RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI
Evde komple bir toparlama halindeyim bu günlerde günlük. Yazlık kışlık işleri, bahar temizliği falan filan işte..
Albümlerdekilerin haricinde bir çanta dolusu fotoğraf var. Onları düzenleyip, tasnif edeyim dedim akşam.
Bir de severim bu işi yapmayı. Hüzünlü, neşeli, sıcak, acı, tatlı.. karışık biraz. Bir dünya anı.. yarım ömrün özeti.
İlkokul 2. sınıfta çekilmiş bir resim. Yaklaşık 30 yıl önce. Siyah beyaz. Zaten önlüklerimiz de siyahtı ya.. Okulun merdivenlerindeyiz. Kimimiz oturmuş, kimimiz ayakta. Ben en arkada ayaktayım. Gözler fıldır fıldır. Işıl ışıl. Canım öğretmenim. İlk aşkım. Sonraki yıl başka bir okula tayini çıktığında, ağlamaktan gözlerim kan çanağı olmuştu.
Bütün arkadaşlarımın ismini tek tek hatırlayıp, kendime de şaşırdım. Sonra bu anı yaşamıştım ben.. çok uzun yıllar önce diye öylece baktım. Gerçekten ben miyim bu cin gibi bakan, neşeli çocuk.
Arada sırada, fırlayıp dışarıya çıkan, beni hayata yeniden döndüren o kız çocuğuna uzun uzun baktım.. sonra diğer fotoğrafların arasına özenle yerleştirdim. Onu kaybetmek istemiyorum. Hep bir yerlerde yaşasın istiyorum.
Aynaya baktığımda, sanki her zaman böyleymişim, şeklim şemalim buymuş gibi gelir bana. Yani hayatıma, iki çocuk annesi, otuz beş yaşında bir kadın olarak başlamışım, hep öyle yaşamışım ve işin daha garibi, hep böyle olacakmış gibi…
Garip bir ruh halidir benimki.. bilmem başkalarına da olur mu..
Ama, fotoğraflar.. işte onlar sana her şeyi hatırlatır. Unuttuklarını, unutamadıklarını, belki de unutabilmeyi dilediklerini.. ya da hiç unutmak istemediklerini.
Fotoğraflar sana anlatır, bir geçmişin olduğunu.. bu güne nasıl ulaştığını. Bulup sonra yitirdiklerini.. Kazandıklarını, kaybettiklerini.
Karşında oturan o kocaman delikanlının bir zaman minicik bir bebek olduğunu, senin kucağında nasıl da büyüdüğünü görüp, sevdanı katlarsın.
Nereden, nerelere geldiğini ya da nereye gideceğini anlarsın.
Bir zaman fotoğraf çekmeye merak sarmıştım ya.. o dönemden kalma, bir sürü resim var elimde. Askerler, manzaralar, taş toprak.. bir de kendim tab etmiştim bunları.. karanlık odalarda. İşte bu da başka bir boyut şimdi.. şu kağıt parçaları olmasa, unutup gitmiştim çoktan.
Fotoğraf çantasının içinden bir sürü nazar boncuğu çıktı. Maxi’nin bebekliğinden kalma maşallahlar bile var içinde. Benim çılgın yavru Mini kişisi, alıp onların hepsini, orasına burasına taktı. Boncuklu deli.
Oğlum, o kadar nazarlık takılır mı? Bir tanesi kalsın, diğerlerini çıkar.
Yok anne kalsın onlar.. çok nazar değiyo bana..
E bir tanesi korumaz mı ki seni ? Tövbe tövbe ne nazarmış böyle..
Anneee, zaten havuza gittiğimizde bana balık gibi yüzüyo demiştin ya..
Eeeeeee?
Ben de kafamı yarmıştım hani.. dikiş atmışlardı bi ton.
