DOKTOR CİVANIM
Doktor ve hastane fobimden bahsetmiş miydim sana günlük. Aslında fobi demeyelim de.. ne diyelim? Neyse ne işte...
Doktora gitmek benim için işkence gibi bir şey. Diyelim ki gittim bir şekilde. Bu seferde ilaç kullanamadığım için, boşuna gitmiş oluyorum. Niye ilaç kullanamıyorum. Çünkü sevmiyorum. Başka hiçbir nedeni yok. Çok mu problemliyim diyorsun. Öyleyim galiba.
Şu öksürük yaklaşık bir aydır geçmek bilmedi. Sanırım yorgunlukla alakalı olarak biraz da artış gösterdi birkaç gündür. Geceleri de uyku uyutmuyor meret.
Başta annem olmak üzere, yakın çevremin yoğun ısrarları üzerine.. güzellik yarışmasına katılmış, ağlak genç kız söylemi oldu ama idare ediver.. doktora gitmeye karar vermek üzereyim. Bak, henüz karar vermiş değilim. Ona göre.
Normal muayeneye gitmem de öyle kolay kolay.. acil servise yolum düştüğünde.. ki bu da, ya sakarlığımdan mütevellit düştüğüm için, ya da artık dayanamayacak raddeye gelip acillik olduğum içindir.. içime daral basar. Az hastaysam bile, çok hasta olur, öyle dönerim eve.
Bir başka çekincem de bu kadar hasta insan varken, basit bir şey için hastaneye gitmiş olmanın verdiği ağırlıktır. Ulen inşallah doğru düzgün bişey çıkar be.. rezil olmayalım tıp alemine. Hatun kıytırık bişeyden acile gelmiş demesinler şeklinde düşüncelere dalmışlığım çoktur.
Yanımdaki hastanın serumu damla damla saatlerce bitmek bilmezken, benim kolumdakinin 15 dakikada bitme sebebini hemşireye sormuşluğum da vakidir. Hadi canım oyalama bizi, bak ye çabucak serumunu da, git yat diyorlarmış gibi gelir bana.
Hayatımda bir kere hastanede yattım. Bir hafta veya on gün falan. Ayağımın altında dokuz ay boyunca gezdirdiğim tığ kalınlığında bir cam çubuğu, ameliyatla almışlardı. İçeri nasıl girdi, ben onu onca zaman nasıl dolaştırdım, o apayrı bir mevzu…
Böyle de canı pektir bu İncegül kişisi..
Liseye gidiyordum. Çok eğlenmiştim aslında. Hiçbir müdahale yapılmadığından gayet rahat gezebiliyordum. Geceleri, İkinci Hariciye Koğuşundaki bütün odaları ziyaret edip, hemen hemen bütün hastalarla ahbap olmuştum. Onların ihtiyaçlarını alıyordum kantinden. Hem çıkıp bahçede hava almak için bahane oluyordu.
Bir keresinde, bir gece vakti, telefon çalıyor böyle uzun uzun. Baktım açan, eden yok Hemşireler, hastabakıcılar ortalarda yok. Ben açıverdim. Telefondaki ses kankam, hala da görüştüğüm Nurcan kişiliği. İncegül’le görüşebilir miyim diyor her zamanki kibarlığıyla. Ben de fırsat bulmuşum ya.. İncegül’ü bu gün kaybettik. Kendisi sizlere ömür, diye yanıtlıyorum, her zamanki kibarlığımla!
Kızcağız yaklaşık on dakika boyunca bağıra bağıra ağlamıştı. Oy Nurcanum, kurbandır sana canum.. kız benim kız.. yok bişey.. valla domuz gibi ayaktayım.. sağlamım.. dedim de, kendisi beni o an eline geçirse sanırım pek sağlam kalamayacaktım.
