DİŞİ AĞRIYAN BLOK FLÜT VİRTÜÖZÜ


Eve bir varayım, ilk işim yatacak bir yer bulmak olacak.

Hiçbir kuvvet bana bu akşam iş yaptıramaz.

Sündü de sündü bu hafta bee.. bitmek bilmedi. Her sabah bu gün Pazar diye kalkar oldum.

Hayır hayır, kesin kararlıyım. Dinlenmek benim de hakkım.

Evet Günlük, işte böyle çocukça hayaller kurarak eve vardım dün akşam. Yavrucaklarımın karınlarını doyurduktan hemen sonra yatacak bir yer bakınmaya başlamıştım bile. Yok yok kararlıydım bu sefer.

Liselim sofrayı toplamama yardım etti. Ekmeği mutfağa kadar götürdü. Valla bak. İnanmıyor musun? Sonra gözlerimin içine içine bakarak şöyle dedi:

“Anneee.. Fizik’ten yazılım var yarın.”

“İyi ya… git odana çalıış. Benimle ne işin var ? Ben yattım say, hatta uyuyorum say..”

“Ama anne.. ben dağınık odada ders çalışamıyorum ki.” (Aman aman sevsinler seni. Pek de titizdir benim yavrum. Daha sabah ayağından çıkan çorapları yatağının altında, eşofmanını da gardrobunun arkasında terk edilmiş halde bulmadım sanki.)

“Oğlum, sabah toplamıştım ben odanızı. Henüz girmedim ama, ne kadar dağıtmış olabilirsiniz ki?” (Haydi tahmin yeteneğimizi kullanalım.) “Hem kendin toplasana. Eşşek kadar oldun maşallah. Benim iki katımsın. Yazık değil mi anneye? Bi lokmacık kadınceyiz hangi birine yetişsin?”

“Anne dişim çok ağrıyo ya.. toplayıver işte. Sen hemencecik halledersin.”

Anne dayanamaz elbette biricik kara gözlü sıpasına. Dişi de ağrıyor zaten.

Ve beklenen an gelir. Anne gülümseyerek sevgili, tatlılar tatlısı, dünyalar güzeli yavrularının odasına girer. Işığı yakar.

Zavallı kadının ışığı yakması ile çığlık çığlığa geri kapatması sanırım aynı saniye içerisinde olur.

Yavrular, annenin bu çığlığı niye attığını gayet iyi bildiklerinden, hiiiç oralı olmazlar önce. Sonra ikisi de koşarak gelir güya. Önce büyük olan sıpa ışığı yakar ve böğürtü ile anırtı arası bir ses çıkarıp kaçar. Onun ardından küçük ve bir o kadar da yerin altında kök salmış olan yer cücesi de odaya bakıp “ııııyyyyyyyykkk” şeklinde bir şirinlik yapıp hemen abiciğinin peşinden gider.

Sorarım ben size sıpalar. Bi de dalga geçiyorlar. Ulen odaya fil sürüsü girse anca bu kadar dağılabilirdi herhalde. Yatacakmış da, dinlenecekmiş de. Kızım senin neyine ki dinlenmek? Çalıııışş.. işçisin sen işçi kal. Isauraların başkanıııı. Paççooooozz… gibi söylenmeler eşliğinde odayı adam eder nihayet.

“Çabuk hadi geç odana. Fizik mi çalışacan, müzik mi.. ne istersen çalış.”

“Anne, zaten Müzik hocası ikinci dönem kalırsın sen, dedi bana.”

“ O niyeymiş?”

“Flüt çalmayı bilmeyeni bırakacakmış da. Dur bak anne çalayım ben sana. Aslında ne güzel çalıyorum. Kıymetimi bilmiyo bu hoca.”

Yavru flütü öyle bir odun kıvamında kavrar ki zaten baştan bellidir bizimkinin müzik geleceği.

