KOKAR MOKAR TOK TUTAR
Önüm, arkam, sağım, solum sobediiiir…. Saklanmayan ebedir….
Sevgili Tatlı Cadıcım sobelemiş beni. Üstelik te can evimden vurmuş.
Konumuz kokular ve koku çok önemlidir benim hayatımda.
Her şeyi koklarım ben. Güzel koku severim. Her bi taraf güzel koksun isterim. Kimsecikler sarımsak, soğan, ter kokmasın isterim. Duvar dipleri umumi helalar gibi kokmasın dilerim. Hatta bu helaların bile güzel kokmasını dilerim.
Sevgili Tatlı Cadıcım sobelemiş beni. Üstelik te can evimden vurmuş.
Konumuz kokular ve koku çok önemlidir benim hayatımda.
Her şeyi koklarım ben. Güzel koku severim. Her bi taraf güzel koksun isterim. Kimsecikler sarımsak, soğan, ter kokmasın isterim. Duvar dipleri umumi helalar gibi kokmasın dilerim. Hatta bu helaların bile güzel kokmasını dilerim.
Yemeği yemeden önce mutlaka koklarım. Pişirirken de tadına değil kokusuna bakarım. Hatta “İncegüül gel şunu bi kokla bakem, pişmiş mi, durumu nasıl?” şeklinde dalga geçen şahıslara, “İyi iyi, lakin birazcık tuzu az bunun.” Şeklinde cevap vermişliğim de çoktur.
Sonra kokular alır götürür beni. Bir koku duyarım çocukluğuma uçarım. Başka bir kokuda kaybettiklerimi bulurum. Koku vardır güzel şeyler hatırlatır. Koku vardır salya sümük ağlatır.
Sabahları çay kokusunu severim. Taze demlenmiş çayın kokusu olmadan uyanamam. Günün doğuşudur çay kokusu. Yeni bir umudun başlangıcıdır. Bir de sıcak ekmeğin arasında eriyen tereyağının kokusu karıştı mıydı. İşte sabah oldu derim.
Yeni boyanmış ev kokusuna bayılırım. Bir de üstüne temizlik yapılmışsa. Değmeyin keyfime. Daha içeriye girerken, birbirine karışan boya, çamaşır suyu ve bilumum ev temizlik zımbırtılarının kokularını duymayı severim.
Vernik kokusu severim. Çocukluğumdan beri ojenin kokusuna bayılırdım. Bir de bizim orada bir dükkan vardı. Dışarıya mis gibi vernik kokusu yayılırdı. Bu koku bana o günleri hatırlatır. Şimdi bizim fabrikayı gezerken, o kokuyu duyup, her sabah çocukluğuma dönüyorum ve hep orada kalmak istiyorum.
Pastane kokusunu severim. Taze pişmiş poğaça, yaz günü dondurma kokusu yayılır ya önünden geçerken. Mayalanmış hamur kokusudur . Rahmetli anneanneciğimin bizim için yaptığı gözleme ve ot böreğidir. Köyün orta yerinde yakılan taş fırından yayılan o nefis kokudur. Sonra sıcak tavalardan elimize tutuşturulan bir dilim ekmek olur o koku.
Toprak, çimen, çiçek, ot, tezek kokusu severim. Köy kokusu severim. Sabahları uyandığında, pencereyi açıp o yemyeşilliğe baktığında, ciğerlerine dolan o huzur veren kokuyu severim.
Sonra kokular alır götürür beni. Bir koku duyarım çocukluğuma uçarım. Başka bir kokuda kaybettiklerimi bulurum. Koku vardır güzel şeyler hatırlatır. Koku vardır salya sümük ağlatır.
Sabahları çay kokusunu severim. Taze demlenmiş çayın kokusu olmadan uyanamam. Günün doğuşudur çay kokusu. Yeni bir umudun başlangıcıdır. Bir de sıcak ekmeğin arasında eriyen tereyağının kokusu karıştı mıydı. İşte sabah oldu derim.