Operasyonun yapıldığı gün, anestezinin etkisiyle tabi hiç acı hissetmiyorum. Önceki gibi, ama ayağımın üzerine basmadan, geziyorum yine odaları. Hemşire, gördüğü yerde, “kızım gidip yat, dinlensene sen.. bak kötü olacak sonra” diyor ama, dinleyen kim? O yatakta yatabilir mi hiç bu beden. Hele ki on yedi yaşındayken…
Eveeeet gece olup ta, o uyuşturucu etki geçtiğinde ve de bu ayak zonk zonk etmeye başladığında, eyvah dedim… sanki ayağımın içinde bando mızıka ekibi var. Sonra bu zonklama yavaş yavaş bir acıya, sonrasında da dayanılmaz bir ağrıya dönüştü.
Ben fellik fellik birilerini arıyorum. Ağrı kesici falan istemek için. Kapıya çıktım. Aynı hemşire.. manalı manalı gülümsüyor. “He kızım, ağrın mı var” derken.. aslında, ben sana demedim mi kötü olacak şeklinde ima yapıyor.
Aplaaa bana ağrı kesici bişey ver.. ölüyom beee..
N’oolduu.. artizlik yapıyodun ya.. ben iyiyim diye ortalarda dolanıp, kuyruğu tutuşmuş sıpa gibi tepiniyodun ya.. şimdi niye ağlıyon.. nasıl da kuzu oluverdin birden dimi…
İki tane ağrı kesici içtikten ve bir saatten fazla kıvrandıktan sonra, nihayetinde uyuyabilmiştim.
Yahu nereden nereye geldim günlük.. durdurmuyorsun beni. Almış başımı gitmişim taa nerelere…
Benim Maxi’me ne kadar da güzel yakışırdı doktorluk. Böyle boylu poslu, iri yarı bir adam olacak.. Esmer ya, beyaz önlüğü de giydi mi.. kimbilir ne yakışıklı olur be. Hem annesi hasta olunca, ona gider. Fobi mobi kalmaz o zaman.
Tamam ben karar verdim günlük. Öksürüğüm için doktora gidicem söz. Ama hele Maxi bi doktor olsun.. o zamana kadar iyileşmezsem söz veriyorum, Maxi’me muayene olurum. Verdiği ilaçları da düzenli kullanırım herhalde. Bak buna tam söz veremiyorum yine de.. belli olmaz benim işim.
Haydi sağlıcakla kal.
Doktora gitmek benim için işkence gibi bir şey. Diyelim ki gittim bir şekilde. Bu seferde ilaç kullanamadığım için, boşuna gitmiş oluyorum. Niye ilaç kullanamıyorum. Çünkü sevmiyorum. Başka hiçbir nedeni yok. Çok mu problemliyim diyorsun. Öyleyim galiba.
Şu öksürük yaklaşık bir aydır geçmek bilmedi. Sanırım yorgunlukla alakalı olarak biraz da artış gösterdi birkaç gündür. Geceleri de uyku uyutmuyor meret.
Başta annem olmak üzere, yakın çevremin yoğun ısrarları üzerine.. güzellik yarışmasına katılmış, ağlak genç kız söylemi oldu ama idare ediver.. doktora gitmeye karar vermek üzereyim. Bak, henüz karar vermiş değilim. Ona göre.
Normal muayeneye gitmem de öyle kolay kolay.. acil servise yolum düştüğünde.. ki bu da, ya sakarlığımdan mütevellit düştüğüm için, ya da artık dayanamayacak raddeye gelip acillik olduğum içindir.. içime daral basar. Az hastaysam bile, çok hasta olur, öyle dönerim eve.
Bir başka çekincem de bu kadar hasta insan varken, basit bir şey için hastaneye gitmiş olmanın verdiği ağırlıktır. Ulen inşallah doğru düzgün bişey çıkar be.. rezil olmayalım tıp alemine. Hatun kıytırık bişeyden acile gelmiş demesinler şeklinde düşüncelere dalmışlığım çoktur.
Yanımdaki hastanın serumu damla damla saatlerce bitmek bilmezken, benim kolumdakinin 15 dakikada bitme sebebini hemşireye sormuşluğum da vakidir. Hadi canım oyalama bizi, bak ye çabucak serumunu da, git yat diyorlarmış gibi gelir bana.