“Oğlum düzgün tutsana şunu. Yahu o parmak oraya mı koyulur? O parmakla (sol) basacaksın. Sen (la) nın üzerine kodun. ”

“ Ya anne benim tarzım bu. Ben böyle çalıyorum.” (Yavrum beee.. sevsinler tarzını senin.. gırnatacı Hüsnü’nün bile böyle bir tarzı yoktur eminim.)

Diit di di diiit.. diit di di diiit.. diit diit diit diit.. diit di di diiit….

Haydi bil bakalım günlük hangi şarkı? Neyse bir iki şarkı çalmayı öğretebilirim sanırım. Çok da umutlu değilim yalnız.

O kadar güzel elleri var ki aslında. Fazıl’da bile yoktur böyle ince uzun parmaklar. Ama yavruda müzik kabiliyeti nanay.

Neyse evin annesi hazır toparlama işlerine girişmişken bir de süpürsün müdür? Hadi süpürsündür beee.. yok yok silmek yok. Söz verdik ya. Sonra da dinleniriz. Hem temiz evde daha bi iyi dinlenilir.

Hatun saçını süpürge etmiş evini temizlemiştir akşamın bi vakti. Tamamdır. Hemen yatılıp uykuya dalınmalıdır. Hatta yarım kalan rüyalar tamamlanmalıdır. Odanın en sıcak köşesi seçilir, ince bir çalımla hatun kendini kanepenin üzerine bırakır ki, şu sıralar ders çalışması gerekmekte olan yavrusu odaya girer. Yüzünde ekşi bir ifade vardır.

“ He annem söyle. Kurban olayım çabuk söyle. Ne olmuş benim paşama?”

“Anne, dişim ağrıyo yaaaa..”

“De haydi gidek dişçiye. Söküversinler kerpetenle iki dakkada.”

“Yok anne o kadar çok ağrımıyo” deyip, aynı hızla odayı terk eder. E çocuğu korkutursan gitmez tabii. Bilinçsiz, şuursuz anne.

Neyse ben yatayım. Yavruyu ekarte ettik nasılsa. Acımasız anne. Kazıklı Voyvoda seniii. Tam tekrar uzanmak için hamle edilir ki, Minik yavru elinde kağıt kalem gelir. Anneye bitmek bilmez sorularından sormaya başlar. Anne cevaplar.. cevaplar.. cevaplaaaar..

Minik yavru da aydınlatılıp odasına gönderildikten sonra artık yatıp dinlenmek için bir mani kalmamıştır. Yeniden ve umutla kanepeye doğru devrilmek üzere hamle edilir. Amma ve lakin evin direği, breti piti, er kişisi kapıdan içeri bir kuğu gibi süzülür. Bu esnada saate bakılır. Saat yine 11.00 civarı olmuştur bile.

Kocanın yemek yemeyeceği, tok olduğu bilgisi alındıktan sonra, kendisine gayet ahlaklı bir teklif yapılır:

“Haydi koca, madem yemek yemiyorsun yatalım o halde.”

Bu teklif karşısında ilk afallamayı atlatan koca şahsiyeti “Yüz Elli Bin Dolar’dan aşağıya olmaz” şeklinde esprisini yapıp rahatladıktan sonra, hemen yataklar hazırlanmaya başlanır. Nihayet yatılabilecektir. Uyunabilecektir. Allaaaam bu ne büyük mutluluktur.

İşte tam da bu sırada, yavru ceylanım, kara kuzum, benim yakışıklı Liselim, dişim dişim diye naralar ataraktan annesinin bütün planlarını yerle bir eder.

E doktora gidilsindir. Bu yavrucak nasıl uyku uyuyacaktır? Diş ağrısı ne kah.pe bir ağrıdır bilen bilir. Anne olmak demek, fedakar olmak demektir değil mi?

