AŞKIM AŞKIM


Sonsuz aşka inananlardan mısınız? Yoksa aşkın da bir ömrü vardır biter gider diyenlerden mi? Ya da gerçekten aşk diye bir şey var mı yok mu karar veremeyenlerden misiniz? Varsa da nedir bu aşk diye gece gündüz kafa patlatanlardan da olabilirsiniz.

Aşağıda okuyacağınız aşk hikayesinde adı geçen kişi ve kuruluşlar hayal ürünü değildirler. Bu sefer gerçek hayattan karakterler kullanmaya karar verdim. Her zamankinin aksine!!!

Uzun bir yolculuk bekliyor sizi. Baştan söyleyeyim. Lakin gerçek aşk dedik, ölümsüz aşk dedik. Öyle iki cümleyle anlatılabilir mi? Hem bizim de vatandaşa bi hizmetimizdir bu nihayetinde!!!

Alın şöyle elinize drinkinizi, öyle başlayın okumaya. Yok daha çayım demlenmedi, kahvenin suyu kaynamadı, meyve suyum soğumadı diyenlere, müessesemiz en kralından bi ikram yapacaktır.
1.Bölüm:

Tarih 16 Şubat 2000…. Yani bundan tam sekiz yıl evvel bu gün. Şubat ayının bu yıl olduğu gibi 29 gün çektiği… Milenyum başlangıcı…

Soğuk ama güneşli bir kış sabahı. Sabahın karanlık saatlerinden beri ağrılar çekmekte olan hafiften basket topu gibi bir hatun yuvarlana yuvarlana kahvaltı hazırlamaktadır. Kocası olacak şahıs kendisine kibarca seslenir.

“ Kızım deli misin nesin.. azıcık yavaş olsana yahu”

Lakin hatun hipermanyaktır. Duramazdır ki..yine koşturmaya devam eder. Sert yapmak sökmeyince tatlılıkla yola getirmeye çalışır adam kendisini.

“Güzelim bırak işte ben hazırlarım. Allaaa allaaa ya.. bi dur allasen benim başım döndü. Senin ağrın yok muydu hem?” Allahım neydi günahım, niye böyle bir manyağı sardın ki sen başıma? (Son cümleyi içinden söylüyor bittabi. Kadın arıza çünkü. Ne zaman ne yapacağı hiiç belli olmaz.)

“ Yok hayatım benim bişeyim. Gayet iyiyim ıııııhhhhh. Arada bir sancı vuruyor.. hepsi o. Abartma.”

2.Bölüm:

Ağrılı hatun, onun çilekeş kocası ve güççümen kara gözlü yavruları kahvaltı sofrasındadır. Hatun çayını yudumlarken bir yandan konuşur.. zaten O hiç susmazdır ki..

“Koca yahu… işe giderken beni tuhafiyeye bıraksana, bişeyler ııhhhhhhhhhh… ulen bu sefer fena vurdu bee. Ne diyodum.. he bişeyler alıcam.”

“Hatun var ya.. kesin emin oldum. sen delisin he.. gel hastaneye götüreyim seni. Tuhafiyede ne işin var?”

“Ya koca.. yok diyorum sana ııııhhhhh… oy anam anam … bişeyim yok yaf benim. İyiyim ben. Çağla yeşili kurdele alıcam . Ördekliiii… offfff anammm.. ördekli takıma yetmedi kurdele. ” (Çok anladı sanki o da) “ Sen şu ekmeeme tereyağıylan bal sürsene beee..”

“ Bak geçen akşam sinemada da sancılandın sen. Filmi seyredicem diye hastaneye gitmedin. Bu sefer affetmiycem. Hadi çabucak giyin, gidiyoruz.” Bu esnada karıcığının ekmeeni hazırlamış, kendisine elleriyle yedirmiştir bile.

