ÇOCUKTAN MÜMKÜNSE ALMA HABERİ

Çocuk ve çocukluk konusunda pek ağlak olduk hep beraber. Malum hepimiz o yılları puslu bir hayal olarak anacak kadar gerilerde bırakan, olgun ve de dolgun hatunlarız. Oysa çocuk deyince insanın aklına cıvıl cıvıl sesler, mutlu yüzler, şen kahkahalar gelir.

Ve de aklına geleni, ne olacağını düşünmeden, pat diye, fütursuzca söyleyiverir çocuk kısmı. Yalanı, riyası yoktur. Kalbinden geçen iki dudağının arasından söz olur çıkıverir de büyüklere pirincin taşını ayıklamak düşer sadece.

Biraz da eğlenelim. Ağlamak ve ağlatmak misyona ters. İşte yakın zamanlarda biriktirdiğim birkaç çocuk muhabbeti..

Duvardaki bordürden kopya çekerek, Mini yavrusa masal uyduruyorum:
“Bir ayıcık, bir sıpacık ve bir aslancık ormanda oyun oynarken çok yorulmuşlar ve acıkmışlar. Oralarda bir erik ağacı aramaya koyulmuşlaaaar.” Ne alakaysa artık… canım çekti zaar.
“Ama annee, aslancıklar erik sevmez ki.” Niye? Pek güzel olur aslında. Şöyle ekşi ekşi.
“Ne sever peki.”
“Hayvan sever.” Hayvan sever aslanı da şimdi duydum.
“Panter Emel gibi yani? Ya da Yağmur Teyzenle Boncukçu teyzen gibi böyle? ” Başka hayvan sever gelmedi aklıma valla.
“Yok anne, yemek için yani. Acıkınca arkadaşlarını bile yer bu aslancık be.”
Allah açlıkla terbiye etmesin ne diyeyim.. şaşırdım.

Dizilerden bir dizi. Başroldeki jön kişisi, canı sıkıldıkça işyerinden çıkıp çıkıp gidiyor. Ne patrona, ne başkasına bir şey söylemeden öylece. Buna sinir yapan ben deniz söyleniyorum:
“Ulen şöyle bir iş bulamadık canına yandığım dünyada. Adam babasının çiftliğinde at bakıcısı sanki. ”
O sırada beybileydiyle oynaşıp, daldığını zannettiğimiz Mini yavrus bana doğru döner:
“Annee, şükretsene. Yine de bir işin var. Hiç işin de olmayabilirdi. O zaman ben ve abim selpak satardık. Sonra sokaklarda yaşayıp, çöpten yemek toplamak zorunda kalabilirdik. Hatta baliye tinere falan alışırdık. ”
Oooohaaaa… Çalışmanın kıymetini, biraz abartılı da olsa anlayabilmesi güzel bir şey yine de.

Yolda iki yavru yürümekte. Kadının biri içlerinden birini çevirip durdurur. Belli ki tanıyordur. Lakin öyle hararetledir ki kadın, İncegül kişisi de adımlarını yavaşlatıp, takibe başlar. Kadın o kadar telaşlıdır ve çocuğu öyle bir hışımla tutar ki, yavrunun yüzü allak bullak olur..
“Taşındınız mı çocuuum?”
“Yooooo” Çocuğun yüzündeki ifade son derece şaşkın ve ürkmüş.
“Ya hani şu arka taraftaki eve taşınacaktınız ya oğlum..”
“Yok teyze taşınmadık.” Çocuğun yüzünde aynı zamanda, “manyak herhalde” ifadesi de belirmiştir.
“Ya çocuum, annen taşıncaz dediydi.”
“Valla biz aynı yerde oturuyoz teyze, bilmem ki.” Yazık yavrucak kıpkırmızı oldu, ter içinde.
“Ya senin de bi şeyden haberin yok. Arka taraftaki eve taşınıcaktınız ya diyorum.” Kadın bastırıyor inatla. Çocuk patladı patlayacak.
“Teyze ben bi koşu gidip anneme diyim de hemen taşınalım o zaman.”
Bu yavruyu pek sevdim nedense. Afferin paşama.

