bina resmi geldi aklıma Arch resmi, umut koy ismini demiştin ben de eklemiştim umut ismini..
her insanın her daim umugudu olsun...
sevgiler
Öptüm.
Muhabbetim, sağol bidenem. Ben de öptüm.:)