Hatun yine itiraz eder, gitmemek için çeşitli şeyler söyler. Son olarak küçük yavrusunu, rehine pozisyonunda önüne doğru alıp kocayı ikna etmeye çalışır.
“Yaaaa… yavrucağım ne olacak? Bu gün okulu da yok. Beraber gezmeye ıhhhhhhhh oy ooy.. gidecektik. Söz verdim çocuğa. Sonra bana olan ıııhhhh güvenini mi kaybetsin yavrucak.” (Daha yaratıcı bir bahane beklerdim.. çok yavan.. ı ıh.. hiiç inandırıcı olmadı. Zeki koca bunu yemez.)

“Başlarım şimdi gezmenize. Çocuğu da anneme bırakırız. Hadi çabucak hazırlan.. çabuk çabuk çabuk.” Anaammm psikopata bağladı herif.

O ana kadar sessizce tıkınmakta olan yavrucak basar yaygarayı “ banane yaaaa ben de geliceeem” (B.k var hastanede… nereye gelicen? Ben gitmiyim sen git. Çok matah bi yere gidiyoz ya. Uyuz olurum çocukların olur olmaz her yere “ben de gelicem” diye tutturmalarına. Zaten canım burnumun dibinde. Neyse ki kendisi sert bir bakışla hemen ikna edilir.)

“Bak hala oyalanıyorsun hatun. Hadi çabuk ol biraz çabuk çabuk…” (Demin yavaş ol demiyor muydu bu adam? Erkek milleti işte.)

“Tamam yaaa.. dur ben şu sofrayı kaldırayım.. ıhhhh..” (E papuç pahalı bu sefer.. ne edecek kadın kişisi? Kocaya itaat etmek gerektir. Erimizdir.. ben bilmem beyim bilirimizdir.)

“Tövbe tövbeeee.. yaa sabır.. yaaa sabırrrr.. bırak sofrayı mofrayı kadın ya..” (Koca fena halde sinirlenmiştir.)

“Tamam yaa.. dişlerimi ııhhhh.. fırçalayım bari.” (Bu esnada adamın kuzusunu giydirmesinden istifade edip iki büklüm sofrayı da kaldırmıştır hatun. Ulen bu hatun üç gün önce sancılı sancılı, evi hop kaldırıp temizlik yapmış hatun be.. ne edecek bi sofra kendisine.)

3.Bölüm:

“Tamam canım sakin ol.. hastaneye gelmek üzereyiz. Bak dörtlüleri de yaktım. Merak etme beş dakika içinde hastanedeyiz hayatım. İyisin di mi bak? Ah canım benim… korkmana hiç gerek yok.. tamam mı canım. Heh geldik sayılır zaten. Sakinleş, sakinleş…”

“Kocaaa.. abartma istersen. Ihhh.. ben gayet sakinim. Asıl sen sakin ol. Şimdi çıkacan şu öndeki arabanın üstüne. Önüne baksana yahu. İyiyim diyorum. Üstelik sancım da hafifledi. Dönelim şurdan geri. (Ulen ne şans be.. ııhh.. burdan dönüş de yokmuş.” Hem n’oluyo öyle canım, cicim. Küsüm ben sana. Hem her şeyin müsebbibi ol hem de kabahatinle oturacağın yerde sert yap.)

“Yok hayatım artık bu yolun dönüşü mönüşü… geldik bak. Hadi benim tontişim..” (Eteğin tutuştu tabi dimi.. n’oldu sinir yapıyodun bana.. şimdi tontişin mi olduk. Sorucam ben sana.. hele bi iyileşiyim de. Hep senin yüzünden bunlar.. heeeep..)

4.Bölüm:

1. Doktor: Hımmmm.. bi muayene edelim biz iyisi mi? (Yok canım zahmet olmasaydı.)

Ağrısı Biraz Geçmiş Hatun: Ben iyiyim yaa.. ağrı falan kalmadı ki. Neyine muayene edeceksiniz?

1.Doktor: Heyecandandır hanımefendi. Biz yine de bir bakalım. (Ulen amma meraklıymışsın bakmaya. Herif herif.. elin adamları bakacam diyo len… uyuyon mu?)