Hayatımda bir kere hastanede yattım. Bir hafta veya on gün falan. Ayağımın altında dokuz ay boyunca gezdirdiğim tığ kalınlığında bir cam çubuğu, ameliyatla almışlardı. İçeri nasıl girdi, ben onu onca zaman nasıl dolaştırdım, o apayrı bir mevzu…
Böyle de canı pektir bu İncegül kişisi..
Liseye gidiyordum. Çok eğlenmiştim aslında. Hiçbir müdahale yapılmadığından gayet rahat gezebiliyordum. Geceleri, İkinci Hariciye Koğuşundaki bütün odaları ziyaret edip, hemen hemen bütün hastalarla ahbap olmuştum. Onların ihtiyaçlarını alıyordum kantinden. Hem çıkıp bahçede hava almak için bahane oluyordu.
Bir keresinde, bir gece vakti, telefon çalıyor böyle uzun uzun. Baktım açan, eden yok Hemşireler, hastabakıcılar ortalarda yok. Ben açıverdim. Telefondaki ses kankam, hala da görüştüğüm Nurcan kişiliği. İncegül’le görüşebilir miyim diyor her zamanki kibarlığıyla. Ben de fırsat bulmuşum ya.. İncegül’ü bu gün kaybettik. Kendisi sizlere ömür, diye yanıtlıyorum, her zamanki kibarlığımla!
Kızcağız yaklaşık on dakika boyunca bağıra bağıra ağlamıştı. Oy Nurcanum, kurbandır sana canum.. kız benim kız.. yok bişey.. valla domuz gibi ayaktayım.. sağlamım.. dedim de, kendisi beni o an eline geçirse sanırım pek sağlam kalamayacaktım.
Operasyonun yapıldığı gün, anestezinin etkisiyle tabi hiç acı hissetmiyorum. Önceki gibi, ama ayağımın üzerine basmadan, geziyorum yine odaları. Hemşire, gördüğü yerde, “kızım gidip yat, dinlensene sen.. bak kötü olacak sonra” diyor ama, dinleyen kim? O yatakta yatabilir mi hiç bu beden. Hele ki on yedi yaşındayken…
Eveeeet gece olup ta, o uyuşturucu etki geçtiğinde ve de bu ayak zonk zonk etmeye başladığında, eyvah dedim… sanki ayağımın içinde bando mızıka ekibi var. Sonra bu zonklama yavaş yavaş bir acıya, sonrasında da dayanılmaz bir ağrıya dönüştü.
Ben fellik fellik birilerini arıyorum. Ağrı kesici falan istemek için. Kapıya çıktım. Aynı hemşire.. manalı manalı gülümsüyor. “He kızım, ağrın mı var” derken.. aslında, ben sana demedim mi kötü olacak şeklinde ima yapıyor.
Aplaaa bana ağrı kesici bişey ver.. ölüyom beee..
N’oolduu.. artizlik yapıyodun ya.. ben iyiyim diye ortalarda dolanıp, kuyruğu tutuşmuş sıpa gibi tepiniyodun ya.. şimdi niye ağlıyon.. nasıl da kuzu oluverdin birden dimi…
İki tane ağrı kesici içtikten ve bir saatten fazla kıvrandıktan sonra, nihayetinde uyuyabilmiştim.
Yahu nereden nereye geldim günlük.. durdurmuyorsun beni. Almış başımı gitmişim taa nerelere…
Benim Maxi’me ne kadar da güzel yakışırdı doktorluk. Böyle boylu poslu, iri yarı bir adam olacak.. Esmer ya, beyaz önlüğü de giydi mi.. kimbilir ne yakışıklı olur be. Hem annesi hasta olunca, ona gider. Fobi mobi kalmaz o zaman.
Tamam ben karar verdim günlük. Öksürüğüm için doktora gidicem söz. Ama hele Maxi bi doktor olsun.. o zamana kadar iyileşmezsem söz veriyorum, Maxi’me muayene olurum. Verdiği ilaçları da düzenli kullanırım herhalde. Bak buna tam söz veremiyorum yine de.. belli olmaz benim işim.
Haydi sağlıcakla kal.
