İNCEGÜL NASIL KURTULUR??????
Evet Sevgili Günlük,
Çoklukla güldük, eğlendik seninle. Güzel günler, mutlu anlar paylaştık. Lakin bu gün sana büyük bir dramdan bahsetmek istiyorum. Benim dramımdan.
Benim korkunç bir bağımlılığım var günlük. Nasıl vazgeçilir, nasıl bırakılır, nasıl unutulur bilmiyorum.
Hayır hayır sigara veya içki değil. Onlar olsa çok daha kolaydı inan. Bu daha da vahim.
Ben bir “beyaz” müptelasıyım. Bunu kendime bile itiraf etmekten korkarken, sana anlatıyorum. Sen Mesut Bahtiyar'dan şarkılar dinlerken sürekli, bunu bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum.
Bu korkunç alışkanlıktan kurtulmak istiyorum, ama olmuyor işte. Hep aklımda, fikrimde. Bazen rüyalarıma bile girdiği oluyor.
İlk defa bir yaz günüydü onunla tanıştığımızda. Bir kereden bir şey olmaz mantığıyla denedim. Nereden bilebilirdim ki, her şey o bir kereyle başlıyormuş.
İşte o andı bütün hayatımı etkileyen. Nasıl büyük bir zevkti, nasıl bir hazdı anlatması imkansız. Sonrasında da vazgeçilmezim oldu.
Yaz sonuna kadar sürekli onu aradım, buldum. Birlikteliğimiz hiç bitmesin istiyordum. Oysa git gide zarar verdiğini hissediyordum.
Yine de ne zaman yalnız kalsam, gizlide kuytuda onunlaydım. Gizli bir sevgiliydi sanki, yasak bir aşk gibiydi yaşadığımız.
Kış gelsin nasılsa bırakırım diyordum. Ama, olmadı günlük.
Kaç yaz, kaç kış geçti üzerinden. Hala onsuz yapamıyorum. Başka şeyler koymayı denediysem de yerine başaramadım. Ben artık bir bağımlıyım.
Bunu kabullenmem güç oldu. Çaresi, bir çıkar yolu var mıdır bilmiyorum. Çok denedim, ama maalesef bırakamıyorum artık.
Şimdi genç arkadaşları uyaralım günlük. Sakın ha başlamayın, asla vazgeçilmiyor diyelim. Başlamış olanlara da şifalar dileyelim.
Aklıma düştüğünde elim ayağım titriyor, gözüm başka bir şey görmüyor. Kendimi kaybediyorum. Tek düşündüğüm o oluyor. Ancak ona kavuşma anları mutlu ediyor beni.
Vücuduma verdiği zararları hiç umursamıyorum. Ne olursa olsun vız geliyor. Bazen bir paket de yetmiyor. İki hatta duruma göre üçü bile bulduğu oluyor. Bu sefer de büyük bir pişmanlık kaplıyor içimi.
Bak yine aklıma düştü. Şimdi şöyle alıp elime, paketini üstten sıyırıp, büyük parçalar halinde lüpletmek vardı ya; boğazım ağrıyor yapmasam daha iyi olacak kanımca. Koca bir dilim muzlu pasta yedim az önce, ama bana mısın demedi. Dedim ya ne yapsam, hiçbir şey onun yerini tutmuyor.
Magnum Beyaz Rüya’dan bahsediyorum günlük. Sen ne zannettin ki?
Yokluğu, terleme, ateş basması, halisünasyon, kızgın kumlardan serin sulara atlama bozukluğu, her türlü tatlıya saldırma, özellikle beyaz kremalı yaş pastalara kafayı gömme isteği ile kendini göstermeye başlar.
Ona kavuşmak için her türlü zorluğu göze alabilirsin. Kar kıyamet bir gün, market market dolaşıp onu ararsın da milletin “aa deli mi ne ayol, manyaaa bak, bu soğukta yana yana dondurma arıyor” bakışlarını hiiç umursamazsın bile. Koşullar ne kadar güç olursa olsun sonunda alacağın mutluluk hiçbir şeyle ölçülemez çünkü.
İlk önce minik ısırıklarla başlarsın. Kesmeez.. ısırıkları git gide büyütürsün. O anda, her türlü fedakarlığı yapabileceğin, uğruna canını bile esirgemediğin yavrun gelir de “anneee senin dondurmandan bir kere yaliiim mi” derse, onu da gözün görmez. Yavruyu hemen uzaklaştırırsın. Hem o sadece bir dondurma değildir. “Beyaz bir rüya”dır. Paylaşılamazdır. Zaten bu bir tane sana yetmeyecektir bile. İkinci pakete ulaşmak için hızlı hızlı elindekini bitirirsin.
Vücudunda hızla şekere dönüşen bu “beyaz illet” öncelikle yeniden ve yeniden tatlı yeme isteğini körükler. Sonra bu yediğin tatlılar sana po.po, gobek, ba.sen bölgelerinde birikmiş iğrenç yağ tabakaları olarak geri döner. Ama, heyhat, sen bunları hiiç dert etmezsin. Hatta kış başından beri almış olduğun kilolara yenisini eklemek pahasına hala her fırsatta onunla kucaklaşmak için fırsat kollarsın.