Koca kişisi: Evet evet bakın bi siz. Bakmayın buna. (Ohaaaa… hem “bakın” dedi, hem de “bakmayın” dedi adam. Ulen ne tutarsız bi konuşma be.. ve cesurcaaa. bana “bu” diye hitap ettiii.. var ya.. yandın oolum sen. )

1.Doktor: (Bu arada zaten bir tane doktor var kardeşim. Anlatıcı uyuma n’oluyo birinci doktor, birinci doktor.) Buyurunuz hanımefendi, muayene odasına geçelim.

Pek de kibarmışsın.. buyuralım bakalım neler olacak. Birazdan bana yapacaklarını bilmiyorum sanıyorsan yanılıyorsun. Böyle kibar kibar başlarsınız, sonra çatır çatır… ühü ühü ühüüüü,,

Koca kişisi: Yanındayım hayatım, yanındayım canım.

B.k yanımdasın. Birazdan yapayalnız olacam. O acıların hepsini tek başıma çekicem. Etim parçalanacak, kanım akacak, canım yanacak. Nerde yanımdasın? Haberin bile olmayacak bütün bunlardan. Sen burda durup keyifli keyifli neskayfeni içeceksin. Üstelik de bütün bunlar hep senin yüzünden geldi başıma.. yapmıycaktın bunu bana.

Ağrısı Tamamen Kesilmiş Olan Hatun: “Tamam hayatım, meraklanma sen. Ben ilkinden tecrübeliyim. Bu muayeneden çıkışım yok benim. Sen gerekli yerlere haber ver. Gelsinler. Benim vaktim geldi.” Eee kişi bilir kendini.

5.Bölüm:

Bigbrother Kişisi: “Abla süzülmüşsün bayağı. Nereye gitti senin göbüş?” E oğlum bi yere kadar taşıyorsun. Sonra da ölene kadar sırtında taşıyorsun o ayrı. (Şimdilerde kendisinin eşisi olan gmemuzin kişisi, sırtında kırmızı okul çantası, saçları iki yandan örüklü, öylece bakmakta olup bitene.)

N.Sultan: (Gözleri ağlamaktan kızarmış) “Kızım yesene tostunu. Bak meyve suyu da var. İlkinde camlardan bağırıyordun ya.. yemek getirin bana, çok açım diye. Hadi ye benim kara kuzum.” (Ah annem.. kaç yaşına gelirsem geleyim, senin gözünde hala o minicik bebeğim değil mi? Haklısın annem.. anladım ben seni.. meraklanma.)

Hemşirelerin En Güzeli: “Bebeğinizi getirdim İncegül Hanım.. karnı acıkmıış. Nasıl da aranıyor.”

Anne ile oğlunun ilk buluşmasıydı. İlk temasıydı. Tarih 16 Şubat 2000… Şubat ayının bu yıl olduğu gibi 29 çektiği yıllardan biri. Milenyum başlangıcı. Soğuk ama güneşli bir kış öğleni. Sonu olmayan bir aşkın başlangıç anı..

Çok heyecan vericiydi. Oysa daha evvel de yaşanmıştı aynı sahne. İlk göz ağrısını, ilk ölümsüz aşkını da ağlayarak kucaklamıştı anne. Zaten anne demek, yavrusu için bir ömür göz yaşı döken kadın demekti bir anlamda. (Bkz. N.Sultan)

Minicikti. Dünyanın en güzel iki bebeğinden biriydi o hastane odasında hemşirenin kucağıma bırakıverdiği. Ötekini de ben doğurmuştum zaten. Bütün anneler için böyledir değil mi? Kirpi bile, benim yavrumdan yumuşak var mı ola, demiş ya.

Sarışındı biliyor musunuz benim Minim? Evet evet.. bildiğin sarışın. Hastanedeki diğer hatunlar “sarı oğlanın annesi” demişlerdi bana. Sonradan böyle kara gözlü bir kara kuzu olacağını kimseler tahmin etmezdi.