Ne yani ben mi yardırdım senin kafanı.. ben sana havuzdan kendi başına çıkma dememiş miydim? Hem kafan değil gözünün üstüydü ve topu topu 3 dikiş atılmıştı. Üstelik te sen hastaneyi ayağa kaldırmış, zavallı doktorun meslek hayatına son verme kararı almasına sebep olmuştun.
Ama işte senin nazarın değdi bana. Şimdi ben bu boncukların hepsini takarsam nazar değmez. Öyle işte anne.. ben 23 Nisan’a giderken de takıcam bunları.
Allah iyiliğini versin emi çocuğum. Yine güldürdün beni.
İşte böyle günlük, ne kadar şanslıyım ben. Hüzünlenip ağlamama fırsat bırakmayan bir dünyam var.
Not: Tüm çocukların ve içimizdeki çocukların bayramı kutlu olsun. Güzel vatanımızda her gün bayram olsun.
Albümlerdekilerin haricinde bir çanta dolusu fotoğraf var. Onları düzenleyip, tasnif edeyim dedim akşam.
Bir de severim bu işi yapmayı. Hüzünlü, neşeli, sıcak, acı, tatlı.. karışık biraz. Bir dünya anı.. yarım ömrün özeti.
İlkokul 2. sınıfta çekilmiş bir resim. Yaklaşık 30 yıl önce. Siyah beyaz. Zaten önlüklerimiz de siyahtı ya.. Okulun merdivenlerindeyiz. Kimimiz oturmuş, kimimiz ayakta. Ben en arkada ayaktayım. Gözler fıldır fıldır. Işıl ışıl. Canım öğretmenim. İlk aşkım. Sonraki yıl başka bir okula tayini çıktığında, ağlamaktan gözlerim kan çanağı olmuştu.
Bütün arkadaşlarımın ismini tek tek hatırlayıp, kendime de şaşırdım. Sonra bu anı yaşamıştım ben.. çok uzun yıllar önce diye öylece baktım. Gerçekten ben miyim bu cin gibi bakan, neşeli çocuk.
Arada sırada, fırlayıp dışarıya çıkan, beni hayata yeniden döndüren o kız çocuğuna uzun uzun baktım.. sonra diğer fotoğrafların arasına özenle yerleştirdim. Onu kaybetmek istemiyorum. Hep bir yerlerde yaşasın istiyorum.
Aynaya baktığımda, sanki her zaman böyleymişim, şeklim şemalim buymuş gibi gelir bana. Yani hayatıma, iki çocuk annesi, otuz beş yaşında bir kadın olarak başlamışım, hep öyle yaşamışım ve işin daha garibi, hep böyle olacakmış gibi…
Garip bir ruh halidir benimki.. bilmem başkalarına da olur mu..
Ama, fotoğraflar.. işte onlar sana her şeyi hatırlatır. Unuttuklarını, unutamadıklarını, belki de unutabilmeyi dilediklerini.. ya da hiç unutmak istemediklerini.
Fotoğraflar sana anlatır, bir geçmişin olduğunu.. bu güne nasıl ulaştığını. Bulup sonra yitirdiklerini.. Kazandıklarını, kaybettiklerini.
Karşında oturan o kocaman delikanlının bir zaman minicik bir bebek olduğunu, senin kucağında nasıl da büyüdüğünü görüp, sevdanı katlarsın.
Nereden, nerelere geldiğini ya da nereye gideceğini anlarsın.
Bir zaman fotoğraf çekmeye merak sarmıştım ya.. o dönemden kalma, bir sürü resim var elimde. Askerler, manzaralar, taş toprak.. bir de kendim tab etmiştim bunları.. karanlık odalarda. İşte bu da başka bir boyut şimdi.. şu kağıt parçaları olmasa, unutup gitmiştim çoktan.
Fotoğraf çantasının içinden bir sürü nazar boncuğu çıktı. Maxi’nin bebekliğinden kalma maşallahlar bile var içinde. Benim çılgın yavru Mini kişisi, alıp onların hepsini, orasına burasına taktı. Boncuklu deli.
Oğlum, o kadar nazarlık takılır mı? Bir tanesi kalsın, diğerlerini çıkar.