Miniciğimizi anneanneye bırakma konusundaki ikna turlarımız başarısızlıkla sonuçlanınca, ben ve sevimli çekirdek ailem, cümbür aile, ma cemaat hastane yollarına döküldük. O kısacık yolda bu kadar konuşabilmesine şaşıra kaldığımız Mini kişisinin bazı marketlerin açık bazı marketlerin kapalı olması için yorumu “ Çalışkan insanlar erkenden alış verişlerini bitirmişler o yüzden bunlar kapanmış. Bazı tembel insanlar ancak bu saatte bişeyler almaya çıktıklarından, bunlar da açık duruyolar.” şeklindeydi.

Aranızda gece alış veriş yapan tembel insanlar var mı aceba?

Diş hekiminin hastasının çıkmasını bekleyen diğer ağrılı şahsiyetlerle birlikte bekleme salonunda oturduk. Bu esnada Mini hala ve sürekli konuşmaktaydı ve saat 12.00’ı göstermekteydi. Yani bu çocuk tam bir saattir aralıksız her konudan konuşmaktaydı. Üstelik bu saatte çoktan uyumuş olması gerekirdi.

Baba ve abi çıldırma noktasına gelmişti. Sürekli “sussss” şekli yapıyorlardı. Lakin anne çok anlayışlı ve sabırlı davranıyordu. Çünkü, onu çok iyi anlıyordu. Üstelik o kadar da şekerdi ki.

Bu kadar “susss” tan sonra fısıltıyla konuşmaya başlayan Minimin kulağıma eğilip söylediği şeylere o kadar çok “pıh”ladım ki, millet dişi ağrıyanın ben olduğumu düşünmüştür muhtemelen.

“Anneeee.. abimin suratını görüyon mu? Bak bi kaşı yukarı bakıyo, bi kaşı aşaada. Hem de yanağının bi tarafı böyle sarkmış gibi sanki. Anne var ya onu anlayışla karşılamamız lazım. Şimdi dişi çekilecek ya, gergin. Acda Pikkan (Ay şimdi ısıracam seni.) vardı ya hani.. o da gergindi bunun gibi. Biraz da tırsıyo bence. Kocaman ergen aslında. Bi de bu ergenlik hormonu ne garip di mi anne? Böyle hep agresiflik yapıyo. Asabi oluyo insan. Ben ergen olunca hiç agresif olmıycam anne. Hem de sivilce de çıkmıycak bende. Çünkü benim cildim de seninki gibi kuru. Bu abimin cildi yağlı olduğundan sivilce oluyo……. bıcır bıcır bıcır bıcır… (bunlar sadece hatırlayabildiklerimin küçük bi kısmı.)

Sonrasında Liselim muayeneye girerken bu başladı “benim de dişim ağrıyooo.. hapse! yapmış zaten… o kadar da fırçalıyorum ama…” (Rol çalmayı sever benim küçük sıpam.)

Neyse bizim delikanlıya kanal tedavisi uygulanacak sonuçta. Şimdilik sadece oyup, gece rahat uyumasını sağlayacak ilacını verdiler. Daha üç seansımız var. Hepsi de gece.

Odadan çıkarken kapıda bekleyen Mini sıpasını gören Doktor Hanım bütün şirinliğiyle sorar:

“Kimmiş bakalım bu yakışıklı delikanlı?”

Bizimki de bütün şirinliğiyle yanıtlar elbette:

“Ben mi? Ben bu dişini oyduğunuz kişinin üvey kardeşiyim.”

Doktor Hanım, şoka girmiş diğer aile bireylerinin yüzüne şöyle bi bakar.

“Hihihihi çocuk işte…” diye geçiştirildikten sonra ödeme yapmak ve bazı kişisel bilgiler verilmek üzere aşağı kata inilir. Güler yüzlü, tatlı dilli kız sorar:

“Çocuğun adı?”

Baba bi on dakika düşündükten sonra çocuğun ismini söyler.

“Baba adı?”

Baba bu sefer daha da uzun düşünür. Anne oradan patlak verir.

“Anacım söylesene adını. Bunun babasını en iyi senin bilmen lazım.”

Kızceyiz babanın yüzüne bakıp: “Epeyce düşündünüz… “ şeklinde imalı bir gönderme yapar.