Hatta bazı şahıslar “ayyy sarı sarı.. canımmm babasının kopyası oldu buuu..” şeklinde havalansalar da bu yavru her haliyle, her şeyiyle ve iyi-kötü her huyuyla annesinin hık demiş burnundan düşmüş klonu oldu.Kız olsa güççümen İncegül olacaktı anlayacağınız.

Beş aylık hamileyken doktorumun “büyük ihtimalle kız olacak annesiii” şeklindeki şirin sözünden sonra sevinçten uçarak bir heves aldığımız pempe elbiselerin hepsi hediye olarak sağa sola verildi ya neyse.

Çok seviyorum ben seni çook. Gözlerindeki o cin bakışı, gülümsemendeki o hin ifadeyi seviyorum. Küsüp küsüp sonra kedi gibi sokulmanı, öpücüklerini önce parayla satıp, sonra bol keseden bedava dağıtmanı seviyorum. Saçlarımı okşama süsü vererek yoluk yoluk etmeni, “en güzel hissi senin saçların veriyooo” şeklinde yalakalık etmeni seviyorum. Kurduğun hayal ülkelerinde yaşarken, beni de yanında götürüp çocukluğumu hiç unutturmamanı seviyorum. Boyuna posuna bakmadan hayata kafa tutan, korku nedir bilmeyen, ne olursa olsun doğru bildiğinden şaşmayan, o dünyaya beş kuruş pirim vermeyen hallerini çok ama çok seviyorum.

Komik, afacan, tatlı, kıskanç, sevimli, kavgacı, geveze, çapkın, huysuz, çalışkan, ukala,sürekli sevilmek, okşanmak, mıncıklanmak, öpülmek, ısırılmak ve de pohpohlanmak isteyen, gönül hırsızı, sevgi arsızı minik sıpam benim.

Nice nice yıllara kuzuummm… doğum günün kutlu, acı günün tatlı olsun.

Oğuz’um, canım, can kuşum benim. Benim minik ve de tombik sevgilim.

İyi ki doğmuşsun be. İyi ki doğurmuşum seni.

Not: Döküman ve fotoğraflar partiden sonra kamuoyuna sunulacaktır efenim. Müessesemizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder, mutlu, huzurlu, sağlıklı ve bol kahkahalı bir hafta sonu dileriz.

Yorumlar

muko dedi ki…
Merhaba,
ilk okurkenn gerçek dediğin halde masalmış tarzında okudumm ama yine kahkahalar atarak tabii:)
çok güzel yazıyorr süper dile gitiriyorsunn ne güzel yaa müdavimin oldum şimdiden..
Oğuz'un doğum günü kutlu olsunn sağlık sevgii mutluluk yanından hiç ayrılmasın inş
ne güzel ki senin gibi böyle tatlı bir aneye sahip çok şanslı bence
sevgiler efemmmmmmmmm..
Ayy nasılda güzel anlatmışsın uzun uzun çok hoşuma gitti aynı zamanda eğlendim senide okurken:)
Nice nice mutlu senelere.Resimleri bekleriz efem:)
Adsız dedi ki…
İncegül, yazın çok güzel.Ama pek havamda değilim.Gözümde bir rahatsızlık vardı.O bandajı çıkardım.Ayrıca, benim çocuk da farklı seninkinden biraz.Ne gönül hırsızı, ne sevgi arsızı ne de çapkın.Ama çok hoş olduğu için gittiği her yer de bebekliğinden beri hep ilgi çekiyor.Seveni de çok sevmeyeni de.İyi niyetli de olduğundan bir defaya masus bile olsa zarar görüyor.O en çok güven duygusuna önem veriyor.Neyse her çocuk ayrı bir dünya.Ben herşeye rağmen bütün çocukları seviyorum.Hayata ve insanlara karşı iyi niyetimi korumaya çalışıyorum.Bazan çok zor gelse bile.
Gülbahar
Aymen dedi ki…
Nice mutlu yıllara tüm aile fertlerinizle birlikte.
TuBiKKo dedi ki…
oyy benim minik kardeşimin doğum günüymüşş.... :) ablacım Allah sağlıkla huzurla mutlulukla büyütmeyi nasip etsin..Mezuniyetini mürüvetini de gör inşallah :) öpüyorum seni de miniğimi de :)
PERİLİ KÖŞK dedi ki…
fıstığım Minim ,
oğuz bey soyum,
iyiki doğdun,
incegülün oğlu oldun,
Bahtın açık,ömrün uzun,
Doğum günün kutlu olsun...
vay canına doğaçlama hemen çıkıverdi valla...
incegülüm ilk hamileliğim de duruma aymamıştım daha, karnım büyüdükçe Allahım bu çocuk nasıl çıkacak karnımdan diye resmen üçbuçuk atmış ve artık dönüşü olmayan bir yola girdiniz sesleri ile doğumhaneye atmışlardı beni...:)
senin minin benim ipeğimin kopyesı incegül yazdığın ,saydığın,herşey onda var vallah billah,İpeği anlatıyon sandım...
evet bende doğumdan sonra açım yemek istiyom yemek getirin bana demiş zavallı kocanın acaleyle bulduğu poğaçaları afiyetle mideme indirirken,odadaki diğer hasta yakını teyzeler yeme kızım rahmin şişcek sözleri ve inanılmaz bakışlarına şişerse şişsin açım ben aç diye bağırmıştım...
Allahım şimdi nasılda güldürüyor tüm bunlar....
SenaBera dedi ki…
İkili ilişkilerde, aşk olmadığı kanısındayım. Yani şöyle ki "Kavuşamayan aşıklarınki aşk olabilir" dee kavuşanlarınki sevgiye dönüşür iştee... Ama evlat aşkı sonsuzdur dimi....