Yeni boyanmış ev kokusuna bayılırım. Bir de üstüne temizlik yapılmışsa. Değmeyin keyfime. Daha içeriye girerken, birbirine karışan boya, çamaşır suyu ve bilumum ev temizlik zımbırtılarının kokularını duymayı severim.
Vernik kokusu severim. Çocukluğumdan beri ojenin kokusuna bayılırdım. Bir de bizim orada bir dükkan vardı. Dışarıya mis gibi vernik kokusu yayılırdı. Bu koku bana o günleri hatırlatır. Şimdi bizim fabrikayı gezerken, o kokuyu duyup, her sabah çocukluğuma dönüyorum ve hep orada kalmak istiyorum.
Pastane kokusunu severim. Taze pişmiş poğaça, yaz günü dondurma kokusu yayılır ya önünden geçerken. Mayalanmış hamur kokusudur . Rahmetli anneanneciğimin bizim için yaptığı gözleme ve ot böreğidir. Köyün orta yerinde yakılan taş fırından yayılan o nefis kokudur. Sonra sıcak tavalardan elimize tutuşturulan bir dilim ekmek olur o koku.
Toprak, çimen, çiçek, ot, tezek kokusu severim. Köy kokusu severim. Sabahları uyandığında, pencereyi açıp o yemyeşilliğe baktığında, ciğerlerine dolan o huzur veren kokuyu severim.
Her ne kadar bu yaz kendisiyle bir kerecik bile buluşamasam da, sarmaş dolaş hasret gideremesem de, deniz, yosun ve balık kokusu severim. Bu kokularla, bir sahil kasabasında, küçücük teknemle, sabahın karanlığında balığa çıktığımı hayal ederim.
Yeni temizlenmiş ev, yeni yıkanmış çamaşır ve yeni banyo yapmış insan, yeni pişmiş yemek, taze kavrulmuş helva kokusunu severim. Bir de yeni doğmuş bebek kokusu severim. Böyle süt gibi, mis gib bi başka güzel kokar onlar.
Annemin kokusunu severim. Burnumu iyice yapıştırıp, o saçlarımı okşarken duyduğum güven veren kokuyu severim. Bu koku bana, sen hiç merak etme kızım, ne olursa olsun bu bağrım sana açıktır. Bir tek ben seni yarı yolda bırakmam, bir tek ben seni hiç karşılık beklemeden, koşulsuz severim kokusudur.
Öyle bir kokudur ki Cennet kokusuna yakın. Evlatlarımın kokusu. Onlar ki bebekken bi başka kokar. Büyüdükçe bi başka. Bazen antrenmandan gelir, ter kokar. Bazen şişenin içine düşer, parfüm kokar. Kimileyin çal çamura bulanmış, sokak sokak kokar, kimi zaman ekşi ekşi süt kokar. Bazı vakit bıcı yapar şampuan kokar, bazı vakit kıymalı börek yer soğan kokar. Ama onlar hep güzel kokar. Onlar analarına hep cennet kokar.
Kokular aleminde sevdiğim daha bir çok koku var aslında. Ama, şimdilik aklıma gelenler bunlardır diyorum ve sevgili arkadaşlarım Kuğu, Renk ve Gökhan üçlüsünü sobeliyorum. "Sobeme cevap yazmayanın security key’leri deşifre ola" diye de teknolocik bir tehdit savuruyorum.
Yeni temizlenmiş ev, yeni yıkanmış çamaşır ve yeni banyo yapmış insan, yeni pişmiş yemek, taze kavrulmuş helva kokusunu severim. Bir de yeni doğmuş bebek kokusu severim. Böyle süt gibi, mis gib bi başka güzel kokar onlar.
Annemin kokusunu severim. Burnumu iyice yapıştırıp, o saçlarımı okşarken duyduğum güven veren kokuyu severim. Bu koku bana, sen hiç merak etme kızım, ne olursa olsun bu bağrım sana açıktır. Bir tek ben seni yarı yolda bırakmam, bir tek ben seni hiç karşılık beklemeden, koşulsuz severim kokusudur.