Akşam telaşı yeni bitmiş. Koltuğa gömülmüşüm ve bir şeyler okumaya çalışıyorum. Liselim sesleniyor:
“Anneeee”
“Hııııııı..”
“Sence Romeo Ölmeli’mi?”
Sanırım bu isimde bir film vardı. Demek onunla ilgili tartışmak istiyor yavru. Heh bu iyi bir şey. Kendini ifade edebilmesi, yorum yapabilmesi. Hemen okumakta ve de pek hoşlaşılmamakta olan kitaptan kafa kaldırılarak yavruya bakılır. Tartışılacak, entelektüel ve moderen bir anne olunacak fırsat yakalanmıştır.
“Bilmiyorum ki oğlum. Ölmemeli her halde. Sen ne düşünüyorsun?” Ah safım ben ya.. bir de ciddi ciddi soruyorum.
“Bence de ölmemeli anne. Ölürse, Hande Yener’i sabaha kadar kim kucaklar sonra?”
Hönkkkkk!!!1 Popüler kültür, nerelerden vurdun sen bizi. Aşk olsun çocuuum. Senden hiç beklemezdim bunu.

Şimdi de çocuktan alıyoruz haberi.

Bir akşam yemeğindeyiz. X kişisi ailesi , Y kişisi ailesi ve biz, X kişisinin evindeyiz. Bebeler tatlı yiyorlar. Benim Mini 3-4 yaşlarında o zaman. Bağırıyor bir de üstelik sıpa:
“Anneeee.. X teysenin tatlısı, Y teyseninkinden de iyyrenç olmuş yaaa..”
X ve Y ikilisinin yüzü allak bullak. Herkes bi şoklamış ve durmuş. Odada çıt çıkmıyor.
Bu kadar mı sanıyorsunuz.? Çok yanılıyorsunuz..durun daha..
Zavallı Ben ”Ne kadar ayıp yavrum ne diyon sen? Kem.. küm.. ehem.. şey kusura bakmayın X ciğim ve Y ciğim.. çocuk işte” diye çırpınıyorum.
Ama, yavru bununla kalmıyor elbette. Patlatıyor bombasını.
“Ama anne, sen de demiştin ya Y’nin tatlısı iyyrenç olmuş diyeee.”
Aha şimdi ayvayı yedin mi? Toparlayabiliyorsan sen toparla..ya da bırak dağınık kalsın.

Yine bir akşam yemeği konsepti. Arkadaşımızın evinde toplanılmış. Tanımadığımız bir kaç kişi daha var.
Yemekten sonra evin küçük cimcimesiyle sohbet ediyoruz. Babasının saç modeli, giyim kuşam konusunda kendini aştığını metroseksüel tanımlamasıyla anlatmaya çalışıyor:
“İncegül teyseeee… babam H.omo.se.ksü.el oldu artık, biliyon muuu? Canım valla bilmiyordum. Lakin ortamda bulunan 18 kişiyle birlikte ben de öğrenmiş oldum.

Yorumlar

Mutluveumutlu dedi ki…
Derler ya çocuk insanı vezirde eder, rezilde :)Çok güldüm ablam yine yaa.

Bir bayram sabahı babaannmelerde toplanmışız, amcamın kızı ozamanlar 4-5 yaşlarında. Dedem hepimize bayram arçlıklarımızı verdi. Amcamın kızı parayı alınca " ben bunu babama vereyimde at yarışı oynasın" dedi :) tabi amcamla yengm kızardı bozardı, nerden de uyduruyo, filmlerde görüyolar" filan diye toparlamaya çalıştılar. :))
Adsız dedi ki…
Merhaba İncegül,
yine çokgüzel yazmışsın.Duygu anlatmak konusunda ,sanki biraz Sezen Aksu, ya da Can Yücel'e rakip gibisin.Benimde aklıma birşey geldi.Bir keresinde büyük bir markette oğlum, et reyonunun önünde dikilip bu ne diye bağırmış, bizim şaşkınlıktan cevap verememizden faydalanıp, soruyu eşe dosta karşı yüksek sesle birkaç kez tekrarlamıştı.Bugün bile düşündükçe üzülüyorum.
anemon dedi ki…
ee çocuktan al habarei öyle bir yerde öyle bir laf ataralar ki ortaya zönkk diye kakla kalırsın
hele bu çocukları su espritüleliği yokmu bizi sana yerine koymalarıda