Yok anne kalsın onlar.. çok nazar değiyo bana..
E bir tanesi korumaz mı ki seni ? Tövbe tövbe ne nazarmış böyle..
Anneee, zaten havuza gittiğimizde bana balık gibi yüzüyo demiştin ya..
Eeeeeee?
Ben de kafamı yarmıştım hani.. dikiş atmışlardı bi ton.
Ne yani ben mi yardırdım senin kafanı.. ben sana havuzdan kendi başına çıkma dememiş miydim? Hem kafan değil gözünün üstüydü ve topu topu 3 dikiş atılmıştı. Üstelik te sen hastaneyi ayağa kaldırmış, zavallı doktorun meslek hayatına son verme kararı almasına sebep olmuştun.
Ama işte senin nazarın değdi bana. Şimdi ben bu boncukların hepsini takarsam nazar değmez. Öyle işte anne.. ben 23 Nisan’a giderken de takıcam bunları.
Allah iyiliğini versin emi çocuğum. Yine güldürdün beni.
İşte böyle günlük, ne kadar şanslıyım ben. Hüzünlenip ağlamama fırsat bırakmayan bir dünyam var.
Not: Tüm çocukların ve içimizdeki çocukların bayramı kutlu olsun. Güzel vatanımızda her gün bayram olsun.
Yorumlar
Ayrıca insanın çocukları ile eğlenmesi ve gülmesi kadar güzel bir olay olabilir mi?
blogunuzu biraz gezdim.başlıkta da olduğu gibi şarkılar baya hakim galiba blogunuza.özellikle gündüzüm seninle gecem seninle başlığını görünce kendimden geçtimmm :) rica etsem eğer elinizde varsa, o şarkıyı bana yollayabilir misiniz? cevabınız olumlu olursa mail vericem :)
eski mekturplar gibi oldu ya hahaha :))))
çocuklar konusunda haklısın.. onlar olmasa, inan hiç birşeyin tadı tuzu olmazdı. darısı olmayanların başına diyorum.:)
sevgili gündüzümseninle merhaba,
şarkının sözlerini mi istiyorsunuz, yoksa tıklayıp dinlemek mi istiyorsunuz.. bunu belirtip, mailinizi de verirseniz, seve seve gönderirim ne demek..
Ayrıca benim mail adresimi, almak isteyen tüm arkadaşlarım için yazıyorum..
ayvazovski_kaos@hotmail.com
Amin...
İyi bir hafta sonu diliyorum
Miniğin ve tüm çocukların 23 Nisan'ı Kutlu Olsun :)
~Gamzeli~
Öperim kendisini:)
Müvit
diyordum ki, sen beyaz saçlı bir babaanne olduğunda da aynı duygularla mutlu mutlu cevirip düzenleeceksin fotografları... güzel, olumlu düşüncelerin, ayrıntıları hatırlayan hafızan, kelimeleri aktarma yeteneğin sende oldukça, sen zımba gibi kalmaya devam edersin.. belki o zaman bu günleri anarız :) bana hatırlatırsın ama, söz mü.. unutkanım çünkü ben :) (kopyala-yapıştır)
palyançom, senin de bayramın kutlu olsun o zaman.. hiç büyüme emi.. kendi çocuklarını büyütürken bile.:)))
çiçeklibahçem, valla gönder bacım gönder, hepsini takar, orasına burasına boncuklu deli.:)))
sevgili müvit, teşekkür ederim.. siz de gülün hep.:)))
dnzim, inşallah dediğin gibi olur.. bunak bir ihtiyar olmayalım da sonra.. sen bana ben sana sorar dururuz o zaman.:) ne güzel düşünceler bunlar.. bak utandırıyorsun beni.:)))
Arkadaşlar ben şimdi temizlik yapmaya başlıyorum. Muhtemelen bu ev gece 11 sularında temizlenmiş olur.. dolaşırım hepinizi. tembellik etmeyin bak.. yeni yazı istiyorum. sizleri okuyup dinlenicem.:)))
Miniği deçok öptüm, allah nazarlardan saklasın onu.
ah ne severim eski fotoğraflara bakmayı.geleyim yanına.:)
Canikom madem sen kendi çektiğin fotoları koyasan buraya.:)
Birde önemli bir mevzu. Nazar boncuğuna dinimizde kesinlikle izin yoktur.Allah'a şirk koşmak,ben sana değil,buna güveniyorum anlamına gelir ki Allah Muhafaza.
aman Mini'me unuttur onu.