Öyle bir kokudur ki Cennet kokusuna yakın. Evlatlarımın kokusu. Onlar ki bebekken bi başka kokar. Büyüdükçe bi başka. Bazen antrenmandan gelir, ter kokar. Bazen şişenin içine düşer, parfüm kokar. Kimileyin çal çamura bulanmış, sokak sokak kokar, kimi zaman ekşi ekşi süt kokar. Bazı vakit bıcı yapar şampuan kokar, bazı vakit kıymalı börek yer soğan kokar. Ama onlar hep güzel kokar. Onlar analarına hep cennet kokar.
Kokular aleminde sevdiğim daha bir çok koku var aslında. Ama, şimdilik aklıma gelenler bunlardır diyorum ve sevgili arkadaşlarım Kuğu, Renk ve Gökhan üçlüsünü sobeliyorum. "Sobeme cevap yazmayanın security key’leri deşifre ola" diye de teknolocik bir tehdit savuruyorum.
Yorumlar
sevgiler ablacım
ben çocukluğumda ki sınıf kokusunu,okul çantamın kokusunu,yeni ayakkabılarımın kokusunu,milliyet çocuk dergisinin kokusunu,mahallede ki bakkalımızın gazla karışık kokusunu hiç ama hiç unutamıyorum.
ancak yaşamımızda ki en özel kokular yavruşlarımızın terli de olsa mis gibi kokuları..
Allah seni annenden, evlatlarından ayırmasın.Cümlemizide tabi....
BALDAN TATLIM, canım bu ne acı bir tecrübedir böyle.:(( Neyseki anneciğin hala seninle. Allah uzun, sağlıklı ömürler versin ve sizi birbirinizden ayırmasın inşallah.:))
FATMAMZEHRAM, güzelim.. senin de kokun geldi bana missss gibi.:))
ELÇİNİM, onu anlatmaya ne benim kelimelerim ne de dünyadaki başka kelimeler bir araya gelse yetebilir. Lakin öyle güzeldir onlar işte canım ya.. anladın sen.:))
PERİLİM, canım aynen öyle. Burası kötü kokuyor dediğimde, yahut bak bu yemek bozulmuş diye direttiğimde, yok be sana da her şey kokuyor diyorlar ya, sinir yapıyorum.:(( Çocukluğumuzdaki kokular daha mı yer etmiş sanki bizde. Ay ben onların ter kokularına ölürüm ölürüm.:))
Amin, cümlemizi inşallah.
F.İ.G ciğim, o kadar güzel anlatmışsın ki kokuları, gerçekten bu kadar koku düşkünü biri olarak ekleyecek birşey bulamadım.
Dün yediğim yemeği unutacak kadar beter bir hafızam olmasına rağmen, bin yıl önce adını bile hatırlamadığım birinin kullandığı parfümün kokusunu duyduğumda parfüm adını şıp diye hatırlarım.
Bir deee, ortalikta kendisi yokken bile, hatırlamak istediğim bir kokuyu beynimde geri çağırabiliyorum ve hissedebiliyorum. Bu size de olur mu??
Sevgiler
İpek
kazasında kaybettiğimden;bende her
türlü dost ve insan kokusu seviyorum.yani ben sevgi kokusunu
seviyorum....sevgiler,kardelen
imza: burnu kırık ve her daim kapalı bacın.:(((
Öpüyorum ablam seni, çok güzel anlatmışsın kokuları
ÇOK İYİ BİR GURMELİĞİNDE VAR YANİ.
ABLACIM,YAZININ İLERLERİN DE DE ÇOCUKLARININ KOKUSUNDA GÖZYAŞLARIMI TUTAMADIM.NE GÜZE İFADE ETMİŞSİN YA,ANA YÜREĞİ BAŞKA BAMBAŞKA.