ayrı tabii
romeo ölmesin tabi sabaha kadar handayi kim tırmalar sonra romeo romeo ,

senin minide benim oğluş gibi pat diye söyleyiveriyor
bir gün arkadasın kzına ın doğum gününe gitmiştik ozamanlar benimkide 3.5 4 yasında oğlum gitsene yanlarına gitsene masaya diyorum hiç bir sekilde yaklasmıyor onarala
bende
evden cıkmadan ona bir sey demiştim unutmamaış yavru
ben ahadi yanlarına git oğlum bak ben senin için geldim deyince

onca kişinin içinde bana dönüp
evden cıkmamadn dedin ya nnee bana kızmıştın hadni hatırladınmı
ben kendim için gidiyorum diye sen geç masaya üfle işte pastayı dedi ne diyeceğimi saırdım iyi bir gol dü ama
Unknown dedi ki…
İncegülüm,benim veletinde bu konuda öyle çok vukuatı vardır ki şimdi aklıma gelmedi her dakika yapar sağolsun denyoluklar,
yaptığı zamanlar ona çok kızdım bağırdım şimdi eskisi gibi demiyor ama bu seferde ben desin istiyorum bende denyoyum işte:))))
Unknown dedi ki…
bence remeo ölsün hande de yas tutar belkide susar:)
PERİLİ KÖŞK dedi ki…
valla facia bir durum ,akla aklayabilirsen kendini :) ,
ipek kızım dönercilerin yanından geçerken bağırırdı,
-et istiyom et ,et alın bana diye...:)
Bri; dedi ki…
Valla incegül ablam malesef benim daha veletten haberi alınacak bi veledim olmadığımdan ben diğer yorum yazanlar gibi anılarımı anlatamıyorum kusura bakmaaa:)

Yaaaaa ben romeoya resmen yarıldım ya...Gecenin bi yarısı kahkaha attım resmeeennn..
bencede yazık Handeye,romeo ölmesin...
Bridgette tez vakitte kendini sabaha kadar kucaklıcak romeosuylan evlensin sonra ona garip garip espriler yapan jr. ları olasunnnn amiiinnnn:)
etki alanı dedi ki…
Bu kadar çocukluk anılarından sonra bu yazı gerekliymiş...Hep kendi yaptıklarımızı anlattık...Gerçek hayatta yaşanan fıkra gibi olayları hatırlattın bize..
Muhteşem bir anlatımın var incegül...Aslında hep yaşadığımız ya da tanık olduğumuz anlar bunlar...Biraz gülmeye ihtiyacım vardı..İyi geldi..
Sevgiler..
TüTü
Adsız dedi ki…
Merhaba İncegül,
Yine çok iyi yazmışsın.Bence bu yazma işini profesyonelce yapabilirsin.Mevcut köşe yazarlarının çoğundan iyisin.Çünkü para kaygın olmadan çok içten, çok yürekten yazıyorsun.Ve ayrıca, çok iyi gözlemcisin.Çocuklar öyledir, insanı en olmaz yerler de utandırırlar.Annemin görüşünü nakledeceğim yine malum yurdum insanı"çocuğunu ve kocanı asla methetme, en olmadık yerde seni yalancı çıkarırlar" derdi.Şimdilerde pek konuşmuyor ama hatırlıyorum.
Güzellik yürektedir İncegül.Yüreğine sağlık.
Adsız dedi ki…
İlahi İncegül Hanım:)

Yine çok akıcı ve hoş yazmışsınız.