Kurtar beni günlük.. ben artık tedavi neyin olmak istiyorum yahu. Yoksa bu gidişle ahan da böyle olacam.
Çoklukla güldük, eğlendik seninle. Güzel günler, mutlu anlar paylaştık. Lakin bu gün sana büyük bir dramdan bahsetmek istiyorum. Benim dramımdan.
Benim korkunç bir bağımlılığım var günlük. Nasıl vazgeçilir, nasıl bırakılır, nasıl unutulur bilmiyorum.
Hayır hayır sigara veya içki değil. Onlar olsa çok daha kolaydı inan. Bu daha da vahim.
Ben bir “beyaz” müptelasıyım. Bunu kendime bile itiraf etmekten korkarken, sana anlatıyorum. Sen Mesut Bahtiyar'dan şarkılar dinlerken sürekli, bunu bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum.
Bu korkunç alışkanlıktan kurtulmak istiyorum, ama olmuyor işte. Hep aklımda, fikrimde. Bazen rüyalarıma bile girdiği oluyor.
İlk defa bir yaz günüydü onunla tanıştığımızda. Bir kereden bir şey olmaz mantığıyla denedim. Nereden bilebilirdim ki, her şey o bir kereyle başlıyormuş.
İşte o andı bütün hayatımı etkileyen. Nasıl büyük bir zevkti, nasıl bir hazdı anlatması imkansız. Sonrasında da vazgeçilmezim oldu.
Yaz sonuna kadar sürekli onu aradım, buldum. Birlikteliğimiz hiç bitmesin istiyordum. Oysa git gide zarar verdiğini hissediyordum.
Yine de ne zaman yalnız kalsam, gizlide kuytuda onunlaydım. Gizli bir sevgiliydi sanki, yasak bir aşk gibiydi yaşadığımız.
Kış gelsin nasılsa bırakırım diyordum. Ama, olmadı günlük.
Kaç yaz, kaç kış geçti üzerinden. Hala onsuz yapamıyorum. Başka şeyler koymayı denediysem de yerine başaramadım. Ben artık bir bağımlıyım.
Bunu kabullenmem güç oldu. Çaresi, bir çıkar yolu var mıdır bilmiyorum. Çok denedim, ama maalesef bırakamıyorum artık.
Şimdi genç arkadaşları uyaralım günlük. Sakın ha başlamayın, asla vazgeçilmiyor diyelim. Başlamış olanlara da şifalar dileyelim.
Aklıma düştüğünde elim ayağım titriyor, gözüm başka bir şey görmüyor. Kendimi kaybediyorum. Tek düşündüğüm o oluyor. Ancak ona kavuşma anları mutlu ediyor beni.
Vücuduma verdiği zararları hiç umursamıyorum. Ne olursa olsun vız geliyor. Bazen bir paket de yetmiyor. İki hatta duruma göre üçü bile bulduğu oluyor. Bu sefer de büyük bir pişmanlık kaplıyor içimi.
Bak yine aklıma düştü. Şimdi şöyle alıp elime, paketini üstten sıyırıp, büyük parçalar halinde lüpletmek vardı ya; boğazım ağrıyor yapmasam daha iyi olacak kanımca. Koca bir dilim muzlu pasta yedim az önce, ama bana mısın demedi. Dedim ya ne yapsam, hiçbir şey onun yerini tutmuyor.
Magnum Beyaz Rüya’dan bahsediyorum günlük. Sen ne zannettin ki?
Yokluğu, terleme, ateş basması, halisünasyon, kızgın kumlardan serin sulara atlama bozukluğu, her türlü tatlıya saldırma, özellikle beyaz kremalı yaş pastalara kafayı gömme isteği ile kendini göstermeye başlar.
Ona kavuşmak için her türlü zorluğu göze alabilirsin. Kar kıyamet bir gün, market market dolaşıp onu ararsın da milletin “aa deli mi ne ayol, manyaaa bak, bu soğukta yana yana dondurma arıyor” bakışlarını hiiç umursamazsın bile. Koşullar ne kadar güç olursa olsun sonunda alacağın mutluluk hiçbir şeyle ölçülemez çünkü.
İlk önce minik ısırıklarla başlarsın. Kesmeez.. ısırıkları git gide büyütürsün. O anda, her türlü fedakarlığı yapabileceğin, uğruna canını bile esirgemediğin yavrun gelir de “anneee senin dondurmandan bir kere yaliiim mi” derse, onu da gözün görmez. Yavruyu hemen uzaklaştırırsın. Hem o sadece bir dondurma değildir. “Beyaz bir rüya”dır. Paylaşılamazdır. Zaten bu bir tane sana yetmeyecektir bile. İkinci pakete ulaşmak için hızlı hızlı elindekini bitirirsin.