MÜCEVHERCİM, hakikaten olsa da yesek.. mis olur canım miiss:))
EMRECİM, o dediğin kokuların hepsine yüzde yüz katılıyorum. Hele kar kokusu yok mu.. özlediğimiz. İnşallah bu seni yağar be canım. Ben de seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?:))
BEMBİŞİM, afiyet şeker olsun canım.:))
İPEKCİM, gerçekten ne kadar da fazlayız değil mi? Sanki bir çok ortak özelliği olan insan, bilerek bir araya gelmişiz gibi hissediyorum blog dünyasından dostları tanıdıkça. O dediğin geri çağırmayı ben de çok yapıyorum. Özellikle çocukluğumla ilgili. Galiba en çok o çağların dönmesini istiyoruz. Sevgiler canım.:))
KARDELENCİM, ne kadar üzücü. Ve gerçekten bir tesellisi yok yaşadığın şeyin.:(( Umarım yaşamın boyunca sevginin kokusu hep seninle olsun. Sevgiler canım.:))
BEYHANCIM, hele taze kavrulmuş Türk kahvesi. Kurukahveci Mehmet Efendi'nin önünden geçerken mis gibi kokar insana.:))
BİDAMLACIKIM, canım nasıl oldun sen. Olsun ben senin için anlatırım hangi kokuyu istersen Sultanım.:))
GAMZELİCİM, değişilmez gerçekten. Allah o kokudan ayrı koymasın. Ben de seni öpüyorum güzelim.:))
RENKCİM, canım ben de fark etmemişim. Senin orada görünce dedim çift olmuş. Bu arada unutmuşum, temizlik malzemelerini de sıralamışsın yine.:))
SANEMCİM, sevmez miyim.. bayılırım. Aklıma gelmemiştir canım. Ama sen bi başka seviyorsun galiba.:))
KAKAOLUCUM, çok sevimli di mi? Yavrum yazık çiğ balığı nasıl atmış ağzına. Canım inşallah kendi bebelerinin kokusunu duyacağın günleri görürsün.:))
GÖKHANCIM, bana ilk ebelerden birini de sen yapmıştın hatırlarsan. Bu arada merakla bekliyorum dizinin devamını bilgin olsun.:))
poğaça kokusu anne kokusu, deniz kokusu süper beende çok severim...
bir de şöyle birşey var:
burnunuzu kapatıp yemek yediğinizde kesinlikle tad alamıyorsunuz,
yani eger gözünüz kapalıysa ne yediğinizi asla bilemezsiniz
bir yarışmada görmüştüm ben denedim gerçekten de öle :)))
kocaman öpücükler...
TATLI CADIM, canım benim rica ederim. Benim için zevkti. Ben o böcükü yerim. Demek okullu olmuş. Allah hayırlı etsin. Üniversite mezuniyetlerini görürsün inşallah. Oy pek tatlı oluyorlar böyle minicik minicik.:))
Tiflis'te yaşamaya başlayalı 1,5 yıl olmuştu. Batum'a gittik birgun Cadı, Doca hep beraber. Batum'dan da Sarp kapısından geçip ulkemize giriş yapmıştık. Hopa'ya yaklaştıkça çok guzel bir koku hissetmiştik. Meğer çayın kokusuymuş. Insan bir başka ozluyor memleketinin kokusunu yurt dışındayken :)
Sonra arada çıkarıp kızımın bebeklik çamaşırlarını koklarım.
daha şimdi portakal yedim..soyarken buram buram koku yayılır ya etrafa.sonra parmaklarında kalır onlar...yıkamam bende ellerimi..bana hep küçükken annemle gittiğimiz hamamlar gelir aklıma...nasılda yerdik oturup göbek taşına. :)
sonra beni prenseslerin bende her türlü kokularına hayranım mesela.öyle ki bazen büyük cadı..annecim dıdığım terledi ama niye öpüyosun?iğrenç değilmi diye sorar bana...ne teri yavrum misss olmuş miss derim . :)
işte böyle...tanıdıkça dahada bir seviyorum seni bayen incegül :)
sevgiler
suzem