Anne kızın imasını görür ve son noktayı koyar.

“Hııı, biz bunları evlat edindik de alışamadık daha, kusura kalmayın.”

Kardeşim sen paranı al. Ne edecen benim ailemin şeceresini. Allaaa allaaa… belki bu çocuk sütçüden. Sana ne?

İşte günlük, biz saat 01.30 sularında eve doğru yol almaya başlamıştık. 02.00 gibi de nihayet o çok istediğim yatağıma kavuştum. Üstelik de öyle acıkmıştım ki. Aç ayı oynamaz ama, uyuyabilir değil mi?

Çok uykum var çok. Akşam eve gider gitmez yatıp uyurum di mi günlük? Hafta sonu da bi güzel dinlenirim. Ohhh misss. Ne dedin canım? Heee.. yine de çok hayal kurma diyorsun. İyi peki.. Haydi şimdiden iyi hafta sonları günlükcüm.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
saray yolu düz gider hem güzel çalınabiliyor flütle hem de kolay tavsiye ederim.

bir de cümleten geçmiş olsun.
bu diş başa beladır zaten:(çok iyi bilenlerdenimdir....hala ağzmın içinde çekilmesi gereken bir tane diş durmakta:(
ver ellerine süpürgeyi viledayı bak bir daha dağıtıyorlarmı :):)
bize dinlenmek oturmak haram akşam bende aynı niyetteydim hç bi işe elimi sürmeyecektim ama nerde yerime oturduğum da saat 10.30 du:( bu ara ç.ş sevadmız var beş dkka oturdum diyorsun anneee ç.şşşşş hayda gelde otur :) tam o iş bitiyor bu seferde yok şunu getirirmisin bunu getirirmisin masal okurmusunnnnn falan filannnn liste uzarda uzar...kim düşünürkü anne dinlecekkkk...
ümran dedi ki…
Yağ satarım,bal satarım mıydı acaba ?? :))
Adsız dedi ki…
Çocukta yaparım kariyerde,
göründüğü kadar kolay değil anlayacağınız.İki kere düşünmek lazım bence...
Derin Sularda dedi ki…
İncegülüm, bende diyordum ki şimdi bu küçük dişleri yeni çıkıyor eh o kadar uykusuzluk olur bir büyüsün bütün eksik saatlerimi tamamlayıp uyuyacam ama anladımki olmuyor bu işler böyle :(((( valla üzgünüm ben ya!

Ayrıca liseliye de geçmiş olsun en kısa zamanda kurtulsun bu dertten ah iyi bilirim ben o diş ağrılarını ( hatırladıkç abile ağrıyor )
ay yoruldum fikriminince gülü.
ben de oldum olası dişlerimden çekmişimdir. çok geçmiş olsun. henüz nazandan görmedim ben diş ağrısı umarim bana çekmez.

nimet
TATLI CADI dedi ki…
Üf diş ağrısı deme İncefikirlim Allah kimseciklere vermesin.Maxi'ne geçmişler olsun çok,Mini'ni de Allah nazarlardan saklasın.Umarım dinlenebilirsin. Öptüm seni arkadaşım.
Aymen dedi ki…
zordur diş ağrısı vesselam, yoktur bize düşen bir kelam:)) aha da bu şiiri şimdi yazdım:)))
sevgilerr
PERİLİ KÖŞK dedi ki…
şimdi ince gülüm sana uyumak dinlenmek haram ,yok böyle bir kavram sen unut,ne uyuması ne dinlenmesi hatta biri sana büyü yapmış hiç dinlenme diye...:))))

msn den kamera yı açıp ben flüt çalıştırmazsam vicdan azabından paramparça olurum,görsün o vicdansız müzikçi flüt çalmak neymiş...

o mini yavrusunu ben alıp ısırmak ve yemek sureti ile iyice miniminnacık yapıcam ona göre....
SenaBera dedi ki…
Liseliye geçmişler olsun!! Mini de tatlı anlatmış öyle, maşAllah...

