BU SABAH YAĞMUR VAR İSTANBULDA


Günlük,

Ben bu sabah bi sevindirik kalktım yataktan. Ohhh be hava soğudu, burnumun direkleri sızladı. Belkim kar bile yağar. Yaşasın kış yaptı kışlığını. Kırk yıl düşünsem soğuk oldu diye seviniceeem aklıma gelmezdi. Kendim bile kendime hayretim şaştı valla.

Sonra dışarı çıktım. Yağmur yemiş it yavrusu gibi titreye titreye mutlu mesut yürürken yolda o teyzemi gördüm. Bir garip hüzün esir aldı beni.

Kırış kırış olan yüzü soğuktan bembeyaz olmuş. İncecik ellerinde baltası odun kırmaya çalışıyor. Yıllardan ve yoksulluktan beli bükülmüş. Yorgun bedeni belli ki artık isyan etmiş... Yaşlı kadın kırdığı odunları bir tarafa istif ediyor. Daha sonra bir tane odun daha alıp yaralı yüreği gibi paramparça ediyor...Yoksullara kış daha bi zordur günlük.

Kimi böyle sabah vakti odununu kırar. Kimi onu bile bulamaz da battaniye altında titreşir. Kimi zar zor denkleştirir de alır odunu kömürü.

Bir sofra etrafında toplanır ev ahalisi. Sıcacık çorbanın buğusuyla ısınır da. Yine de mutludur.

Ben ıspanak yemem sosis isterim diye tutturamaz onların yavruları. Bilirler ki anneleri zaten elinde olsa en güzelini alır da pişirir. O çocuklar vaktinden önce büyürler. Hayatın gerçekleri bir tokat gibi çarpıverdiğinde yüzlerine.. çocuk olamadan büyük oluverirler. Gözlerinde hüzün ve olgunluk vardır. Çikolata almadı diye darılmazlar annelerine. Dokunur diye değil parasızlıktan.. Bilir çocuklar.. anlar... Yoksullukta çocuk olmak zordur.

Çocuklar küsmez annelerine ama anneleri küser hayata. Yavrularına veremez istediklerini. Yoksun bıraktığı için sızım sızım sızlar ana yüreği. Çalışır çabalar ama ancak bu kadar oluyordur işte. Fazlasına gücü yetse.. Ahhhh çocuklarının yüzünü güldürebilse. Bak hava soğudu. Oğlanın ayakkabısı delinmiş. Su girecek sırılsıklam olacak. Kızın da montu pek eskidi, incecik bişey zaten. Üşüyecek yavrucak. Düşüne düşüne gece uykularını haram eder de kendine elinden bişeycik gelmez ki ağlamaktan gayrı. Ama onlar okuyacak. Okuyup kurtaracaklar kendilerini. Okutacak anne yavrularını. Gerekirse gece gündüz çalışacak, nasırlı elleriyle ilmek ilmek dokuyacak çocuklarının aydınlık geleceğini. Varsın bakmasınlar ihtiyar analarına onlar. Annelik zaten karşılık beklemeden vermek değil midir? Canının taaa içi yavrularından anne olduğun için işte sırf ta bu yüzden menfaat bekler mi hiç anaları?
Yoksullukta hayat daha zor her bi şey daha zor da günlük en zoru anne olmak galiba.

Yorumlar

ciceklibahce dedi ki…
Fakir olmak zaten çok zor hele fakir bir anne olmak iyice zor. Çocuklarını okutabilmek tek amaçları.

Bu arada beni de blog olayına karıştıran gayriyedir! Bir girdim şimdi çıkamaz oldum:))
Ayçiçeği dedi ki…
Annenin yavrusuna olan sevgisi sonsuz ve beklentisizdir. Fakat şöyle derler, bir annenin evladına olan düşkünlüğü, ilgisi, sevgisi herşeyi, evladı tarafından annesine aynı derecede olmuyormuş. Üzücü, ama bunu beklemek de biraz bencillik olurdu herhalde:(
kurunane dedi ki…
hayat gerçekten çok zor. bazıları hayata 1-0 yenik başlıyorlar, bazıları ise doğuştan galip.
Her koşulda annelik fedakarlık istiyor arkadaşlar yaşıyoruz bunları.
Allah hepimizin yavrularını hayırlı etsin. Öpüyorum sizi.
Adsız dedi ki…
Allah (c.c) muhtaç durumda olanların yar ve yardımcısı olsun.

suzem

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİGARASI YALDIZLI GELİYOR NAZLI NAZLI

BİR ÇİFT KUŞ KANADIDIR MUTLULUK

AYA BAKTIM SENİ GÖRDÜM SANA BAKTIM AYI GÖRDÜM