Yine ağlattın beni, ne güzel anlatmışsın çılgın kadın!! Bence de Mini çook şanslı, senin gibi bir annesi olduğu için.. Ben Miniyi Bera ile yaşıt sanıyordum, bir yaş büyükmüş meğer. Mininin özellikleri Bera ile da aynı gibi inan... Çook uzun, çook sağlıklı, çok mutlu huzurlu, senin ve kaendi hayallerindeki gibi bir ömür diliyorum Miniye....
Adsız dedi ki…
Merhaba İncegül,
Belki yazmasam daha iyi ama.Yazın çok sevimli.Birşeyler yazıyım diyorum ama sen yazmışsın aşağı yukarı herşeyi.Bu konu konuşmadıklarımdan zaten.Çocuk konusu ayrı.Ben sokakta gördüğüm çocuklara bile öyle koştururum ki beni çocuğu olmayan biri sanırlar.
Çocuk, çiçek, böcek...Keşke daha sorunsuz olsa hayat.Ama değil işte.
Sağlıcakla kal.
Lalegül
Adsız dedi ki…
İncegül,
yazılarını, dostluğunu, dostlarına yaklaşımında ki inceliği çok
seviyorum.
Lalegül
Geveze Kalem dedi ki…
Aaaa oğlumun Oğuz Abisinin doğum günü müymüş? Nice mutlu yılları olsun, hep sevgiyle, tatlılıkla, hoşgörüyle büyüsün, dilediği gibi bir ömür sürsün...:)
Sevgiler...
kakaolusevgi dedi ki…
SÜPER HAYECAN,SÜPER DUYGULAR,HERKESİN YAŞAMASI GEREKEN,
NİCE NİCE MİNİCİĞİNLE VE AİLENLE HARİKA YILLARINIZA.
Muhabbet Çiçeği dedi ki…
İncegülüm, minik kuşun doğumgünü kutlu olsun.Nice nice yıllara olsun. Hep mutlu, sağlıklı sevdikleriyle birarada olsun. Ne güzel anlatmışsın öyle incegülüm. Ne büyük bir mutluluktur o bebeği kucağına almak. Darısı bana:) Öptüm kocaman
şengül dedi ki…
selam okurken çok heyecanlandım neden bir hikaye anlatıyorsun sandım okudukça sana olan hayranlığım arttı yüreğine ve ellerine sağlık . Oğuzun doğum günü kutlu olsun çok şanslı senin gibi değerli annesi olduğu için ben senin bloğunu bulup müptelen olduğum için kendimi şanslı sayıyorum .
reality dedi ki…
Miniğin gözlerinden öper,

yeni yaşını kutlarım :)