Sana bol uykulu, bol dinlenmeli günler ve odalarını ya dağıtmayıp ya da kendileri toplayan çocuklar (hayali bile güzel dimi:)) diliyorum......
Calimero Mutfakta dedi ki…
ablacim ya.. yine macerali bir geceyi sitcom a cevirip anlatmissin.. hem gulerek okudum hem biz de boyle olacagiz ilerde diye hayal kurdum.. hem mutlu oldum hem hafiften korktum :) bu gece icin sana simdiden iyi eglenceler -pardon iyi geceler :P-
Nenoni dedi ki…
kendi odasını toplayan çocuk?olurmuki öyle bişi?
emre dedi ki…
Geçmiş olsun maksiye tabi sanada (uykusuzluk babında yani sen bi soğuk su iç derim ben) ve gülüyorum gülüyorum hala gülüyorum miniyede oskır verdim gitti.
Ebru Oğuş dedi ki…
ya tabi geçmiş olsun büyük sıpaya da, sabah sabah yine patladım gülmekten!! bu kadar mı keyifli anlatılır?? hani ailenizin "stand-up" (!!) komedisi çekilse reytingi süper olur (aslında bu turkçeye ingilisçe karıştırma olayını yapana sinir olur, ama kendüm yaparım arada), neyse, tekrar geçmiş olsun, umarım haftasonu dinlenebilirsin!!!
uykucu dedi ki…
canım ya öncelikle maksiye geçmiş olsun zordur diş ağrısı .bende ne zaman dinlenme planı yapsam hep bir b.. çıkar bıktım hafta sonu hayali kurmak, akşam hayali kurmakla ömrümüz geçip gidiyor .şu anonimin yorumunada bayıldım yok efendim 'çocuk yaparken 2 kere düşünmeliyizmiş' gıcık ne anladıysa .sen yapamıyorsun heralde biz çocuk yaptık diye şikayet etmiyoruz önce anlayışını kontrol et.(üstüme alınıp savundum nede olsa ikizimsin demi ama:)
şu an gözümden uyku akıyor ama hafta sonu 2 ayrı parti var kaçıp sanamı sığınsam??
Dilek35 dedi ki…
ilahi incegülcüm yaa senin yazılarını okurken benden stresten eser kalmıyor ilaç gibi geliyosun valla güle güle bi hal oluyorum nerden aklına geliyor o laflar kabiliyet işte anacım bende sıfır 2 kelimeyi biraraya zor getiriyom geçmiş olsun oğluşuna anne olmak kolay değil acaba bu fedakarlığı onlarda bize yapacaklarmı kal sağlıcakla öptüm
TuBiKKo dedi ki…
ya bu mini kişisi beni öldürüyo gülmekten yaa :) hasta olduğum fırlama bücür tiplemesi,yaf bi görsem yicem ben bunu yaa :) inşallah benim cücükler de böyle olur (ki yüksek ihtimal Tubikko&MKA ortak yapımı bi ürün normal standartlarda olamaycaktır :) ) Megoloman mıyım neyim yaa :) apllacım gönderttim şifreni adresine geçtim şifreliye,hade öptümm.....
anemon dedi ki…
incegülüm zaten biz kadınlar bir plan yapsak bozacak cok sey çıkıyor
en dayamadığımzda yavrular oluyor gelde dayan ay geçmiş olsun dişi ağrıyan yavruya
hele o miniye ne demeli
laflara bak bende sivilce cıkmıycak onun gibi cildi kuruymuş bey efendinin

birde drye dişinin cektiğiniz kişinin üvey kardesiyim

eeee senin gibi anası olanın böyle cevaplar vermesi çok normal

insallh hafta sonu dinlenirsin canım öpüyorum mutlu hafta sonları
Bri; dedi ki…
ya bir aile dramı anca bu kadar güzel anlatılabilir:):):)
incegül abla sen şimdi yazıyosun bizde gaayeeeettt güzel,32 diş meydanda okuyoruzda ben çocuk doğurmaktan bi korktum sanki ya...ama tabi cildi kuru,dişi hapse yapmayan bi miniyede hayır diyesim yok ne yalan söliyim:)
Allah kolaylık versin sana,ve mümkünse tez vakitte dinlenmeyi nasip etsinnn..amiiinn:)
CANLAR, MALUM CUMA YOĞUNLUĞU. ANCAK CEVAP YAZABİLİYORUM SİZE. AKŞAMA DA ZİYARET EDERİM İNŞALLAH HEPİNİZİ.