Yorumlar
Sen bence onu beklemeden bir an önce git doktoruna...
tabii gidersiniz ablası, Allah muhtaç etmesin yine de.:)
renklerim, amiiin.) teyzelerinin evine kadar gönderirim ben onu, o zaman gelsin.. doktora gitmeye son.. doktor size gelsin.:)
dnzim, bilmiyom var bişeyler.. bugün de üstümde civciv sarısı bir bluz var.. anladın sen onu.:)önerilerin için sağol canım.. akşam uygularım inşallah.. :) tekrar belirteyim kırmızıya bayıldım.:)))
Hastalık konusuna gelince umarım kötü birşey yoktur ama erken teşhisin ne hayatlar kurtardığını asla unutma! Aklı başında bir insan ol ve muayene ol bizi de haberdar et ama ;)
Senin inadın kimden geliyor acaba :):):)
andycim, kiminin parası.. kiminin duası dedik, almadık bişey.:)
bilmiyom ki kimden bu genler, ya anadan ya babadan diycem ama, bizimkiler de pek mülayimdirler.:) bilgi veririm, sağolasın.:)
perilim, bi de bu var tabii.. o koca iğneler, anam anam.:( bekliyim mi diyosun.. hem oğlusum bana iğne de yazmaz dimi?:)
inşallah oğlun doktor olsun, inşallah seni muayene edebileceği bir hastalığın olmasın.
Sevgiler incegul
S.
Bu arada cam çubuğa takıldım ben :P
Bir de arkadaşının yüreğine indirmişsin, Allah iyiliğini versin :)
gitmeyen annem için eve dr.cagırdım
aaa gele gele elleri titrek yaşlı
bir dr geldi.annemin odasına gectık
yaşlı dr illa beni hasta sanıyor.
yaa kardesım annem hasta dıyorum sana,yok senın rengın soluk sen
hastasın dıyo,bana cullanıyo habıre,ala alla..sonunda zor bela
ikna olduda annemı muayene ettı.
yaslı tıtrek ellerıyle sonda taktı,
ınan canım belkı yarım saatte,
bır arada hortum dıye elk kablosunu
elıne almazmı.tam zıvanadan cıkardı
bızı o gece.aman en ıyısı hastane
kogusunda muayene olmak derım.
onun ıcın gıdıver canım hastaneye.
sevgı ıle kal :)
GüL
İnşallah.. amiin..sağolasın. cümlemizin evlatlarına Allah güzel şeyler nasip etsin.:)
çerkesim, ben de öyle yapıyorum.. bal yemekten ağzım burnum yapış yapış. ayı yogi gibi oldum.. elimde bal kavanozu dolaşıyorum...:) geçecek inşallah tabii ki..sağol canım.:)
sanemim, doğru söylüyorsun. sanırım benim alerjim var.. her bahar böyle oluyor.:( bak teşhisi de koydum kendi kendime.:) sağol canım benim...:)
bilunum, sağol canım benim.:)
o cam çubuk mevzuu hala ailede konuşulur.. bu kız manyak, sırf doktora gitmemek için 9 ay boyunca seke seke yürümüş diye.:) kardeşim nazarlık yapıyordu onlarla. mutfağa yere düşürmüş.. böyle tığ kalınlığında, bir parmak uzunluğunda bişey.. ben de üzerine basıp.. ııyyyy.:( doktorlar bile şaşırmışlardı, kızım bu nasıl girdi ayağına diye..:)
sevgili gül merhaba..:)
çok güldüm sizin yaşlı doktora.:))) önce dedim herhalde, genç diye illa seni muayene etmek istiyor.. sonra elektrik kabloları falan.. çok komikti.:) tabii annen ve senin için o anda ne eziyet olmuştur.:((( evet yine en güzeli yerinde muayene olmak.. hem müdahale edebilmeleri için gerekli... çok teşekkür ederim.:)
çerkesim, bizim zamanımızda vini mini yok idi.. yogi var idi.:) benim Minişin odası da onlarla süslenmiş durumda.. bak gelsin çok beğenecek.. diyorum ya gitmez o gelse.. sen de ağlaşırsın oralarda, şiirler yazarsın artık bol bol.:)))
cadım, birçoğumuzun hayaliydi herhalde, büyüyünce doktor olup, annelerimize bakmak.. onları iyileştirmek. ama ben polis olmak istiyordum.. boydan kaybettik malesef.:( biraz küçük tefek olduğumdan olmadı.:)
gamzelim, canım sağol senin de Cuma'n mübarek olsun.. güzel haftasonların olsun inşallah.:)))
Ben maxi'mi bekliyorumdur .