Sevgiler,
Ayşegül Pırlana
berfin dedi ki…
valla keyfim yerine geldi incegülüm.yerinde değildi valla:)senin anlattığın olaylar harika gerçekten özellikle seninkinin romeo ve hande yorumuna bayıldım:)tahtalara vur zekası için canım benim.ama şu iğreçlik olayı kötü olmuş.benim annem olsa evde güzel bir dayak çekerdi bana sanırım.valla bende fena bir çocuktum konuşmalarımla değilde hareketlerimle çok utnadıırımışım annemi.birgün gittiğimiz misafirlikte ağzımdaki sakızı çıkarıp ayağıma yapıştırıp çekmeye başlamışım:)herkes dumur tabi:)soranlarada annem gibi yapıyorum demişim:))ama ben net hatırlamıyorum:))hatırlasam yapmazdım heralde:))öptüm
4 gündür hastalıkların üstüne çok iyi geldi bu yazı :) helede şu selpak satacakmış ya sen çalışmasaydın çok güldüm yaa allhım nelerde geliyor aklına :)
Aslı Cin dedi ki…
Hahaha ! Şu sonuncuya gülüyorum hala...
paticanlar dedi ki…
ben ise benimki kazık kadar olduğu için artık anılarını unuttum.:P
Yavrularını -mızı- Allah'ım muhafaza etsin, nazarlardan saklasın.
Gevezekalem de biraz önce ağladım, geldim burada gözümde yaşlarla kahkahaları patlattım.
Derin Sularda dedi ki…
Ben bu zamane çocuklarından korkuyorum valla rezil eder koyarlar insanı hatta şimdiden bizim "çok bilmiş olacağı şimdiden belli küçük hanımın" yanında konuşmalarıma dikkat ediyorum neme lazım bunlara güven olmaz, hafızamı kayıt cihazımı belli değil tutar bir yerde patlatır :)))
Temkinli (korkak) anne ;)
Muhabbet Çiçeği dedi ki…
İncegülüm, çok güldüm yaaa. Hakikaten çocuktan al haberi yani. Valla seni oğluş çok zor duruma sokmuş. Nasıl toparladın sonra durumu çok merak ediyorum. Son anınada bayıldım. Homoseksüel demek. Adama acıdım yaa:) Yazık:) Öptüm kocaman canım.
Öykücü dedi ki…
Çok komikler:)))))))Tatlı olayının devamını merak ettim ama.Y kişisi sana surat yaptı mı,hala görüşüyor musunuz,ne yaptın o anda:))

Çocuklar e kadar masum,saf ve dolayısıyla da komik:)))

Sevgiler..
Mutlucuk, aynen öyle işte. Çocukların yanında çok dikkat etmek gerekiyor demek.:)

Lalegülcüğüm, oy oy nasıl bir iltifat bu. Teşekkür ederim.:) Senin bıcırık da yapmış yapacağını.:)

Civcikim, seninki de fena gol atmış. Şimdi o kadar insanın içinde birşey de diyemiyorsun. Kalakalıyorsun işte.:) Bu sıpalar insanı ipe götürür, ipten alır valla.:)

Elçinciğim, e büyüyor demek annesi. Ya da artık bu kadar yeter, anamı yeterince ayar ettim, biraz durulayım mı dedi acep?:)Yok anam Hande biraz zor susar.:(

Perilim, var ya çok kınadım. Yoksa siz benim İpekime et almıyonuz mu?:) Bizimki de bir gün çevirme tavukçunun önünden geçerken "bu neee" diye bağırdıydı da, yerin dibine geçmiştim canım ya.:)

Biricitim, heh sabaha kadar kucaklayacak Romeo'yu buldun mu, arkasından bi dünya haber alınacak velet gelir zaten.:) Haydi en kısa sürede inşallah.:)

Sevgili Tütü, gülümsetebildiysem ne mutlu bana.:) Boşuna demiyorlar, çocuk evin neşesi, diye. Çocuk hakikaten hayatın neşesi. Her zorluğuna rağmen. Çok teşekkür ederim. Sevgiler.:)

Sevgili Gelinduvağı, bak şimdi sen de beni utandırıyorsun. Ben böyle mutluyum. İçimden geldiği gibi, yüreğimden geçeni yazarak. İçimi döküyorum ben. Sağol.:) Annen ne kadar doğru söylemiş. Zaten annelerimiz hiç yanılmıyorlar. Onları vakitlice dinlemek lazım.:)

Sevgili Ayşegül, teşekkür ederim, çok naziksin. Sevgiler.:)

Berfincim, hayatım şimdi kendimi annenin yerine koydum da bir an. Hakikaten dayağı hak etmişsin.:)şakaşaka.. ne dayağı, çocuk sevimliliği işte. O anda zor durumda kalıyorsun ama, sonrası komik işte.:)Hem sen niye kötüydün yahu. Gül hep gül olur mu?:)