Beyhancıım, ben de severim onu. Bak şimdi melodisi geldi kulağıma. Bi de çok çok sağol..

Cemileciim, ah seninkiler daha pek minik annesi. Dur bak büyüsünler de mumla arayacaksın bu günlerini.:) Şaka şaka. Ay onların o ç..şşş diyen dillerini yerim ben..

Limoncuum, müzik kulağını sevsinler senin beee.. daha duymadan çözdün canım benim..

Sevgili Anonim arkadaşım, sana da bir yazım var idi "Uçun kuşlar uçun" başlığında. Sanırım "October" arşivinde. Onunla cevap vermiş olayım. Sen yine de düşün. Merhabalar bu arada..

Dilekciim, çok sağol canım. Ya ne zor bir ağrıdır. Bakmıyor ki sıpalar dişlerine.:) Canım sen hayal kurmaya devam et. Daha bunlar en rahat günlerin diyim ben sağa.:)

Nimetciim, inşallah Nazancık anneden almamıştır diş sorunsalını.:) Umarım becerikliliğini alsın ama..

Cadıların tatlısı, demek sen de çektin. Üfflemenden belli.:) Sağol canım. Amin amin.. bütün yavrularımız için..

Sevgili Aymen merhabalar.:) Ne güzel seni buralarda görmek. Ne ikram edelim sana. Valla kara böcük yoktur bizim mekanda. Gönül rahatlığıyla yiyebilirsin.:) Şiir harika. Bayıldım. Sevgilerle..

Perilimciim, kız deme.. nasıl bozulur ki bu büyü? Var mıdır bi çaresi. Ühü ühü. Biliyor musun bu flüt mevzuunda hemen aklıma sen geldin. Dedim benim Musiki Örtmeni arkadaşım bu hocayı yeteneğiyle döver.:) Mini de bayılır valla mıncıklanmaya teyzesi. O da seni öper..

Senaberacıım, ah valla hayali bile güzel. Lakin o hep hayal olarak kalacak be gülüm.:) Sağol sağol sağol...

Calimerocuum, ah canım benim. Hayattan eğlence çalıyoruz işte. Bizimkisi tat almaya çalışmak. Umarım senin de böyle eğlenceli ve yorucu gecelerin olsun da bebelerinle, yaz okusun bu aplan.:)

Nenoniciim, yok be bacım. Olmaaaazz.. katiyetle olmaz. Olsa pek hoş olurdu ama.:)

Emreciim, yakındır soğuk suları karşılıklı içeriz kuşum meraklanma.:) Canım sağol. Oskır için çok mersiii.:)

Ebrucuum, reyiting aletini hangi evlere bağladıklarına bağlı bir de tabii.:) Olsun sana yakışmış onları birbirine karıştırmak. Teşekkür ederiz aplası. O sıpa ikiz bebelere bayılan bi tiptir biliyon mu?

Figenciim, tatlı ikiz kardeşim, sağolasın. Evet ya ne zor ağrıdır. Zonk zonk. Iyyy..:( Canım benim sinirlenme sen. Yaşamadan anlamasını bekleyemeyiz insanlardan. İnşallah o arkadaşımız da yaşayıp, görecek. Gel bacım, sığın bana. Beraber kaçalım buralardan hatta.:)

Dilekciim.. 35ciim, canım bu güzel sözlerin Cuma Cuma moralimi daha bi güzelleştirdi. Senin yazılarını da okuyorum. Lütfen kendine haksızlık etme. Sıcacık kelimelerle, sıcacık yazıyorsun. Fedakarlıktan geçtim de, hal hatır sorup, kapımızı açsalar. Şöyle bir annecim deyip sarılsalar yetecek değil mi bizegelecekte?