Vücudunda hızla şekere dönüşen bu “beyaz illet” öncelikle yeniden ve yeniden tatlı yeme isteğini körükler. Sonra bu yediğin tatlılar sana po.po, gobek, ba.sen bölgelerinde birikmiş iğrenç yağ tabakaları olarak geri döner. Ama, heyhat, sen bunları hiiç dert etmezsin. Hatta kış başından beri almış olduğun kilolara yenisini eklemek pahasına hala her fırsatta onunla kucaklaşmak için fırsat kollarsın.
Kurtar beni günlük.. ben artık tedavi neyin olmak istiyorum yahu. Yoksa bu gidişle ahan da böyle olacam.
Yorumlar
Neyse, Allah baska elem, keder, "bagimlilik" vermesin!!
Selamlar
TülayK
Beyhancığım, valla aynen öyle aslında. Eritilmiş tereyağı, biraz da şeker işte. Taktı mı takıyor kadın milleti. Yok yok ona dondurma demeyelim. "beyaz rüya".:))
Börtlekim, valla şimdi senin yazını okudum, buraya da bi bakayım dedim, senin yorumu gördüm. Yahu bu kadar mı kalp kalbe durumu olur. Hayatım, hiç paylaşılır mı çikolatalı pasta. Lütfen yani.:)
allah senin iyiliğini versin emi ince gülüm uykum açıldı birden :):)
Sebla.
Her gün 1 saat yürürsen yediğm hiç bir şey kalmaz..çalışan için şaka gibi ama hareket etemedn nasıl yakılacak zor şekerim, beyazım..
kilo sorunu olanlara diyetler yardım etsin..)))) sevgiler..
Seblacım, ah benim minik kuşum, sen nerene rejim, perhiz yapıyon acebaaa? Uyy bileydim hiç bahsetmezdim beyaf. Yok ben başaramam. Tatlı yemeden yaşayamam.:)
Sevgili Yurtdışı merhaba.:) teşekkür ederiimmm.:)
Elçinim, ah be bacım.. boşver be. Bi daha mı gelicez dimi? Hem bu yaştan sonra manken de olmaz bizden. Yiyorum bacım. Akşam da ikimiz için yiycem söylemesi ayıp.:)
Ferhancım, ah be gülüm balım. Dediğin doğru işte. Hele benim işim ağırlaştı bayağı bu aralar. Yerimden kalkamıyorum. Maşşallah büyüdük de büyüdük.:) Hele yaz gelsin de, diyet miyet yapamam ben. Tatlı yemem lazııım.:)) Sevgiler...
ay nasil guldurdun yine beni ya:)
valla zerrin özerin dortmund subesi diyorumda baska söze gerek görmüyorum anla durumu
zilan kocaman öptü seni bilesin canim;)
en fazla max vanilyalı yiyebilen biri olarak bile bu anlatıma imrendim.Gideyim alayım da bari..Bir iki ısırık alırım en azından biryerlerim ş.iş.mesin;)
Hayallerimin perisi, ben Zerrin'in kendine has tipini çok beğenirim ama. En azından doğal hatun. Başlarız bi gün biz rejime, sıkma canını.:) Ben de o minik kuşumu kocaman kocaman öperim. Annesini de.:)
Gamzeli kız, ne güzel güldüysen. Hep gül. Biliyorsun senin gamzelere bayılıyorum ben.:)
Cadıların tatlısı, ama adamlar yapmış be arkadaşım. Deterjan hıı.. ıyyyk.:( Kız deterjan mı yiycem ben hııı.:))
Senaberam, hakikaten niye çıkmıyor ki? Yok bana da bir şey olmuyor da. İşte biraz yağlanmaya neden oluyorlar. Malum yağ ve şeker ikilisi.:) Beyazıt diyorsun yani. Dünya ahret kardaşımdır. Bret dersen ona bişey diyemem.:))
Calimerom, yakışıyor değil mi? Sağol kuzum. Yok daha yayınlamadım. Onun da sırası gelecek. Azzzz sonraaa.:))
Sevgili Tabiat Ana, eh artık bu kadar anlatınca, benim bile bi taraflarım şişti yahu.:) Ye valla. Afiyet şeker bal olsun. Yalnız bak kalanı atma sakın ha. Nimet o nimeeet.:))
Emre kuşum, amiiin. Yok ben sordum. Hele bazı günler bu krizler had safhada oluyor. Anladın sen onu. Tek çare yiyip rahatlamak.:))
Bu nasıl bir bağımlılık beni korkutma lütfen.Boş ver bağımlılık yapan dondurmaysa bile kurtul ondan.Benim tatlı takıntım yok allahtan.Sevdiğim tatlı da yaşadığım şehirde yok.Kilomda sabittir aşağı yukarı.Arada bir bir iki kilo veririm o kadar.
ah ahhh bilmemmi o beyaz bağımlılığını!!!
acısınıda şimdi jejim yaparak ödüyorum,
ellerinize sağlık çok güzeldi,ama eminim siz o resimdeki gibi olmazsınız,garibim bikini giymeseymişte görünene bir yeri olmayacakmışki?
birde onu giyerken eziyet çekmiştir...