Selam ve Sevgilerimle
sunny
Oğuz'un doğum gününü candan kutlarım. Çok güzel yılları önüne katarak mutlu ve başarılı olmasını diler yanaklarından da öperim. Ayrıca yazını zevkle okudum. Geçirilen anlar nasıl birbirine benziyor yazınla 35 yıl öncesine gittim değişen birşey olmadığını gördüm.
Sevgiler,
TATLI CADI dedi ki…
İncefikirlim,güzel bacım,gözlerim nemli içim kıpır kıpır okudum seni yine.
Zaten her sana geldiğimde ve yeni bir anlatım gördüğümde daha okumadan heyecan duyuyorum.
Ben senin içtenlikle her duygunu paylaşmanı seviyorum,kızgınlığına kızıyor, üzüntüne üzülüyor, sevincine seviniyorum bu gün de sevindiğim gibi.
Annelik,karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir.Evet zahmetlidir ama bu zahmetin tek bir anı bile çok kıymetli ve mutluluk vericidir.
Allah,Mini'ne uzun ve mutlu bir ömür versin..Onu hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Gülen yüzü hiç solmasın.Onu görünen görünmeyen tüm kaza ve belelardan korusun yeni yaşı kutlu olsunnnnn.
paticanlar dedi ki…
aaay teyzesisinin kara kuzusu bir yaş daha büyümüş te teyzesi geç kalmış bunu görmemiiiş.:) hüngüüür.
ama sabırsızlıkla resimleri beklermiş bu teyze.:)gelsin kedilerim ve ben yiyelim oniiii.

Not: ben oğlanı doğurdururken, "doğunca alın eve götürün ben uyuyacağım" demiştim.kimse ciddiye almadı.:(
halbuki çok ciddiydim. tam bir gün süren süreç beni çook yormuştu.:(
Deniz dedi ki…
Oy kuzumun doğum günü geçmiş ben görmemişiiiim... Affet beni Minicim( bak büyüdün ya miniş demiyorum artık). Sana annen baban ve abiciğinle ve daha da büydüğünde güzel ve akıllı kızlarla sağlıklı bir ömür dilerim. Yeni yaşın sana uğurlu geldi bak 2 gün sonra okul tatil oldu :)) Umarım hayatında her şey hoşuna gidecek şekilde geçer, iyi ki doğdun... Anneciğine de selam söyle:)) O da iyi ki seninle ikinci kez anneliği yaşamış. Kız mız diyor ama seni de abini de hiçbir kıza değişmez, merak etme :)
Adsız dedi ki…
Merhaba İncegül,
Sen yenisini yazmayınca eskilere ek yapıyoruz mecburen.Alışkanlık oldun biraz.Sanki seni yıllardır tanıyor ve tanıdığım ilk günden beri de arkadaşlığını seviyor gibiyim.İnşallah senin içinde öyledir.Hani eskileri dediği gibi kalp kalbe karşı derler.Ben ne deyim bilmiyorum.Annelik güzel, mümkünse her kadının yaşaması gereken bir şey.İnsana şevkat, merhamet, birazda sulu gözlülük katıyor.Yüreğiniz yufka kıvamında.Ama o da kısmet.Herşeyin hayırlısı.Ben tersim biraz, İşin sadece bebeğimin doğacağını anladığım zaman çok sevindiğim kısmını hatırlıyorum.Neden mi?Bugün onu göreceğim diye.Bir de o aşırı sakin hallerimle insanları nasıl şaşırttığımı.Gerisi detay.
Hoşçakal.
Lale
Dilek35 dedi ki…
valla bravo biz yazacak 2 satırı bile kem küm edip 1 satıra düşürüuyoruz sen doğum olayını öyle güzel ayrıntılı esprili anlatmışsınki yetenek işte içinden gelmeli insanın demi