Tubikkocuum, sen de bu benim Mini kişisinin kıvırcık saçlı ve kız versiyonunu yapacan eminim ki. Yani sizden de çok uslu bi çocuk olacak değil a.:) Kız doğur bir an önce de biz de bebe sevek gülüm. Gelirim, anahtarımla açarım kapıyı akşama..

Civcikiiim, ya dayanılmıyor işte. Koca kazık oldu hala dolanıyorum peşinde. Yok kazağını giy, şapkanı tak. Ne edecen ana yüreee.. ay pek klasik gördüm kendimi.:) Senin paşa daha küçük beee. O aslında tam benim Mini kıvamında. Fırlamişko yani.:) Canım sağol ya. Valla umarım dinlenebilirim ama, şimdiden yapılacak işlerin listesi gözümün önüne geliyor da, zor dostum zor...

Bricitim kuşum, korkma be.. yoruluyon yoruluyon, sonra bunlardan biri ya da ikisi birden gelip sana şöyle bi sarılıyolar.. anneciiim diye bi de öpüyolar yalaka yalaka. "İşte hayat bu" diyorsun. E o zaman Allah en kısa vakitte sana da şöyle dişi hapse yapmayan bi fırlama nasip etsin diyelim mi gülüm?:)
canım benim oğluşuna çoook geçmişler olsun. :) maili ve resmini aldım minimin. teşekkür ederim.:)) yerim ben onu.:) Alllah'ım yardımcın olsun bacım yaa.:) izin yap da dinlen bir inşallah
Unknown dedi ki…
BENDE NE ZAMAN KOLTUĞA UZANSAM Kİ BUNU ÇOK NADİR YAPARIM BENİM MİNİDE HİÇ RAHAT VERMEZ ANNEEEE DİYE BİR BAŞLAR SONU GELMEZ VE ASLA ŞEKERLEME YAPMAMA İZİN VERMEZ,BENİM SİNİRLER TAVAN YAPAR,UMARIM HAFTA SONUN BOL DİNLENMECELİ GEÇER ALLAHTAN UMİT KESİLMEZ:)))
Hayatta Giderken dedi ki…
Mini kişin aynı benim oğlum, büyüdükçe geçer diyordum ama hayallerim suya düştü okudukça ...:( İncegülüm, sen adam olmazsın, bak bu gece eve gidince doooğru kanepene uzan, yat, uyu, bırak evdeki hijyeni, aydınlanmayı bekleyen sıpaları, paşaları diş ağrılarını ya da kadınlıktan vaz geç erkek ol. Dön yane .. :)
güvercin postası dedi ki…
keşfedilmemiş bir amerika daha mı var
caz cağından kalma