O kadar yani..:)
minim nerlerde.
bakmıyormu yaman benek kediye( bu yavrunun adı:P)
çok geçmiş olsun bu arada.
bacım mini bu aralar, havalar güzel ya.. tembellik edip derslerini akşama sarkıtıyor.. sıpa bazen ders başında uyuyakalıyor.. gelir teyzesi haftasonu sana.:)
figenim, buldum seni sonunda.. zaten hep bir kız kardeşim olsun isterdim.. belki de ikizizdir kimbilir..:) bu durumda aileleri sıkıştırmak lazım değil mi?:) ısrarlar üzerine, antibiyotiğe başlayıp iki gün sonra bıraktıktan sonra bi de fırça çekiyorum millete.. bana boşuna içirdiniz o ilacı diye.:)
sağol canım kardeşim sana da geçmiş olsun.:)
Ama valla biliyorum ne diyeceğini bakar bakmaz ZAYIFLA diyecek.
Oğluşuna doktorluk yakışacak eminim.
sızden her eve lazım tezım halen devam etmektedır
akrabanızın dedıgı gıbı cok guldurukcusunuz ıncegul hanım
bu arada gecmıs olsun demeyı unuttum demı
toprakveben
hayatın kendisi zaten mizah.. ben sadece olduğu gibi görüyorum. güzel düşüncelerin ve geçmiş olsun dileklerin için teşekkür ederim.. her zaman beklerim.:)
Şimdi iyisiniz :)))))))))))))
Müvit
sevgili müvit, çok teşekkür ederim.. dediğim gibi dünden iyiceyim.:)
nenoni, tekrar hoşgeldin ..:) güzel yerler gördün geldin.. sağolasın canım.. olsun, geç olsun da güç olmasın...
Sen bu kadar dr den korkarken dr bir kocanın olmasını düşünemiyorum,ama belki de daha iyi olurdu yanında muyene ve teşhis ayağına ilaçlar ..
zordur dr eşi olmak ,çocuğu olmak hele bir de cerrahsa ..Dünyanın en güzel ve herkesin olmak isteyipte olamadığı meslek dr.dur
geçmiş olsun.SEn ılık suyla balı karıştır iç bişeycin kalmaz.BEnde doktor olaylarını pek sevmem ama rutin kontrollerimide aksatmam :).
allah sağlık sıhhat versin.KEndine iyi bak.
Ama bence yine de ihmal etme doktora gitmeyi. En azından seni rahatlatacak birşeyler verir.
nazanim da yaklaşık 3 haftadır öksürüyor ve gececek gibi değil vallahi. sen git bakalım doktora:) sana ne derse nazan da o galiba:))
nimet
hacercim, sağolasın canım..:) sabah akşam bastım balı kendime.. şimdi biraz hafifledi çok şükür. aslında ihmale gelmez tabii de.. sıkıntılı iş benim için. hele ki kontroller. sen bana uyma.. devam et bacım.:)
ayçiçeğim, sağol canım. Allah herkesin gönlüne göre versin.:) sıkıntılarının arasında bana da uğramışsın bir de.. severim ben seni. canım inşallah siz de iyisinizdir.:)
çerkesim kız, biz seni bekleyelim o zaman.. teysesinin gülü.:) toparla götür hepimizi doktora.:)
nimetçim, geçmiş olsun size de o zaman.. nazancığa sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan önce balla limonu karıştırıp yutturuver şurup gibi.. iki güne bişeyciği kalmaz inşallah. benimkilere ben hiç şurup içirmedim öksürük için.. hep bunu yaptım. oy yesin teyzesi onu.:)