oğuzun doğumgünü kutlu olsun daha nice yıllara işallah
KUGUU dedi ki…
MINIBEYcigimizin yeni yasi kutlu mutluuuu olsun annesi. O bir tanecik annenin, ikidebiricik(!)oglushunu sevgiyle kucakliyor Kuguu Teyzesi.
Ebru Oğuş dedi ki…
tatlım nasıl da keyifli anlatmışsın yine;) oğuz'a haarika bir yıl ve sağlıklı mutlu süpper bir ömür diliyorum.. nice mutlu yaşlara.
sevgiler,
Müessesenize bizi tatlı düşler diyarına yaptırdığı yolculuk için şahsen ben teşekkürlerimi borç bilirim.
Mini kişisi olarak tanıyıp,sevip,bazı hallerine güldüğümüz, bazı hallerine duygulandığımız şipşirin Oğuz kuzusunun, doğum gününü ennn içteninden kutlar, tüm güzelliklerin hayatı boyunca hep yanında olmasını dilerim...
Ferhanca dedi ki…
Böyle aşka doulurmu hiç..Allah ayırmasın bu evlat aşklarından ..karşılıksız akş bu hiç bir menfahat beklemeyiz sadece onlar iyi ve mutlu olsunlar..herşey kuzular için..
doğum günü kutlu olsun, Allah analı babalı abili bir ömür versin..
sevgiler..
Çok çok yoğunum ama gelicem tabii... hepinize çok çok teşekkürü bir borç bilirim. Borcuma sadakatimle tanınır öyle de bilinirim. Şimdilik bu kadar.. peek yakında görüşürüz. Tekrar sağolun.. iyi ki varsınız siz.:)
Gamzeli dedi ki…
Tek kelime ile harikasın, çok güzeldi vallahi..
Unknown dedi ki…
Ne güzel anlatmışsın incegülüm benimde doğum anımı anlatasım geldi zaten biz kadınların doğum anıları erkeklerin askerlik anıları gibi hiç bitmez değilmi,

oğluşun uzun ömürlü olsun sana rabbim onunla ilgili bütün güzellikleri yaşatısn...

Elçingül:)))))
küççük oğuzuna nice hayırlı uzun sağlıklı yaşlar diliyorum bende cnm.inşlh ömrü bayunca annesi babası yanında yollarına devam eder.allah ayırmasın bugüzelim aileyi birbirinden.
çok güzeldi yine cnm insan sonunun nasıl geldiğini anlamıyor...
küçük hnmlar abilerini kocaman öptüler...
uykucu dedi ki…
nefis anlatmışsın benimde doğuma gideceğim gün bile erkenden kalkıp ev temizlemem aklıma gelmişti, e başka kim yapacakki?demek sen aslanlar gibi normal doğurdun ha bravo bu arada gelin için daha çok bekleyecekmiyiz bak yaş farkı uzamasın:))o mininin mıncıklanma ve bolca öpülme işini sana bırakıyorum benim yerime sıkıştır . hatıralar ilk gün gibi gitmiyor demi gözünün önünden ve dünyanın 2. güzel çocuğu lafınada bayıldım zaten 1.de senindi ya:))dur daha 3.yü görmedi kimse!!!
kedi dedi ki…
Fuzum

Tüm bu yazılarını hep tiyatro teksti haline gelmiş şekilde okuyorum.Sahneye koyuveriyorum yazılarını ve genelde seyirci sandalyeleri ıslak oluyor!

Neden olacak densiz!

Millet senin yazdığın,benim sahnelediğim oyununu izlerken altlarına işiyor da ondan!
Hahahaaaa.

Öğle öncesi şu boşlukta nefis gitti yazıların ama bide sandaviç neyin olsaydı müessedede.Hep gül gül nereye kadar bacım.
Karnımıda zil çaliiii.