acaba.
Muhabbet Çiçeği dedi ki…
canım, bence sen uyuyacam deme.Birşey çıkar gene:) Bende ne zaman dinlenmeye niyet etsem çıkar birşeyler. Bu hafta sonunu kendine ayır. Büyük oğluşuna geçmiş olsun canım. kanal tedavisi iğrenç birşey bilirim. bende yaptırmıştım. Küçük oğluşunund ao şirinliklerini yerim ben:) Sen bu hafta sonu bir güzel uyu. Rüyanında devamını gör bencede:) Öptüm canımcım.
kakaolusevgi dedi ki…
Çok çok geçnmiş olsun liselise.Şimdi dişi iyidir inşaallah.
Tüm erkekler aynı sanırım çorap konusunda ciddi eğitim almaları lazım Allah'ım.
ev perisi;) dedi ki…
Yaw bir diş sancısı bu kadar mı eylenceli yorumlanır helal olsun klavyene sağlık;)
Derken tabi bir de ağrıyı çekenen sormak lazım di mi ama?
Çok geçmiş olsun büyük kuzu;)
Şifalar diliyorum en çabığından...
muhabbetle...
Gamzeli dedi ki…
Kıyamam sana yaaa, dinlenmedin yani yine..Annelik gerçekten zor bir iş, boşuna dememişler , cennet annenin ayaklarının altında, inşallah yanlış söylememişimdir :)
Hayatta Giderken dedi ki…
Diş ağrısı gerçekten çok zordur, ama senin liselin kazık kadar adam olmuş ya dediğin gibi, bırak odasını kendi toplasın, toplayamadığı durumlarda da ceremesini bırak çeksin be güzelim, hep arkasından bir toplayanı olursa dağınıklığın negatifliklerini nasıl görücekbu yavrucak, sonra ileride eşi kulaklarını bol bol çınlatmaz mı??
Bu arada ben eski ismimle demli çay:)
Yine değişiklik yaptım :)
Adsız dedi ki…
Bu kadar zor bir tablo ancak bu kadar şirin anlatılır. Yaşarken ve sürekli yaşarken , insan bazan cinnet geçirebiliyor. Yazmak benimde hep yapmak istediğim birşey. Fikrimin incegülü benimde böyle bir yerim olsa diyorum? Bana yardım eder misin?
Yağmurumcum, teşekkür ederiz sultanım.:) Miniciğin dişsiz dişsiz öper seni. O resimden sonra üstten bir adet daha düşürdük teyzesi. Onu da yollarım sana.:)

Elçincikim, canları sağolsun ne edelim. Analık zor zenaat. Dediğin gibi ümit etmeye devam canım.:)

Demli Çayım, kız ne diyon? Erkek olmaktan başka çare yok yani?:) Yahu bize rahat batar. Öyle olsa yaşayamazuk herhalde.:)

Ateşinsesi, merhaba.:) Var galiba. Şiirler harika bu arada.:)

Muhabbetim, bu hafta sonu, hafta içinden daha erken kalktım, daha geç yattım desem.. yorucu ama güzeldi desem.:) Sağol ablası, hakikaten zor. Oylum oylum oyuyorlar yavrumu.:(

Kakaolum, sağol ablası. İyi şimdi biraz daha.:) Erkeklere en güzelinden çorap eğitimi veren bir merkez açılsın. İmza kampanyası başlatalım.:)

Şükrancım, güzel perim, sağol. Evet çeken bilir doğru söylersin ablası. Biz işin gırgırındayız da yavrucak bös bös böğürdü evin içinde.:( Çok teşekkür ederiz. Baksın ama dişlerine değil mi?)

Gamzeli kız, güzel kız, doğru valla. Dinlenmeyi geçtik artık be güzelim. Onlar iyi olsun da.:)

Demlim, bi rumuz ayarla kendine artık. Başım döndü gülüm.:) Topluyor aslında bazen. Ara sıra. Şimdi dersleri çok yoğun. Sabah 6 da evden çıkıyor, akşam geliyor. Kıyamıyorum işte ne edecen bacııı.. anladın sen onu.:)

Lalegülcüm, merhaba.:) Yazmak insanı rahatlatan ve bu alanda da paylaşımı sağlayan bir şey olarak hayatımın bir parçası. umarım seninkinin de olacaktır. Yardım konusunda elimden ne gelirse, söylemen yeter canım..
cenebaz dedi ki…
Ya zaten biz annelere niyet etmeye gelmiyor bi şey? Umarım haftasonu dinlenebilmişsindir. Bu arada Maksiye de geçmiş olsun. Mininin de muhabbtelere bayıldım. Daldan dala nasıl güzel atlamış, bravo ona.
Çenebazcım, aynen dediğin gibi. Bir de çok işim var bugün dersem, o gün dinleniyorum. Öyle bir terslik var bende. Ama, haftasonu birazcık dinlendim.:) Çok teşekkür ederiz hem Maksi, hem Mini adına.

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

AYA BAKTIM SENİ GÖRDÜM SANA BAKTIM AYI GÖRDÜM