Felak ve Nas sureleri ve Ayetel kürsi'yi okumak nazar için çok iyidir.
sabah akşam 5 felak,6 nas oku benim oğluma.Olur mu annesi.:)
Hani içinde dokunmadığın çocuk varya onun 23 Nisan'ı kutlu olsun.. Tabi Miniciğim ve Maxiciğimin de.. :) Sonra benim de :)
Öptüm seni çok, Mini ve Maxi'yi de.. O güzel yüreğine dikkat et..
perilim, çok sağol canım.. kızların da bayramı kutlu olsun.. umarım tüm çocukların hayatı bayram güzelliğinde olsun.:)))
yağmurum damlam, gel bacım gel, bakıp bakıp iç çekelim beraberce..
tarayıcım yok ki evde.. olsa aslında ne resimler var.. ama yakında başlarım normal resimler koymaya inşallah.:)
bu deli zaten incik boncuğa merakından takıyo o nazarlıkları.. yoksa boynunda cevşeni vardır her daim ikisinin de.. evden çıkmadan da mutlaka okurum ben onları, kazaya belaya engel olsun diye.. çok sağol canım benim.. okumam mı hiç.:)))
bilunum, inşallah hepimiz hep gülelim canım.:) senin güzel yüreğindeki çocuğun da bayramı kutlu olsun, mutlu olsun.. hepimize bayram olsun.:)))
agecim, bitti sonunda da.. ben de bittim valla. banyo yaptıktan sonrasını hatırlamıyorum.. sabah yatağımda uyandım sadece.:)))
geeliirr, geçer.Eviniz tertemiz
olmuştur vallahi ne güzel.
Sevgiler
Nur Aksu
usenmeden bu yaz temızlıklerını..
benmı tembelım acaba?ben bu sene
bıraz gecıktım walla.Kolay gelsın
canım,senı cok ama cok sevıyoruz.
ıyı pazarlar,sevgı ıle kal..
anonim arkadaşım merhaba, ismini yazmamışsın ama.. tembel değilsindir canım, sırasını bekliyorsundur mutlaka. teşekkür ediyorum, mutlu ettin beni...:)))
Operim onlari burdan.
S.
sardunyacım, görmez miyim hiç.. ben de sana el sallıyorum ve sevgiler gönderiyorum, o hala 23 Nisan kutladığımız aynı yerden.:)))
gamzelim, senin de 23 Nisan'ın kutlu mutlu olsun canım.:)))
çerkesim, 23 Nisan törenine gittiğimde, aslında hep suçladığımız zamanın ya da teknolojinin suçu değilmiş gibi geldi herşey.. sanki hepsi, çocuk olmakla ilgiliymiş o güzelliklerin.:) resimleri pc de bırakmayalım evet.. albümlerden görmek çok daha güzel...:)))
Mini ve Maxi'yi öp benim için.
Biliyor musun, bir gün yaşlanacağız, kırış kırış olacağız ve bugünkü resimlerimize bakıp yine hüzünleneceğiz. İnşallah o anda hüzünlenmemizi bizi güldürerek bozacak torunlarımız yanımızda olur...
renklercim, ne güzel bir dilek bu.. torunlar.:) inşallah görürüz o günleri sağlıkla hepimiz.. ay bi tuhaf oldum ben şimdi.. babaanne oldum.. torunlarıma masallar anlattım.. gittim geri geldim.. karıştırdın beni, sağol.:)))