Cemilem cemilem, ne oldu kuuzum. Geçmişler olsun.:( Dur ben senin oradan öğrenirim ne olmuş. Gülümsediysen çok mutlu oldum şeker.:)

Aslıcım, hakikaten ya.. biz de gülmemek için bayağı zorlamıştık kendimizi. Lakin bizimkilerin patronları falan vardı yemekte biliyon mu?:)

Yağmurumcum, yapmıyor değil mi artık senin delikanlı? Oy sevsin ablası onu.:) Amin canım amin. Rabbim hepsini korusun. Sağlıklı olsunlar da varsın bizi zor durumda bıraksınlar.:)

Senaberacım..:)))

Dilekciğim, Allah seni iyi etsin. Yok annesi o daha kayıda başlamamıştır. Ama, yine de temkinli olmakta yarar var değil mi?:) Oy balım benim. Bilmiş olacak elbet. Dur abilerine söyleyeyim de biraz taktik versinler prensese. Kızma şaka şaka.:)

Muhabbetcik, he ya zavallı arkadaşım, ne hale düştüğünü anlatamam. Hepimiz şoka girdik resmen.:) Diğer konuya gelince dürüst davrandım. Biraz da şakacı kişiliğimi ve vazgeçilmez cazibemi kullandım. Kurtarmaya çalışsam daha fazla batacaktım çünkü.:)

Öykücülerin güzeli, bir üst yorumda dediğim gibi dürüst olmak en iyisiydi. Çamura saplamıştı velet beni, çırpınırsam daha fazla batacaktım.:) E bir süre ikisi de tavır yaptılar. Daha sonra vahşi cazibeme dayanamadılar elbet.:) Evet hala görüşüp, bu olaya da gülüşüyoruz. Ve çocuklara çok dikkat ediyoruz.:) Sevgiler..
Ay çok güldüm yine, özellikle tatlı muhabbetine :)
Benim dayımın oğluda daha seneler önce küçükken bizdeydi. Sigaralıkta, bir maltepe paketi,bir marlboro paketi birde parlament paketi vardı. Babamın yanında, bunu (maltepe paketini göstererek) amcalar (babama amca derdi) içer, bunu (parlamenti kaldırarak) anneler içer (annesi o markadan içerdi) , bunuda (marlboroyu göstererek) Burcu larla, Oziler (ablam) içer demiştide, hangi deliğe kaçacağımızı bilememiştik :)
Ebru Oğuş dedi ki…
ya ben bu postu nasıl kaçırmışım bunca gün, sabah sabah patladım gülmekten!! hele ki iyyrenç tatlı olayı bana ders oldu,
kızım ya sen beni güldürdün ya şimdi bu kasvetli izmir havasında, allah da seni güldürsün;)
Hayatta Giderken dedi ki…
:))))) Amaninnn vay haline incegülüm, benim oğlum da pek geveze, senin durumlarına düşmem an meselesi gibi.
Sanem dedi ki…
X teyze ve Y teyze büyük bir şok yaşamış ama en büyüğünü sen yaşamış olmalısın o anda :))
Börtlekçiğin annesi, o sigara muhabbetleri zamanında ne ağrıttı başımızı.:( Gerek bilerek, gerek bilmeyerek kardeşlerim tarafından çok gol yedim ben de.:)

Ebrucum, kasvetli İstanbul havasını da senin bu tatlı yorumun dağıttı derim ben.:) Canımsın yahu.:)

Demli çayım, yakındır başlar o zaman seninki de icraatlara.:)

Sanemcim, hakikaten çok büyük şoktu. Hatta travma diyebilirim sana.:)
Mutlu Kum Taneleri dedi ki…
Süper kahkahalarla okudum. Valla benimde oğlum şuanda 2,5 yaşında ama haberler yavaş yavaş dökülüyor yandık valla :)
Sevgili Mutlu Kadın, ne güzel kahkahalar atman. Hele o minik biraz daha büyüsün de birlikte onun haberlerine kahkahalar atalım.:)
suzem dedi ki…
koptuğumun resmidir :)
gülmeyeyim ama sonra başıma felan gelir :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

AYA BAKTIM SENİ GÖRDÜM SANA BAKTIM AYI GÖRDÜM