Oğuz'un doom günüsünü kutlarım.Bu yazılarını umarım biyerlere yedekliyor ve kopyalıyorsundur.Yoksa oyarım:)
---OPTiO--- dedi ki…
nice senelere hep beraber girin insallah...
gelecegi cok cok güzel olsun oglusunun..
kocaman sevgilerimle..
Adsız dedi ki…
İncegül,
değiştir şu yazıyı artık.Kış kıyamet herkesin canı burnunda zaten.Bence eylenceli bir şey yaz.Burç filan gibi.Havadan sudan.
Akıl vermiş gibi olduysam kusura bakma.
Fulya
Adsız dedi ki…
Bu arada İncegül,
sen hiç fulya gördün mü? Ben çocukken evimizde vardı.En son olarak da uzun yıllar önce Akyada gördüm.Biraz alakasız oldu ama bu da lazım.
Hoşçakal.
Fulya
ANDY dedi ki…
Oğuz Bey'in doğumgünü kutlu olsun. Nİce yaşlarına ailesi ve sevdikleri ile birlikte girer inşallah :)

Ufak bir not: O biricik aşkın birgün başkasının aşkı olacak ve gidecek ;)
ZRPNDT dedi ki…
İncegülll :) yine hem gülerek hem ağlayarak okudum nice yaşlara mutlu yıllara küccümen yavruya :)
Adsız dedi ki…
SİZ BU İNCEGÜLÜN YAŞADIKLARINI BUKADAR SANMAYIM ARKADAŞLAR.(gMEMUZİN BEN BU ARADA)BU KADININ TEZCANLILIĞI YÜZÜNDEN (KARNIBURNUNDA TUHAFİYEYE GİTMEK GİBİ)BAŞINA GELMEDİK KALMADI HAMİLEYKEN CAM SİLECEM DİYE CAMA SIKIŞTI...
OTURMAK VE DİNLENMEK YERİNE GEZMEYİ TERCİH ETTİ AYAĞINI BURKTU.
HEE BU ARADA MİNİ KİŞİSİNİ SEVGİLİLER GÜNÜ DOĞURMAK YERİNE HASTANEYE GİTSE DOĞUMA ALACAKLAR...
GEÇ BİLE DOĞURDU İLGİNÇTİR VESSELAM DAHA NE DİYEYİM.İYİKİ DOĞDUN OĞLUM SAĞLIKLA NİCE SENELERE ....
anemon dedi ki…
iyiki doğurmuşşsun ne güzelde anlatmıssın canım ya
fotoları bekliyoruz
cenebaz dedi ki…
Uyy, anasının minik kuzusunun doğumgünü kutlu olsun, anası, babası, abisi ve tüm sevdikleri ile nice mutlu ve sağlıklı yıllar geçirsin inşallah.
Mutluveumutlu dedi ki…
Ben geç kalmışım yaa, minicik 4 günlük olmuş bile :)
Nice yaşları, sağlıkla, huzurla kutladığı nice doğumgünleri olsun inşallah.
Allah size onun büyük okullar bitirdiğini,iyi işlerde çalıştığını, damat oluşunu, baba oluşunu göstersin inşallahhh...
CANIM ARKADAŞLARIM, RESİMLERİ YÜKLEMEDE BİR PROBLEM YAŞANDIĞINDAN DOLAYI, YENİ YAZIYI VE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNAMADIM SİZLERE. SAĞOLUN VE VAROLUN. AKŞAMA SABAHA YAYINLIYORUM. HEPİNİZE AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER. YAVRUMA DİLEDİKLERİNİZİN BİN KATI SİZİNKİLERE OLSUN. YOK İSE KENDİNİZE OLSUN.

SEVİYORUM BEN SİZİ ÇOOOOK....
Adsız dedi ki…
Süper olmuş yine :)) Çok ama çok güzeldi. Bilirsin ben uzun yazı okuyamam ama bu bir çırpıda bitti. Senin yazıların gerçi hep öyle zaten :)
Ben tabi geç kalmışım ama Minimin doğum günü kutlu olsun.. İyi ki varlar ve iyi ki böyle güzel bir anneye sahipler..
Öpüyorum çok çok!!

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

DUAYLA MUHABBETLE SEVGİYLE